Biliyorsunuz bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günüydü. Gazeteciler gününün ne olduğunu biliyormusunuz? Gazeteciler gününün hikayesi şudur?
10 Ocak 1961 yılında o zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan gazeteci kökenli ve daha sonrada başbakan olan Bülent Ecevit’in çıkardığı bir yasayla gazeteciler basın patronlarına karşı 212 adlı yasayı çıkararak gazete çalışanlarına özel bir hak verildi. Aynı zamanda da Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da kurulduğu döneme denk geliyor. Artık çalışan gazeteci patronun adamı değil, kaleminin adamı olmayı sağlayan bir yasaydı. Ecevit başbakanlığı döneminde de her zaman gazetecilerin yanında olmuştur. Türkiye’de ilk gazeteci başbakandır. Ama ne varki; Gaziantep’te gazetecileri bir sivil toplum örgütüne bile koymayı bırak, ellerinden gelse hiçbir yere sokmayacaklar. Gaziantep öyle bir şehir ki; rantı çok olunca gazetecilerde sevimli olarak görülmüyor. Şimdi ben yaklaşık 50 yıldır gazetecilik yapıyorum. 1974 yılında Günaydın’da bu işe başladım ve en son noktada kendi yönetim kurulu başkanı olduğum Olay Medya’da bu yaşıma kadar yazmaya devam ettik ve ediyorum. Gazetecinin yaşı olmaz. Bunları şunun için söyledim. Ben gazeteciliğe başladığımdan bugüne kadar bir çok gazeteci büyüklerim ve benden daha küçük olanlar vefat etti. Onların hep hatırlanmasını istiyorum.

GAZİANTEP’TE HİÇBİR GAZETECİNİN İSMİ NE SOKAĞA, NE CADDEYE, NE PARKA, NEDE BAŞKA BİR YERE LAYIK GÖRÜLMÜYOR?
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’ndan özel bir ricam var. Üstelik Fatma hanım geçmişe yönelik herşeye önem veren bir yapısı var. Sayın Şahin’in gazeteciler günü nedeniyle yaptığı kahvaltılı toplantıda gerçekten bizim geçmişimizde vefat eden tüm gazetecilerin isimlerini söylemesi beni çok mutlu etti. Ama bu isimleri okurken Fatma hanımın bakış açısı gerçekten okuduğu gibiyse benim özel bir önerim var. Ben 1974’te başladığımda çok isim vardı. Bu arkadaşlardan isimlerini unutursamda özür diliyorum. Gaziantepli merhum gazetecilerin başında üstelik bakanlık yapan Ali İhsan Göğüş, Nuri Sabırsız, Faik Muhsinoğlu, Sinan Bahçeci, Osman Tuzcu, Oğuz Gögüş, Cemil Cahit Güzelbey, Mustafa Sabah, Cahit Şenol, Aykut Tuzcu, Musa Baş, Mehmet Üçtaş, Mehmet Ali Çelik, Reşat Zorbaş, Ekrem Erkek, Kemal Bağcı, Salih Dayıoğlu, Erdal Çelik, Ahmet Gocuk, İzzet Çetinel, Abdi Sever, Mehmet Sağlam, Fahri Anlaroğlu, Bezmi Özkan, Vahittin Bozgeyik, Mehmet Ali Özelmacı, Burhan Cahit Günenç, Remzi Uzun, Ali İhsan Türkyiğit, Fevzi Günenç, Ali İnce ve Yaşar Özen yer alıyor. Bu isimlerin hepsi hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ben burada bu isimlerin unutulmaması için tekrar hatırlatmak istiyorum. Gerçekten de Gaziantep basınında bu isimlerin büyük bir hizmeti vardır. İsimleri hatırlamak önemli değil ama, bunların isimlerini yaşatmamız lazım. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere Tahmazoğlu ve Fadıloğlu’da bence bir araya gelerek bu isimlerin adlarını sokak, cadde, park ve nereye verirlerse versinler. Üstelik buradan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’da bir dönem gazetecilikte yapmıştır. Yani Gaziantep’in genç gazeteci kuşağından bir isimdir. Eğer Gaziantep’te 10 gazeteciler cemiyetinin derneği olduğu bir yerde iç kavgadan dolayı bu isimlerin hiçbirine bugüne kadar sahip çıkılamamıştır. Vefat eden gazetecilerin isimleri unutulmaya ve yok olmaya devam eder. Biz eğer birlikte olursak, küçük hesaplar yapmazsak ve aramızdaki küçük kırgınlıkları çözersek üstad gazetecilerimize de sahip çıkmış oluruz. Ben bir çok ile gittiğimde bakıyorum cadde, sokak ve parklarda gazetecilerin isimleri yaşıyor. O nedenle, biz öncelikle kendimizle barışık sonrada bürokrasiye derdimizi anlatarak isimlerin yaşatılmasını sağlamamız gerekiyor.

BENİM NESLİM BİTMEK ÜZERE
Vefat edenleri gündeme getirince şu an bizim jenerasyonda 15’e yakın meslektaşım kaldı. Bunların başında Metin Aybey, Yusuf Aağar, Ökkeş Özekşi, Bedrettin Ay, İsmail Güneş, Fevzi Tekin, Halil Zor, Atilla Karaduman, Zeki Külekçi, Kenan Yücel, Süleyman Bademoğlu, Mehmet Taşçı, Raci Dölek, Cengiz Halil Çiçek ve Kamil Arol geliyor. Allah bunlara uzun ömürler versin. Benim buradan bu arkadaşlarımın birbirleriyle bağlarını koparmamalarnı istiyorum. Eğer küskünlükler varsa ben buradan hepisiyle barışmaya hazırım. Hakımıda helal ediyorum. Bir olursak diri oluruz.

BİR SÖZÜMDE BELEDİYE BAŞKANLARINA
Sözde Gaziantep basınını sevdiklerini söylüyorlar. Sevdiğinizi nasıl belli ederseniz icratlarınızla. Gaziantep’te sokak, cadde ve parklara verdiğiniz isimlere bakıldığında hiçbiri Gaziantepli değil. Kısa süre bakanlık yapmış, Gaziantep’e ithal olarak gelmiş ve sonra o ismin yaşatılması için çalışıyorlar. Bu isimler Gaziantepli değil, ithal bürokratlar. Biz istiyoruz ki Gaziantep’in evlatları olan ve emekleri olan isimlerin yaşatılmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle başta Büyükşehir belediye başkanı sayın Şahin ile Şahinbey belediye başkanı sayın Tahmazoğlu, ve gazeteci kökenli sayın Şehitkamil belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’ndan ‘Ne olur şehrimizin insanlarının adlarını yaşatmalarını” talep ediyorum. Bu haftada bu kadar. Kalın sağlıcakla…