Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Fenler ve Hakem İsmi

Allah’ın hakem ismini bakıp incelediğimizde kainattaki fenlerin, bilimlerin kainatı ve dünyayı nasıl tarif ettiklerini buluruz.
Kadîr olan Allah, Hakem ve Hakîm isimleriyle bu âlem içinde binler muntazam âlemleri yerleştirmiştir.
O âlemler içinde en ziyade kâinattaki hikmetlere kaynak ve sahip olan insanı, bir merkez, bir kaynak hükmünde yaratmış. Ve o kâinat dairesinin en mühim hikmetleri ve faydaları, insana bakıyor. Ve insan dairesi içinde dahi, rızkı bir merkez hükmüne getirmiş. İnsanlık aleminde ekser hikmetler, faydalar; o rızka bakar ve onunla tezahür eder. Ve insanda şuur ve rızıkta zevk vasıtasıyla Hakîm isminin cilvesi parlak bir surette görünüyor. Ve insandaki şuur vasıtasıyla keşif olunan yüzer fenlerden her bir fen, Hakem isminin, bir nevide bir cilvesini tarif ediyor.
Meselâ Tıb Fenninden, tıp biliminden sual olsa: "Bu kâinat nedir?" Elbette diyecek ki: "Gayet muntazam ve mükemmel bir büyük eczahanedir. İçinde her bir ilâç güzelce hazırlanmış ve düzgünce yerleştirilmiştir."
Kimya biliminden sorulsa: "Bu yerküre, dünya nedir?" Diyecek: "Gayet muntazam ve mükemmel bir kimya laboratuvarıdır."
Makine bilimi diyecek: "Hiçbir kusuru olmayan gayet mükemmel bir fabrikadır."
Ziraat fenni, tarım bilimi diyecek: " Son derece verimli, her nevi tohumu vaktinde yetiştiren muntazam bir tarladır ve mükemmel bir bahçedir."
Ticaret bilimi diyecek: "Gayet düzenli bir sergi ve çok intizamlı, düzenli bir pazar ve malları -çok sanatlı bir dükkândır."
Geçim bilimi, gıda bilimi diyecek: "Gayet düzenli, bütün erzakın (yenilecek ve içilecek şeylerin) nevilerini içine alan ambardır."
Yiyecek ve içecek bilimi, aşçılık diyecek: "Yüzbinler leziz, lezzetli yiyecekler beraber mükemmel bir düzenle içinde pişirilen bir Rabbanî mutfak ve bir Rahmanî kazandır. " Bizim ağzımıza, burnumuza, gözümüze, midemize layık mükemmel yiyecekler teşbihte hata olmasın kudret mutfağında pişiriliyorlar. Her bir ağaç "Bismillâh" der; rahmet hazinesi meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablacılık ediyor. Her bir bostan (sebze bahçesi)  "Bismillâh" der, kudret mutfağından bir kazan olur ki, çeşit çeşit pek çok muhtelif leziz taamlar, içinde beraber pişiriliyor.
Askerlik bilimi diyecek ki: "Dünya bir ordugâhtır yani Ordunun konakladığı yerdir. Her bahar mevsiminde yeni silâh altına alınmış ve zemin yüzünde çadırları kurulmuş dört yüz bin muhtelif milletler o orduda bulunur. Ayrı ayrı erzakları (yiyecek-içecekleri) ayrı ayrı elbiseleri, silâhları, ayrı ayrı talimatları, terhis olunmaları vardır. Bunlar mükemmel bir düzenle hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak, bir tek En Büyük Komutan’ın emriyle, kuvvetiyle, merhametiyle, hazinesiyle gayet muntazam yapılıp, idare ediliyor."
Ve elektrik biliminden sorulsa, "Bu âlem nedir?" elbette diyecek: "Bu muhteşem kâinat sarayının damı, tavanı gayet düzenli, ölçülü hadsiz elektrik lâmbalarıyla süslenmiştir. Fakat o kadar harika bir düzen, ölçü iledir ki: Başta Güneş olarak Dünya'dan bin defa büyük o gökyüzünde olan lâmbalar, sürekli olarak yandıkları halde dengelerini bozmuyorlar, patlak vermiyorlar, yangın çıkarmıyorlar. Sarfiyatları, giderleri hadsiz olduğu halde, gelirleri ve gazyağları ve yakıtları nereden geliyor? Neden tükenmiyor? Neden yanmak dengesi bozulmuyor? Küçük bir lâmba dahi muntazam bakılmazsa, söner.
Astronomice Dünya’dan bir milyondan ziyade büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşayan Güneş'i kömürsüz, yağsız yandıran; söndürmeyen Hikmetli iş yapan Allah’ın hikmetine, kudretine bak. "Sübhanallah" (Allah her türlü eksiklikten sonsuz derece yücedir) de. Hakem ve Hakîm isimlerinin en büyük cilvesiyle, intizamla yanmaları devam ediyor. Ve bunun gibi... Bunlara kıyasen yüzer fennin, bilimin her birisinin kesin şahitliği ile noksansız birçok mükemmel düzen içinde sayısız hikmetler, faydalarla bu kâinat süslenmiştir. (30. Lem’a’dan faydalanılmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi