Acımız büyüktür. Benim acım daha büyüktür. Çünkü, yıllardan bu yana beraber aynı yolda, aynı ekmeği, aynı suyu, aynı havayı ve aynı yaşamı paylaştığım eşimden sonra en çok "Ağabeyim, çok sevdiğim" Nuri ağabeyi kaybetmenin acısını çok derinden yaşıyorum. Çok uzun yazı da yazmak istemiyorum. Çok çileli bir insandı. Gazeteciliği hiçbir zaman sevmedi. Sürekli de bana bu işi bırak derdi. Buna neden olarak da, "Oğlum Raci. Benim üç oğlum var. Hiç birini matbaadan içeriye koymadım. Sen de öyle yap. Bu iş eskisi gibi değil. Ayağa düştü" diye öğütler verirdi. Ben de öyle yaptım. Benim de Nuri ağabeyim gibi üç oğlum var. Üçünün de bu işten uzakta ve yakından hiçbir ilgisi yok. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Çünkü biz Gazeteci olduk. Aldığımız her nefes şikayet edildi. Mahkemelerden, vergi dairelerinden, rekabet kurullarından ve bilmediğimiz kurumlara yapılan şikayetlerden bıktık, usandık. Aynı şeylerin çocuklarımızın da yaşamaması için Nuri ağabeyin tavsiyesine uydum. Bir de bana son söylediği söz "Raci, Allah sana yardım etsin. Hiçbir zaman kimseyi kınama. Kınadığın mutlaka başına gelir. Garipleri hor görme. Onların da bir sahibi vardır. Aynı Kabak'ın sahibi olduğu gibi" derdi. Nuri ağabey; şakacı, centilmen, hürmetkar bir insandı. Paraya önem vermeyen, hiçbir zaman da "Bayat parayla" yaşamadı. Ne kazandıysa onu aynı gün mutlaka eşleri ve dostlarıyla bitirirdi. Nuri ağabey hiçbir zaman mala ve mülke önem vermezdi. Dünyada tek malı şu an defnedileceği 6 kişilik aile mezarlığıydı. Onun dışında da hiçbir malı ve mülkü olmadı. Yani dünya malına hiçbir zaman önem vermedi. Bonkör kişiliğe sahipti. Gaziantep'e de gazetecilik açısından birçok hizmeti oldu. Herkes Nuri ağabeyin kim olduğunu daha iyi bilir. Çok anlatmaya da gerek yok. Kim ne derse desin Gaziantep iyi bir evladını, iyi bir Gaziantepli'yi daha kaybetmiştir. Sürekli söylemlerin arasında bir söz daha vardı. Bu sözde "Raci oğlum, beni Allah ele ve ayağa düşürmeden bu dünyadan kimseye muhtaç etmeden gönderirse, benden büyük insan yok" derdi. Allah onun dualarını kabul etti ve elden ayaktan düşmeden KKTC başkenti Lefkoşa'da hayata gözlerini yumarak, hakka yürüdü. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Gaziantep'in başı sağolsun. Seni hiçbir zaman unutmayacağız.