Kenan Yücel
Erol Bedir - Paraları getir....!
Geçtiğimiz haftalarda Kayseri'nin en işlek bulvarlarına, alt ve üst geçitlerine şu pankartlar asıldı. " Erol Bedir - Paraları Getir " , " Suç ortaklarınla hesap vereceksin " , " Bermuda Şeytan Üçgeni " , " Batan İnsanları kurtarma kurumu Kayserispor " .
Peki bu pankartların ve iddiaların hedefindeki Erol Bedir kim ?
1958 Erzurum doğumlu.
Doktor ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu.
1985 yılında Kayseri'ye Hacılar Sağlık ocağı tabibi olarak tayin oluyor. Askerliğini Diyarbakır'da yaptıktan sonra tekrar Kayseri'ye dönüyor. Bu kez İl Sağlık Müdürü oluyor. 1993 yılında Melikgazi Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü, sonra Melikgazi Hastanesi Kurucu ve 10 yıl oranın başhekimliğini yapıyor. Daha sonra Bölgenin ve Kayseri'nin en büyük özel hastanesi Avrupa Hastanesinde sonra arkadaşları ile birlikte yurt dışı bağlantılarıda bulunan Özel Modern Dünyam Hastanesi kurucularından ve başhekimi.
Spor ile tanışması kapanan Erciyessporun yönetiminde üç kez yer alıyor ve aynı zamanda başkan yardımcılığını yapıyor.
Sonrası Kayserispor yönetimi ve başkanı oluyor, yetmiyor kulüpler birliği başkan yardımcılığına kadar yükseliyor.
Peki ne oluyor Kayseri'de bu pankartlar bir gece ansızın gelebiliriz gibi kavşaklara, bulvarlara asılıyor.
Geçen yılın 2019 yılında Kayserispor'da olağan genel kurul yapılıyor ve Erol Bedir başkan olarak devam ediyor. Takımın borcu da 141 milyon 218 bin 914 lira olarak ibra ediliyor ve onanıyor.
Arkasından 5 Ekim tarihinde Erol Bedir istifa ediyor. Yani Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim sadece beş ay sonra borç bir anda 330 trilyon oluveriyor.
Derken Takımın başına Türkiye süper lig futbol tarihinde bir ilk olarak bir bayan getiriliyor Berna Gözbaşı. Aslında amaçları hem Berna Gözbaşı'nın nasıl olsa bu işi bilmediği varsayımı ve geçmişi aklamak, aynı zamanda bu iş kadınının paralarını söğüşlemek.
Tabii ilk önce sadece Kayseri spor kamuoyu değil, Türkiye'de futbolla ilintili herkes dudak büküyor, zaten takım en altta, küme düşmenin ötesinde teknik direktörü istifa etmiş, yabancı futbolcular kaçmanın ötesinde hepsi FİFA ve UEFA'ya dosyaları paslamış, yerlilerin çoğu TFF'nin ve avukatların yolunu tutmuş.
Fakat Berna Gözbaşı'nın CV'sine bakmayı akıl edemeyenler sadece sahada değil, FİFA, UEFA,TFF, Yeşil Sahada, Hesaplarda ve Muhasebe kayıtlarında verdikleri mücadele karşısında bugüne kadar hiç kimsenin cesaret edemediği bu kirli ve kokuşmuş düzene baş kaldırıyor.
Önce FİFA ve UEFA'daki dosyalar ile savaş, sonra TFF ile sorunlu futbolcuları ile anlaşma herkesin aklına bile getirmediği efsanevi Prosinecki'yi getiriyor, transferler yapıyor ve şirketinden 30 trilyon parayı aktarıyor.
Bu takımın aslında Mersin, Gaziantep, Erzurum, Diyarbakır, Malatya gibi kapanmasını hesaplarında , bilançolarında ölmesini isteyen zihniyet ve üst akıl şaşkınlık içerisinde.
Sonrasında iş hesaplara gelince, geçmişe dönük incelemelere bakınca borcun 330 trilyon olduğu ortaya çıkıyor.
Yani beş aylık süreç içerisinde 190 trilyonluk bir açık var.
Bu para ne oldu, nereye gitti, nasıl buhar oldu, bu 190 trilyonluk pastayı kimler nasıl paylaştı bilinmiyor.
Ama bilinen bir gerçek var ki, Kayserispor takımının borcu 330 trilyon.
Peki bu kadar muazzam borca karşılık ortada bir başarı mı var ?
Hayır takım son sırada ve küme düşme hattının en ciddi adayı.
Takım içerisinde para edecek futbolcu topluluğu mu var ?
Hayır zaten öyle kaliteli bir kadro olsa sıralama ve sonuçlar böyle olmaz dı ?
Peki nerede bu paralar ?
Meşhur tekerlemede olduğu gibi ...!
Hu , hu komşu oğlun nerede diye başlayan ve yandı bitti kül oldu diye biten.
Yani 330 trilyon yandı, bitti, kül oldu...!
Kayserispor küme düşer, kalır bilmiyorum ama bildiğim bu kirli futbol dünyasında benim diyen adamların, mafyaların, delikanlı geçinenlerin yapamadığını bir cesur yürek bayan yapıyor.
Ben şimdi yürekli ve şehrin ortasındaki pankartları gören bir savcı bekliyorum.
O zaman bu sadece Kayserispor değil kulüpler birliğinde 2. Başkanlık yapan Erol Bedir'in dönemini dibine kadar siyasetten, hatırlı kişilerden korkmadan araştırır ve gerçekler ortaya çıkarsa.
Aslında sadece Kayserispor değil, Türk futbolu kurtulur.
Mersin İdmanyurdunun, Gaziantepspor'un, Kocaelisporun, Elazığsporun, Diyarbakırsporun, Erzurumsporun, Malatyasporun, Diyarbakırsporun, Kocaelisporun, Sakaryasporun neden kapatıldığı, isimlerinin değiştirildiği ortaya çıkar ve bu sistemden beslenen kan emiciler ifşa edilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.