Mustafa Özzorlar

Mustafa Özzorlar

Sahadaki temas değil, dışındaki temas önemli!

12 Haziran’da başlaması düşünülen futbol müsabakaları için her kafadan ayrı sesler çıkmaya başladı. Oynansın… Oynanmasın… Futbol temas oyunu… v.s. v.s. Evet; futbol temas oyunu! Fakat, sahadaki 22 kişi ve 3 hakem ile birlikte 25 tertemiz kişilerin temasında ne sakınca olabilir. Teknik heyet, sağlıkçı, malzemecisi, yedek oyuncular ve diğer hakemlerle birlikte saha içi ve kenarındaki 45-50 kişinin korona şüphelisi olmaması neticesinde temastan sakınmaya gerekte kalmayacaktır.

TEST SONUCU ZORUNLU KILINSIN
Her takım; stadyuma girecek isimlerin son 24 saatlik korona negatif test raporlarını futbol federasyonuna bildirmesi zorunlu kılınırsa, büyük bir önlem alınmış olacak. Futbolcunun ailesi temiz, takımların tesisleri temiz, şoförü personeli temiz, birde son 24 saatlik test sonucu TFF’ye gönderildimi %80-90 oranında sağlıklı bir durum ortaya çıkar. Buraya kadar herşey tamam. Şimdi yazacaklarım detaylar asıl sorgulanması gereken etkenler

İŞTE TEHLİKELİ OLAN DURUMLAR
Sahada mücadele edecek ve stadyuma girecek göz önündeki bilinen kişilerden eminiz. Peki ya diğerlerinden! Diğerleri kim mi?

TOP TOPLAYICI ÇOCUKLAR
Topun sahada kalma sürecine büyük etkisi olan top toplayıcı çocuklar, en büyük tehlike olarak duruyor. Topun oyunda kalması sürecini azaltsada normal zamanda kaç top toplayıcı çocuk varsa yarı yarıya bu sayı düşürülmelidir. Çocuklar, hayalet taşıyıcı olarak tabir edilen ve test yapılsada negatif çıkılmasına rağmen taşıyıcı olarak görev yapabildiği düşünülünce en büyük riski oluşturuyorlar.

FOTO MUHABİRLER
Saha kenarında bulunan ve futbolcular yada topla fiziki temas olasılığı nedeniyle, TFF'nin belirlediği 3-4 foto muhabiri, gazete ve ajansları adına değilde, fotoğrafları futbol federasyonu tarafından servis ederse, buradaki riskte minimum seviyeye çekilir.

DEPLASMAN YOLCULUĞU
En büyük sorunlardan bir tanesi de deplasman seyahatleri gibi duruyor. ilk olarak Rıza Çalımbay’ın gündeme getirdiği tüm maçlar Antalya’da oynansın önerisi aslında ne kadar yerinde bir karar olurdu. Her takım kendi sahasında ve şehrinde oynamak istemesi kadar doğal bişey yok. Ama deplasmana gidecek takımın temas trafiğini bir aklımıza getirelim. Evler, arabalar, tesisler, takım otobüsü, şoförler, personeller temizliğinden eminiz diyelim ve geldik havaalanına kontrol dışı temas trafiği başladı. İnişte ve binişte sırf bavullara değen el sayısı en az 5-6… Gelinen otel, kapı, havlu, yatak, kaşık, bıçak derken kontrol altına alınamayan bir temas trafiğini nasıl kontrol altına alabilirsin ki… Bu durumda Antalya, tek handikapı sıcak havası olmasına rağmen, otel ve stadyum yeterliliği açısından temas riskini en aza indirme şekli olabiliceği gerçeğini ortaya çıkıyor. Önümüzde 1 ay daha var ve bu konu üzerinde TFF’nin titizlikle durup, doğru kararlar vermesi halinde ne kadar temaslı bir oyun olursa olsun, %80-90 sorunsuz bir şekilde ligin tamamlanması mümkün olacaktır diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özzorlar Arşivi