Yaşadığımız şu korona virüs sürecinde “Ne korona virüsmüş” demeyen kalmamıştır heralde. Kim derdi ki; Anne-babalarımızın yanına gidip ellerinden öpemeyeceğiz, özlediklerimize sarılamayacağız, dükkanlarımız kapanacak, sokaklarımız boşalacak, çok sevdiğimiz hobilerimizden, gezilerimizden vazgeçeceğiz, futbol, piknik, tatil, doğa, ziyaret, cenaze, taziye, düğün, konser, davetler ve daha aklıma gelmeyen bir sürü etkinlik hepsi hayal olacak.
Çalışan bir dükkanın, cafe, lokanta, otelin, turim şirketin, uçağın, fabrikan var ama anlıyoruz ki; “Yarının sahibi Allahmış”
Belkide biz insanoğlunun bencilliği ve doğaya yaptığı büyük zulüm için ‘KENDİNİZE GELİN’ uyarısıydı. Doğanın kendini bulmasının yanı sıra ailelerimizde geçirdiğimiz daha fazla vakitlerde işin tek pozitif noktasıydı sanırım.
Bu virüsün; herkese ayrı ve farklı zararları dokundu. Ama bu durumu daha iyi yarınlar için ders niteliğinde görüp ve mümkünse de ‘Balık hafızamızın’ unutmasına izin vermeden şükür içinde yaşamamızı sağlaması umuduyla; bize bahşedilen, doğanın ve işimizin kıymetini bilir ve bir evlat olarak anne-babalarımızın elleri ayakları tutuyorsa bile ihtiyaçlarını sorup, alışverişlerini yapmamız gerektiğini anlarız. Yani kısacası; istisnasız her kesimi etkileyen bu kötü günlerde yaşadıklarımızdan ziyade hayatın ve yaşantımızın kıymetini anlayacağımız, yarının neler getireceğini aklımızdan çıkarmayacağımız, doğaya, insana, işimize, müşterimize, işçimize saygı duyacağımız yeni bir hayata vesile olması dileğiyle, sağlık ve mutlu günler diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.