İlk hafta Fenerbahçe'den 5 yiyen takımı izlediğimizde, bende dahil olmak üzere taraflı tarafsız herkes Gazişehir adına umutsuzluğa kapılmıştı. Çünkü sahadaki 11'e baktığımızda ne bir takım olgusu vardı nede bir uyum. Sumudica, transferde geç kalındığını bir çok oyuncusunun, 1-2 antrenmanla ilk defa yanyana geldiği savunmasını yapmıştı. 2nci hafta kendi saha ve seyircimiz önünde çıkacağımız ilk maç olan Gençlerbirliği maçından bile endişeliydik ki, kırmızı kart ve ikram gol sonrası Gençlerbirliği'nin 9 kişi kalmasıyla alınan 4-1'lik skor ve 3 puana rağmen iyimser bir mesaj alamıştık ve ilk hafta Beşiktaş'a 3 atan Sivas karşısında kimse Gazişehir'e şans tanımıyordu. Ve ilk defa Sivas maçıyla birlikte Gazişehir için "acabalar", "zamanla olacak", "Takım alışıyor" görüşleri çoğalmaya başladı. Sonrasında milli ara derken, geldik bu haftaya!
İlk 4 haftada 2 büyük takımla maç yapmak şanslıdır, şanssızlıkmıdır tartışılır ama bu hafta kendi sahamızda ve seyircimiz önünde ağırlayacağımız Beşiktaş karşısında, Gençlerbirliği maçındaki gibi olağanüstü bir durum olmaması durumunda Gazişehir ile alakalı net mesajı alacağımızı düşünüyorum. Burak'sız gol yollarında etkisiz kalan Beşiktaş karşısında, bu durumdan faydalanabilecekmiyiz çok merak ediyorum. Çünkü bizde takımı yeni yeni tanıyoruz ve bu takımın hangi yönde güçlü özellikleri olduğunu görmek istiyoruz.
TAKIMIN BİR KARAKTERİ OLMALI
Takım kimyası itibariyle, bir plan çerçevesinde kurulur. Ya kendi saha ve seyirci desteğiyle birlikte, rakiplerini kök söktüren ve gücünü ortaya koyan bir takım olursun yada hızlı kontra atak oyunuyla deplasman takımı diye tabir edilen bir takım! Bu konuda net bişey söylemek için 1-2 hafta daha bekleyeceğiz gibi! Ancak benim ilk izlenimlerim, savunma arkasına koşu yapmaya müsait Kayode ve Twumasi ile daha fazla can yakacağımız üzerine! Bu nedenle kendi saha ve seyircimiz önünde kendi seviyemizdeki takımlara karşı üstünlük kurabileceğimiz oyunu görebilecekmiyiz bunu zamanla göreceğiz fakat bu hafta Beşiktaş karışısında, bana göre takımında kimyasına uygun görünen kontra atak oyunuyla puan yada puanlar alabilmeyi denemeliyiz. Çünkü Beşiktaş Abdullah Avcı ile birlikte topa hakim olan, savunmayı da öne çıkaran ve oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışan bir kimyada oynuyor. Bizim savunma arkasına atacağımız bir iki top ile tehditkar bir tavır sergilemezsek, işimizin zorlaşacağını bilmemiz gerek. O açıdan maçın başında bir karakter ortaya koymazsak, 0-0 için dua eder oluruz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.