Kentin futbol adına kilometre taşlarından ve de başarısı Başpınar’ı geçenlerden biri Talat Özkarslı ise öbürü Sakıp Özberk’tir. Üçüncüsü ise Kıllama Hayri idi.
Sakıp Özberk sevgi seli ve dualarla ebedi yolculuğuna uğurlandı. Geride bir yığın hatıra bırakarak. Yusuf Ağar’la birlikte sınıf arkadaşımızdı. Ama Diyaloğumuz benim Sabah’ta yazdığım, onun da Veselonoviç’in yardımcılığını yaptığı dönemde başladı. İlişkimiz; spor yazarı-teknik direktör seviyesinde kaldı hep. Yakını ve sırdaşı Özekşi idi.
Teknik Direktörlük kariyeri Veselonoviç’in ayrılması ve Başkan Celal Doğan’ın “Gel bu takımı çalıştır” demesi ile başladı. Özberk “Başkan ben bu çoluk-çocukla ne yapacağım” dedi ama emir demiri kesti ve Özberk göreve başladı. O takımla; o yıl ve ondan sonraki yıllarda da başarıdan başarıya koştu. Bu başarı da Celal Başkan’ın ve de Asım Atmaz’ın kendisine verdiği destek başarının anahtarıydı. Bir döneme damga vuran teknik direktörler; Celal başkana ve Asım Atmaz’a çok şey borçlular.
Benim Hürriyet gazetesinde yazdığım yıllarda sık sık Yusuf Ağar’la beni, büroda ziyaret eder, gelişmeleri paylaşır, birlikte değerlendirmeler yapardık. Desteğimiz; başarılarını abartmak, yanlışlarını törpülemek seviyesinde oldu hep. Bu seviye hiçbir zaman hep ikimiz adına da sıkıntı yaratmadı. Özberk’in yakaladığı başarı başka bir kapıyı açtı arkasına kadar. Sonrasında aynı kapıdan geçen; H.Kalpar, Sağlam Nurullah, Mehmet Şahan… gibi pek çok Gaziantep’li, “Teknik Adam” apoleti kazandı.
Özberk’in ebediyete intikalı acı tatlı bir çok hatırayı yeniden yaşamamıza neden oldu. Mekanı Cennet olsun, Varsa taksiratı af olsun..!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.