Gaziantep Futbol Kulübü en son 4 Şubatta Antalya’da sahaya çıkmıştı ve 1-0 yenilmişti. Sonrası deprem, ligden çekilme ve 191 gün sonra yeniden çimende. Rakip İsmail Kartal yönetimindeki, altı yeni süper transfer oyuncusu ile Fenerbahçe.

“Kim nerede oynuyor” diyemeden geldi gol. Bir seri paslaşma ve Dzeko’nun akıl dolu vuruşu. Batuhan çaresiz. Golle birlikte etkisini de pas trafiğini artırdı ev sahibi. Erken golle şoka giren ve toparlanmaya çalışan konuk ekip, Dzeko’nun fırsatçılığı ile yeniden filelerde gördü meşin yuvarlağı.

Karşılaşmayı zar zor götürmeye çalışan Gaziantep bir darbede Maxsim’den yedi. İtirazdan sarı, alkıştan kırmızı ve konuk ekip on kişi.Tam anlamıyla vurdumduymazlık, sorumsuzluk, şımarıklıktı Maxsim’in yaptığı. Ayıp be...!

Eksik kalan rakibi karşısında oyunu istediği gibi götürdü Fenerbahçe. Bu arada sarı kartlar havada uçuştu. Gradel ve Erdal Güneş’te nasibini aldı.Taraftarının gol sayısını artırmasını beklediği anlarda Arda’nın kafa vuruşu umut oldu Konuk ekip için.

İlk bölümdeki görüntülerle devam etti ikinci perdede. Fenerbahçe etkili. Mustafa skora direnendi. Tadic’in penaltı vuruşunu çelen kaleci Batuhan’da alkış aldı. İsmail Kartal’dan Zajc,Samet ve Batshuayi hamleleri geldi. Ceza alanı önünde oyunu kabul eden kırmızı siyahlılar inatla kalelerini korumaya çalıştı.

Erdal Güneş’te hamle yaptı, Mirza ve Stankovski ile. Topla oynamaya devam etse de Ev sahibinin temposu düştü biraz.

Santrafor yok, iki bek dün gelmiş, hücum bölgesine pas atacak oyuncun yok, yedekte ilaç olacak kimse yok. Üstelik en umut beklediğin oyuncu kendini attırmış ve yıldızlar topluluğu karşısında tek farklı yenilgi.

Üzülsem mi, umutlu mu olsam.. Doğrusu karar veremedim…”Maxsim oyunda olsa nasıl olurdu?” diye düşünmeden edemiyorum.