Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Bir Nevi Cennet Neresidir?
İnsanın özellikle Müslüman’ın sığınma yeri, bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Kadının-aile hayatında içişleri bakanı, evin iç işleri sorumlusu olmak itibariyle kocasının bütün malına, evlâdına ve her şeyine muhafaza memuru olduğundan-en esaslı özelliği sadakattir, dostluktur, güvenmedir.
Evliliklerin parolası: İyi günde kötü günde, hem dünyada hayat arkadaşı olmaktır. Hem de burada kalmayıp ebedi hayatta ebedi hayat arkadaşı olacağını düşünmektir.
Her insanın küçük bir dünyası, belki küçük bir cenneti dahi kendi evidir. Eğer âhirete iman o eve girse, birden ışıklandıracak. Karı-koca ortalarındaki münasebet ve şefkat ve yakınlık ve muhabbet, kısacık bir zaman ölçüsüyle değildir. Ahiret yurdunda, ebedi saadette dahi o münasebetlerin devamı ölçüsüyle birbirlerine samimî hürmet eder, sever, şefkat eder, sadakat eder, kusurlarına bakmaz gibi ahlâk yükseklenir. Hakikî insaniyet saadeti o evde meydana çıkmaya başlar. (Şualar, 11. Şua, Meyve Risalesi, 11. Mesele)
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız dünya hayatına mahsus bir hayat arkadaşı değildir. Daha da önemlisi evlilik törenlerinde, nikahlarda şahitlerin dediği gibi saadet-i dareyn (iki cihan saadeti) manasında ebedi hayatta da hayat arkadaşıdır.
Mü'min olan kocası, iman sırrına binaen, onunla alâkası dünya hayatıyla sınırlı ve yalnız hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, geçici bir muhabbet değildir. Ebedi hayatta dahi bir hayat arkadaşı noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle ilişkilidir. Bir erkek hanımına yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Çünkü eşine hem hüsn-ü sureti hem de hüsn-ü sireti için muhabbet ediyor. Yani hem yüz güzelliği hem de ahlak güzelliği için seviyor, muhabbet ediyor. Elbette ona mukabil, kadın da kendi güzelliğini onun yani eşinin nazarı için ayırması ve muhabbetini ona mahsus kılması, insaniyetin gereğidir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder.
Deli-Veli: Karı koca iyi geçinmek istiyorsa bunun yolu kolay. Biri deli olduğunda diğeri veli olacak… Yani biri sinirli olduğuna diğeri o an sabredecek ki geçim olsun.
Evde ufak tefek sıkıntılar sorunlar olabilir. “Her şeyin güzel cihetine bakınız.”’ı rehber edinmek, “Bu da geçer ya hu” demek, merdane “Ya Sabır” demek, “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” diyebilmek bu sıkıntıların üstesinden gelmeyi kolaylaştırır.
Her şeyin iyi tarafını görmek… Hâdiselerin iyi tarafını görmek, yarım bardağı dolu suyun dolu tarafını görmek. Bir bahçeye girdiğimizde pis şeyleri değil güzel meyveleri görmek. Evet, kâinattaki her şey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona bizzat güzel denilir. Veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona neticeleri yönüyle güzel olan denilir. Mesela kışın yağan kar, görünüşte soğuk, sıkıntılı olsa da arkasında güzel bir bahar mevsimini taşıdığı için, neticesi itibariyle güzeldir.
Netice itibariyle: Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.
1
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.