KARGAYI GÜLDÜRENLER:
*Ünlü Hollandalı ressam Piet Mondrian’ın 1941 yılında yaptığı tablosu “New York1” in yaklaşık 75 yıldır baş aşağı ters sergilendiği ortaya çıktı. Eserin değer kaybına uğramaması için böyle sergilenmeye devam edilecek.
*Gaziantepli Mustafa İnce genç kadınları evlilik vaadiyle, erkekleri de “Yağ işi” yaptığını söyleyerek kandırıp onlarca kişiden 50 milyon civarında vurgun yaptı.
*Gece kulübü, pavyon ve gazinolarda yaptıkları ziyaret ve söylemleri ile tepkilerin hedefi olan Tebliğciler yine pavyon ziyaret etti. Alkol alanlara aldırış etmeden mikrofonu alıp dua etmeye başladı. Müşteriler ve çalışanlar ellerini açarak “Amin” dediler.
*YÖK Başkanı Prof Dr.Erol Özvar; ”Üniversite giriş barajını kaldırmamız, elini kolunu sallayan üniversite okusun anlamına gelmiyor. Öğrencilerin kaliteli olup olmadığını 150 barajı mı belirliyor..?” dedi.
*Katolik Kilisesi ruhani lideri Papa Francis Katolik kilisesinde eğitim alan rahip ve rahibelerle yaptığı toplantıda, rahip ve rahibelerin de internetten cinsel içerikli video(porno) izlediklerini itiraf etti.
* Müzeler Müdürlüğü verilerine göre,140 ören yeri ve 107 müzeden binlerce tarihi eser kaybolmuş ve çalınmış. Dikili Kaymakamlığı bahçesindeki lahit, Gaziantep Müze Müdürlüğüne kayıtlı 27 eser, K.Maraş Müzesinde sahteleriyle değiştirilen 544 sikke..v.b..
* Sanatçı Nüket Duru, kadınların tayt giymesinden rahatsız olduğunu belirtti ve ekledi “Herkes sevdiğini ve istediğini giyebilir ama ne olur tayt olayına bir dur deyin! Sokaklarda çorapla dolaşan bir sürü kadın görüyorum
*On iki yıldır Başak Kıvanç’la evli olan, daha önce el ele görüntülendiği kız arkadaşı ile dudak dudağa öpüşürken objektiflere yansıyan Güven Kıraç “Ortalığı siz karıştırıyorsunuz. Bakın işinize “dedi gazetecilere.

KAMYON ARKASI
Herkesin sana sırtını döndüğü gün
Benim sana kıyamayışlarım batacak yüreğin.
Unutma..!

HAFTANIN SÖZÜ
“Ahmet Hakan denen şahıs belli ki AKP’nin kaybedeceğini anlamış. İYİ Parti’ye yanaşma derdinde. Yolunun bana saldırmaktan geçtiğini zannediyor. Her devrin adamı!
Sen oynak omurganla yanaşacak yer elbette bulursun. Fakat İYİ Parti duruşu sana bol gelir. İYİ’lik senin mayanda yok”
Bahadır Erdem
Hukuk Profesörü
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı

YORUMSUZ
Süper lig takımlarının bazılarının aldığı ücretler
ABDULLAH AVCI: 2022-23 Sezonu 25 milyon garanti ücret
OKAN BURUK: 2022-23 Sezonu 17 milyon TL,2023-24 için 20 milyon TL
JORGE JESUS: 2022-23 Sezonu 3 milyon Euro
EMRE BELÖZOĞLU: 2022-23 sezonu 1.2 milyon Euro
VALERİEN İSMAİL: 2022-23 sezonu 700 bin Euro
ŞENOL GÜNEŞ: 2022-23 Sezonu sonuna kadar 1.5 milyon Euro
Ülkemizde ise asgari ücret brüt 6 bin 471 TL

BASKETBOLUN ALTIN ADAMI
BORAY DAİ
Futbolun peşine takılmışız gidiyoruz ama basketbolu takip ediyoruz tabii ki. Beslen Basketbol zamanın da Hürriyet’te yazarken Esat Yılmaer’in teşviki ile basketbol kritikleri de yazmıştım. Neyse konumuz bu değil.
Bu hafta size sessiz sedasız, reklamsız, ağlayıp sızlanmadan harika işler yapan birini tanıtmak istiyorum.
Boray Dai…
1979 doğumlu.Evli,2 erkek çocuğu var. Amatör takımlarda basketbol oynarken sakatlanınca çok sevdiği spordan ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşadı. Ama kader onu yeniden basketbol dünyasının içine çekti. Büyük şehir eski belediye başkanı Asım Güzelbey’in, Belediyespor Basketbol’u 2010 da canlandırması ve oğlu Güven’in büyük bir tutku ile olayı sahiplenmesi güzel günlerin başlangıcı oldu.
Güven’le yolu kesişen Boray Dai, profesyonel oyuncu olamamanın üzüntüsünü bir nebze unuttu.2011 yılında profesyonel menajer oldu. Güven-Boray ikilisi büyük bir arzu, emek, istikrar ve özveri ile takımı üç yılda süper lige taşıdı.
Şimdi keyifle Süper Basketbol Liginde seyrettiğimiz Gaziantep Basketbol’un bu noktaya geliş yolunun her kilometresinde Boray Dai’in alın teri ve emeği var.
Kulüp Başkanı Cengiz Şimşek’le uyumlu, dengeli, karşılıklı güven ve saygı içinde Efes, Fenerbahçe, Galatasaray…gibi takımların alt yapıya harcadıkları paralar kadar bir bütçe ile harika bir takım yaratıyorlar. Transferlerde ve koç seçimlerinde yüzde seksen verim alabiliyor Boray. Takım her yıl orta sıralarda yer almasının yanı sıra Avrupa Kupalarında her yıl ülkemizi temsil ediyor. Bu yılda üçte üç yaptılar.
Boray Dai, futbolda özlediğimiz bir portre çiziyor basketbolda. Onun içinde basketbol sevgisi, mütevazi duruşu, inancı ve oyunun tüm faktörlerine saygılı yaklaşımı O’nu daha başarılı noktalara taşıyacaktır.

ADAMIN BİRİ
Evet…Güçlü gelecek, Cumhuriyeti korumak ve yaşatmakla mümkündür.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır” sözüyle bizlere önemini en iyi şekilde anlattığı Cumhuriyetimizin 99’uncu yıldönümünü coşku, ve onurla kutluyoruz.
Mutluluğumuzun, heyecanımızın nedeni, Cumhuriyetimize, ulusal birliğimize ve toprak bütünlüğümüze yönelik, içten ve dıştan tehditlere, saldırılara milletimizin kararlılıkla karşı çıkması ve korumasıdır.
99 yıllık Cumhuriyetimiz dost, herkese göstermiştir ki, laiklikle İslamiyet’i bir arada barış içinde yaşatan, toplumsal hayata uygulayan Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet ile demokrasiyi yaşatmıştır ve yaşatacaktır.
Minnettarız Ata’m…Yaşasın Cumhuriyet..!”
DİYOR..

YAZILARIM ARKAMDAN GELİYOR MU..
Yazmaya ilk başladığım yıllardı 1985-86. Bir gazeteci ağabeyim uyarmıştı. “Yazdıklarına dikkat et. Çünkü arkandan gelir..”
Dün karşı çıktığımız şeyi, bugün savunuyor hale gelmeyi mi kast ediyordu? Geçmişte savunduklarım aklıma gelince epey ter dökmüştüm. O günler devrim hayali kuran, sömürüsüz bir düzen arayan, sosyalizmi kutsayan bir genç değişebiliyorsa, kimin fikri değişmezdi ki..?
Gel zaman git zaman uyarının adresini buldum. Sorun neyi savunduğum değil savunurken kullandığım üslup. Ölçüt belli idi aslında. Eleştirdiğiniz kişinin yüzüne bakabiliyor musunuz? Gülümseyebiliyor musunuz? Kalemimize doladıklarımızı düşmanlaştırıyorsak, sınırı aşıyoruz demektir. İşte beni takip etmesinden korktuğum bunca yıldır hep bu oldu.
İkinci öğrendiğim nokta: Çıplak gerçeği (elbette görebildiğim kadarını) anlatmaktan hiç vaz geçme. Gerçeğin yazmanın bana giydirdiği koruyucu zırh, dünyanın en kudretli iktidarından, partisinde, kudretli kulüp başkanlarından, milyon dolarlık futbolcularından, yılda asgari ücretin binlerce kat fazlasını alan teknik direktörlerden daha güçlü oldu. Çünkü gerçek değişmez.
Gerçeğin üzerine oturtmaya çalıştığım fikre odaklanarak yazdığım yazılarla nedeni ile hiç kavga etmedim. Gerçeğin kime yaradığını hiç dert etmedim. Bu yüzden gerçeği çekiştirmem.
Demem o ki azizim, kendi yazı felsefemi bu ilkeler üzerine oturttum. Bu yüzden yazılarım beni hiç takip etmedi.Ya da ben öyle sanıyorum. Siz ne diyorsunuz..?