Ülkemiz son bir yılda yapılan yanlış adımlar nedeniyle dünya geneli yaşanan krizlerinde üstüne eklenmesiyle pahalılıkla karşı karşıya kaldı. Faiz indirimiyle başlayan kur artışıyla devam eden süreçte Rusya-Ukrayna işgaliyle de enerji ve akaryakıtta yaşanan dalgalanmalar nedeniyle büyük problemler yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. 23 Eylül 2021 tarihinde bileşik faizlerin 19’dan 18’e indirilmesi ile başlayan süreçte 21 Ekim, 18 Kasım ve 16 Aralık tarihlerinde de faiz indirimleri devam etmiş, akabinde döviz kurunda ani çıkışlar yaşanmıştı. Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle ürün fiyatlarında yüzde 100 zamlar başlamış, akabinde 21 Aralık tarihinde Kur Korumalı Mevduat Sistemi ile döviz kuru bir gecede yüzde 35 civarında düşmüştü. Yapılan zamlar geri alınır beklentisi varken asgari ücret zammı ile bu indirimler rafa kalkmıştı. 2022 yılının büyük sıkıntılar ile geçeceğinin göstergeleri devam ederken 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Ukrayna’ya yönelik işgal hareketini başlatmıştı. Rusya-Ukrayna Savaşı başlayınca enerji başta olmak üzere akaryakıt ve gıda krizleri dünya genelinde yaşanmaya başladı. Savaşın uzaması pahalılığı yapılan adımların yanlış olması sebebiyle pahalılık aldı başını gitti. Temmuz ayında asgari ücrete ikinci kez zam yapıldı ve bir ürün pahalılığı da bu sebeple çıkmaya başladı. Kimse fiyat istikrarından söz etmiyordu ve yapılan zamları sadece seyrediyordu. 5’li marketlerin gıdaları pahalı sattığını belirten iktidar kanadı Tarım Kredi Kooperatif kanalıyla market açmaya başladı. Ancak bu açılan marketlerde kısa süreli bazı ürünler indirimli satıldı ve izdihamlar yaşandı. Aradan geçen zaman zarfında baktığımızda bu açılan marketlerinin de ürünleri aynı fiyatlardan sattığını görüyoruz.
FAİZ İNDİRİMLERİ İŞE YARAMIYOR
Müslüman bir ülke faize komple karşı durmalıdır. Ancak dünya geneli yaşanan global etkileşimden de ders çıkarmalıdır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2021 yılının son dört ayında faiz oranlarını 19’dan 14’e çekmişti ve akabinde büyük bir krizle karşı karşıya kalmıştı. 2022 yılının ilk yedi ayında faiz oranlarına dokunmadı. 18 Ağustos ve 23 Eylül tarihlerinde yapılan 100 baz puan indirimi sonrası 12’e düşürülmüştü. Bileşik faizlerin düşmesi vatandaşların ve işletmelerin bankalardan aldığı faizlerin düşmesine sebep olmamıştı.
HİPERENFLASYON EZİYOR
Dünya geneli enflasyon oranlarında yükselişler yaşanıyor. Ancak ülkemizde ise hiperenflasyon yaşanıyor. TÜİK’e göre TÜFE yüzde 83,5 civarında bulunuyor. Geçen sene yüzde 19,5 civarındaydı ve bir yıldaki artış yüzde 430 civarında olmuş. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yüzde 151,5 seviyesinde bulunuyor. Geçen sene ÜFE yüzde 44 civarındaydı. ÜFE ile TÜFE arasındaki fark ise önümüzdeki günlerde ürünlere yeni zamlar olarak karşımıza çıkacak demektir. 2022 yılının son çeyreğindeyiz ama 2023 yılı ekonomik olarak daha kötü görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.