Kenan Yücel
Adnan Erkan ve Erhan Yüksek...!
24 Haziran'da ajanslara bir haber ve resim düştü. Gaziantep FK'nın yeni sportif direktörü Adnan Erkan ve başkan Cevdet Akınal haberi servis edildi.
Bugün 14 Temmuz şu ana kadar üç hafta geçti, bekledim acaba aynı görevdeki Gaziantepli Erhan Yüksek için geldiğinde, görev yaparken, bırakıp gittiğinde bile kopartılan fırtına Adnan Erkan için gösterilecek mi ?
21 gündür bu görevlendirme ile ilgili en ufak bir olumlu yada olumsuz eleştri yok, sanki böyle biri yok.
Kim bu Adnan Erkan diyen yok ?
Neden ve nasıl oldu da, Adnan Erkan ve Gaziantep FK'nın yolları kesişti diyen yok ?
Spor basını ve sosyal medyadaki kalemşörler sağır , dilsiz. Bunun yanından görmedim, duymadım, konuşamam modundalar.
Ben biraz açıklayayım size ...!
Adnan Erkan 1968 Denizli doğumlu. Kaleci ve profosyonel kariyerine Konyaspor'da başlamış daha sonra uzun süre Ankaragücü, sonrası Denizlispor ve Mersin İdmanyurdu takımlarında oynadıktan sonra kariyerini noktaladı.
Teknik direktörlük kariyeri ise Diyarbakırspor ve Konyaspor kaleci antrenörü, sonrasında alt liglerde Denizli Büyükşehir Belediyespor, Çubukspor, Ankara Adliyespor derken teknik adamlık kariyerini noktalayıp, eşofman yerine takım elbiseli görev sportif direktörlüğü tercih etmiş. Kahramanmaraş, Ankaragücü ve Konyaspor derken şimdi de Gaziantep FK.
Peki Erhan Yüksek için kopartılan fırtına neden Adnan Erkan için kopartılmıyor, ilginç değil mi ?
Acaba Gaziantepli ve Gaziantepsporlu olmadığı için mi ?
Erhan Yüksek bu kadar ağır linci, yönetim içerisinde dahi istifa süreçleri, taraftar, sosyal medya tepkileri neden oluştu, bunu hak edecek ne yaptı ?
Öncelikle Erhan Yüksek Gaziantepli ve babası Mehmet Yüksek hocanın bu şehrin eğitim camiasına verdikleri, onun ışığından binlerce tıpcı, hukukcu, mühendis, öğretmen çıktı. Oğlu omuzunda yıkılan Kamil Ocak'ta Gaziantepsporun şampiyonluk maçlarını, küme düşmelerini, Roma, Lens hikayelerini yaşadılar.
Sonrası Gaziantepspor sevgisi uğruna bankacılığı bıraktı ve 2005 yılında küme düşme noktasına kadar o çatının altında görev yaptı.
Muhasebe ve finans olarak girdiği iki dil, insani ilişkiler derken kulüpte bir ara başkandan sonra ki adam olarak görev yaptı. Bu görevde müthiş bir tecrübe, özgüven kazandı. Yüzlerce yabancı futbolcu transferinde rol oynadı, sadece Karce dersem yeter herhalde.
Kızıl dönemini yaşananları anlatmaya gerek yok, o kitap, roman değil meydan larusse olur. Eğer Gaziantepspor Celal Doğan sonrası şehirden maddi, manevi destek almadan uzun süre yaşadıysa bunun en önemli taşlarından birisi Erhan Yüksek'tir.
Adamı Gaziantep FK'ya gelince eski defterleri açıp hırsızlıkla suçladılar. Kimse işin aslını araştırmadı, bir telefon açıp sormadı, sadece kulaklarına üflenen yalanları şehre servis ettiler. Bu adamın üç tane kredi kartını Gaziantepspor'un otelden, kamptan çıkarılmadığı, rezalet yaşanmasın diye ödeme yaptığını sorgulamadı. Gaziantepspor için evinin tapusuna arabasına haciz geldiği bilinmedi.
Görevde iken ;
Sanki Merkeli, Borweni, Mendyi, Doğan Erdoğanı, Mesudiyi, Caulkeri, Halil İbrahimi, Recep Niyazi, Olkovksiyi kendisi transfer etmiş gibi eleştirildi. Bunları alanlar kimdir, kaç paradır, menejerleri nedir sorgulanmadı.
Bakın, biraz yazayım üç aylık dönemde yaptıklarını ve kazandırdıklarını.
Sezon başında deyim yerindeyse 14 çöp transfer yapan zihniyet ara transferde en az beş tane transfer daha yapacaktı. Erhan Yüksek ve ona inanan üç, dört yönetici hayır dedi ve kulüp en az bu kriz ortamında 100 trilyonu harcatmadı.
Caulker dört maç kala gönderdi, beş trilyon kulübün kasasına kaldı.
Borweni ülkesine gönderdi, tedavi ol dedi, maç başıları kulübe kaldı.
Saha çimi ve bakımı adı altında İstanbul ve yurt dışı menşeli şirket yerine Gaziantepspor'da asgari ücdetin biraz üzerinde para alan ekibi getirdi, bakımını yaptırdı.
Yine Gaziantepspor'da görev yaparken iki, üç dil bilen civa gibi çocukları scooting olarak getirdi,amacı uzay üssü gibi kulübe bir futbolcu izleme merkezi kurdurup menejerleri, çöp transferleri bitirmekti.
Kısaca Gaziantep FK'daki kara delikleri tecrübesiyle kapatmak istedi.
Peki göreve gelmeden, görevdeyken, biterken Gaziantepli ve Gaziantepsporlu olduğu için sanki hain , ermeni, yahudi, israilli, terörist muamelesi yapanlar şimdi neden sus, pus.
Eğer Gaziantepli olmak namussuzluksa, bende gururla ve şerefimle, şehreküstülü ve şahinbeyin, karayılanın torunu olarak namussuzum.
Eğer Gaziantepsporlu olmak kahpelikse 25 yıl takip ettim.
Roma ve Lens zaferlerinde tur attım, Şampiyonluklarda Hükümet konağını kapattık, küme düşmede ağladım bende kahpeyim.
Anladınız mı ?
Gaziantep ve Gaziantepspor düşmanı namussuz ve kahpeler...!
Sahi şu anda profosyonel takımın yanına yaklaştırılmayan
Mehmet Polat, Kemal Aslan, Alper Akıcı, İmam Hüseyin Çetin, Ali Güneş, Mehmet Şahan, Bünyamin Süral, Fatih Yılmaz , Murat, Levent Gündoğdu, Kürşat Daloğlu, Hüseyin Kalpar ve yüzlercesi nerede ve ne anlam ifade ediyor.
Bunlar bu şehirde nohut dürümü, gazoz satmadı.
Hepiniz iş adamısınız ham madde ve makine alımında kılı kırk yararken, futbol ve yönetim, diğer görevlendirmeler için okuyun, araştırın, inceleyin ve sorun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.