Ahi Evran ve Ahilik Kurumu konferansı
GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Erol, Ahi Evran’ın Ahilik Teşkilatının kuruluş sürecine ilişkin bilgi verdiği konferansta, Ahi Evran’ın yaşam öyküsünden kesitler sundu. Ahilik Teşkilatının felsefesine değinen Prof. Dr. Erol, günümüzde Ahilik denince bir esnaf teşkilatlanmasının akla geldiğini belirterek, aslında bir yönüyle doğru olmakla birlikte tarihi süreç göz önüne alındığında bunun eksik bir anlamlandırma olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol, “Ahilik bireyden topluma, dini hayattan sosyal hayata, ekonomiden siyasete geniş bir işlev ve anlam kazanmıştır. Ahilik, Selçuklu döneminde 13.yy başlarında Anadolu’da Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Bu kurumun ne olup olmadığının anlaşılabilmesi için ahi kavramına ve teşkilatın tarihi köklerine bakmak yerinde olacaktır” dedi.
Ahiliğin Anadolu’da Türkler tarafından kurulmasından sonra yazılan Fütüvvetnâmelerde fütüvvet kavramı ile bir Ahide bulunması gereken özellikleri değinen Prof. Dr. Erol konuşmasında, “Bu özellikler; Nefisle mücadele, Allah’ın emirlerini yerine getirme, kendisini halka adama, cömert olma, misafir sevme, din ve mezhep farkı gözetmeksizin bütün insanları sevgi ile kucaklayıp onların ihtiyaçlarını gidermekte mücadeleci olma, herkesi eşit görme, kendisini herkesten aşağı tutma şekilde tanımlanmıştır. Bu eserlerde Ahiliğin belli başlı şartları da şu şekilde sıralanmıştır: vefa, doğruluk, emniyet, cömertlik, tevazu, ihvana nasihat, insanları doğru yola sevk etmek, tövbe dilemek, kudreti varken affetmek, tevazu etmek, yokluktakine yardım etmek, bir sanat sahibi olmak, akıl sahibi bulunmak, ergenlik çağına gelmek, dindar bir hayâ ehli olmak” ifadelerini kullandı.
Ahi, yüksek ahlaklı dürüst kimsedir
Ahiliğin misyonunu fertten topluma, toplumdan dünyaya bir düzen verme şeklinde özetleyen Prof. Dr. Erol, "Bireyin İslami ve ahlaki eğitimi bir model oluşturacak şekilde yakın ve uzak çevrelerde nizamın kurulmasında etkili olacaktır. Bu eğitimin sonuçlarına bir örnek vermek gerekirse bir Ahinin üç şeyi bağlanır, üç şeyi açılır: Gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere bağlanır. Kapısı konuklara, kesesi ihtiyacı olanlara, sofrası bütün açlara açılır. İfade ettiğimiz özellikleriyle bir Ahi kendisinden çok çevresini düşünen yüksek ahlâklı dürüst kimsedir” sözlerini kaydetti.
Prof. Dr. Erol konuşmasının son bölümünde, İslâm ahlakına uygun bireyleri yetiştiren, toplumsal yardımlaşmayı halka benimseten, kaliteli üretimle ticarette ön almayı ve ekonominin zenginleşmesini sağlayan, gerektiğinde düzenin sağlanmasında ve askerlerle birlikte savaşa katılmada devletin yanında olan Ahilik kurumunun uzun yıllar topluma hizmet ettiğini vurgulayarak, “Bu hizmetleriyle Anadolu’nun vatanlaşmasında rol oynayan Ahi Evran’ı ve yüzlerce yıl bu vatanda geleneği yaşatmış tüm Ahilerimizi rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.