Son Dakika...HDP’ye yeniden kapatma davası
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması için 17 Mart 2021’de Anayasa Mahkemesi'ne iddianame sunmuştu.
“HDP’nin terör eylemlerinin odağı olduğu, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları” belirtilen iddianame için Anayasa Mahkemesi tarafından raportör görevlendirilmişti.
AYM İADE ETMİŞTİ
Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada iddianameyi evrak ve usul eksiklikleri nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etmişti.
YENİDEN İDDİANAME DÜZENLENDİ
Yaşanan bu gelişmenin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin kapatılması istemiyle yeniden iddianame düzenledi. Anayasa Mahkemesine gönderilen yaklaşık 850 sayfalık iddianamede, 500 partili hakkında siyasi yasak istendi. Öte yandan partinin banka hesabına da tedbir konulması talep edildi.
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
İddianame ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, HDP’nin temelli kapatılması talebi ile Anayasa Mahkemesine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 7 Mart 2021 tarih ve 2021/1 sayılı iddianamesiyle dava açıldığı hatırlatıldı. Mahkemenin 31 Mart 2021 tarihli kararı ile iddianamenin iade edildiği anımsatıldı.
Dosya kapsamında sunulan delillerle ‘devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı’ eylemler sıralandığı, davalı partinin bu eylemlerin odağı haline geldiğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde iddianamede yer aldığı bildirildi.
“KAPATMA İLERİ DEMOKRASİLERDE UYGULANMAKTADIR”
İade sebeplerine katılmamakla birlikte dosyanın sürüncemede kalmaması için eksiklik olarak belirtilen; ancak iade sebepleri içinde gösterilmeyen birtakım hususların da araştırılarak iddianamenin yeniden tanzim edildiğine dikkat çekilerek şöyle denildi:
*Demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olan siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürecekleri, Anayasa'da yer alan hak ve özgürlüklerin hiçbirini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne halel getirmeyi amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanamayacakları Anayasa'nın 3, 4 ve 68/2-3. maddelerinde öngörülmüştür.
*Siyasi partilerin kapatılması tedbiri tüm ileri demokrasilerde uygulanmaktadır. Katılımcılığın esas alındığı her durumda gözetilmesi gereken en önemli husus, Anayasa’nın tanıdığı hak ve özgürlükleri yok edecek, tamamen ortadan kaldıracak bir sisteme geçit verilmemesidir.
*Devletin tekliği, ülkenin bütünlüğü ile ulusun birliği Anayasanın temel ilkelerindendir. Siyasi partiler de diğer kurum, organ ve kişiler gibi bu temel ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek zorundadır.
TEMELLİ KAPATILMASI TALEBİ
HDP’nin eylemlerinin, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunduğu belirtilerek, “Aynı zamanda davalı parti hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla bu nitelikteki suçları işlemiş, işlenmesini tahrik ve teşvik etmiştir. Bu nitelikteki eylemler kimi zaman davalı parti genel başkanları da dahil olmak üzere parti organlarınca kararlılık içinde, kimi zaman ise bu nitelikteki fiiller parti üyelerince yoğun bir şekilde işlenmiş ve bu durum değişik kademelerdeki parti organlarınca açıkça benimsenmiştir. Bu itibarla; davalı partinin Anayasa’nın 68/4. maddesine aykırı eylemleri nedeniyle Anayasa’nın 69/6 ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 101/1-b ve 103/2. maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zarureti doğmuş ve Anayasa Mahkemesine kamu davası açılmıştır” denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.