Baba ve Oğul...!

Baba ve Oğul...!
Baba ve Oğul...!

Sabah uyandığınızda onun sizin başınızı okşayarak, öperek, koklayarak, yada siz onun üstüne uyurken " baba " diyerek atlamak, dünyanın en güzel sahnesidir...!
Onun elinden tutarak mahallede gururla gezmeniz, bakkalda alışveriş yaparken bunu da isterim diye nazlanmanız, muhteşem bir hikayedir...!
Okula ilk gittiğinizde onunda sizinle birlikte dağ gibi yanınızda olduğunu görmeniz, sırada ağlarken onun size " korkma buradayım " demesi, hayatınızın en güzel karelerinden biridir...!
Karneyi ilk aldığınızda koşarak, heyecanla gururla, birazda para koparırım duygusu ne hınzır, ne güzel bir düşüncedir...!
Okul bitimlerinde ilk işe girdiğinizde beraber sizinle gidip ustanıza teslim etmesi ve ilk haftalığınızı alıp gururla ona gidip vermeniz ne harika bir duygudur...!
Mahallede oyun oynarken babanızın gelişini görmek ve onun elindeki poşetleri alıp eve gururla götürmek, onun elini başına atıp sokakta tüm arkadaşlarının bakışları arasında yürümek, ne muhteşem...!
Bayram öncesi onunla birlikte mağaza, mağaza gezmek ve onun size bir manken gibi özen gösterip, elbise, gömlek, ayakkabı seçmesi, sonra şakalaşarak elde poşetlerle eve dönmenin masum duygusunu yaşamak..!
Lise bitiminde sizinle birlikte ÖSYM sınavında sizi dualarla uğurlayıp, arkasından sırtınıza " Hadi koçum, başaracaksın " demesi ve bahçede sizi bekleyen, sınav bitiminde onun kollarına atlamak dünyanın en güzel kucaklaşmasıdır...!
Ve asker uğurlaması. Vatan borcu namus borcudur deyip sizinle birlikte askerlik şubesinden celbinizi alması, arkadaşlarınız, aileleriniz ile vedalaştıktan sonra en son ona sarılmak ve " babam " demeniz, onunda " Korkma evlat, vatan borcu öde gel, ben yanındayım " demesi sizi arkanızda bir himalaya dağı gibidir.
Askerden sevinçle geldiğinizde bilirsiniz ki, babanız sizin için iş, aş, eş düşünmüştür bile. Sizin fazla yorulmanıza gerek bile olmadan tüm planlarını yapmış, evladının mutluluğu için her şeyi en ince detayına kadar en mükemmel bir senarist gibi hazırlamıştır ve sizi gözyaşlarıyla beklemektedir.
Sizin için kız istemeye, yani eşinizi istemeye yanınızda dağ gibi, deniz gibi, okyanus gibi, dev gibi gitmesi hoş, beş sohbetten sonra " allahın emri, peygamberin kavli " deyip işi bitirmesi sizin hayattaki en önemli kavşağında güvenle yanınızda olması dünyanın en güzel dayanışmasıdır.
Kurduğunuz yuvada, hayata atıldığınız işte bilirsiniz ki , sıkıştığınız maddi, manevi her konuda babanız size yok, hayır, olmaz, asla, imkansız demeyecek yeri geldiğinde arkadaş, dost, ombdusmanlık yapacak bir açık kapısı her zaman olacaktır.
Çocuklarınız olduğunda sizin yoğun iş temposu ve çalışma şartlarında bilirsiniz ki onlar dedelerinin yanında soluğu alacak, sizin zamanla babanıza yaptığınızı onlar yapacak ve boşluğunuzu o hep dolduracaktır.
Bu yazdıklarım ve okuduklarınız, bazılarınız için sıradan gelebilir.
Ama benim gibi 1,5 yaşında annesiz ve babasız öksüz kalan biri için hiç yaşamadığım ve tadamadığım duygular. Bunun acısını insan evlendiğinde, çocukları, torunları olduğunda farkediyor. Yani oğlunuzun yürümeye başlayıp, ilk size " baba " demesi, ona aldığınız ilk bisikletten düşüp ağladığında onu kucaklamanız, heyecanla onun elinden tutup okula götürmeniz, ilk karne, askerlik, ösym kısaca bu duyguları yaşayamamak hayat boyunca sizin bir yanınızı hep eksik bırakıyor, duygusal oluyorsunuz, narin oluyorsunuz, gözünüz hemen ağlayacak gibi oluyor.
Onun için , bu duyguları yaşayanlara, babalarıyla 20, 30, 40 yıl birlikte olanlara ve halen yaşayıp onların ellerini öpebilenlere, sarılanlara selam olsun.
İşte sadece eski bir siyah beyaz resmine sarılabildiğim babam ve annem, yıl 1966, bu resim bile elime 20 yıl sonra geçti...!
Bu vesileyle, benimde sizlerinde babalar günü kutlu olsun, allah herkese sarılacak babalar ve ulu çınarlar nasip etsin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.