ADIM HIDIR, ELİMDEN GELEN BUDUR

ADIM HIDIR, ELİMDEN GELEN BUDUR
Gaziantep Büyükşehir Belediye eski başkanı Asım Güzelbey, OLAY SPOR'un canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.

Gaziantep Büyükşehir Belediye eski başkanı Asım Güzelbey, OLAY SPOR'un canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu..Önceki gün Spor Müdürümüz Mustafa Teke ile canlı yayında bir araya gelen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Asmı Güzelbey, sporla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Güzelbey, kendileri döneminde yapılan ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne verilen Seyrantepe Spor Kompleksi’nin futbol okulu olması gerektiğini dile getirdi. Güzelbey, şampiyonlukları ve Gaziantepspor’da yaşadığı anıları bu canlı yayında anlattı.Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Kamerun ile işbirliği yaparak futbol okulu açma yolunda adımlar atan ve bu projesi yarım kalan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Asım Güzelbey, önemli konularak değindi. İşte Asım Güzelbey ve söyledikleri;BEN SİYASET CAMBAZI DEĞİLİM2013 yılında Seyrantepe tesislerinin yapımını tamamlayıp önemli bir proje gerçekleştirmek istiyorduk. Tabi, ben göreve geldiğim 2004 yılında şunu söyledim. İki dönem Belediye başkanlığı yaptıktan sonra bırakırım demiştim. Öylede oldu. Daha sonra siyasete nokta koydum. Beni bir çok partiden aradılar, aday olmamı istediler hayır dedim. Çünkü, ben Ak Parti’de başladım orada da noktaladım. Ben siyaset cambazı değilim. Görevimi yaptığıma inanıyorum.SEYRANTEPE PROJEMİZ YARIM KALDIBelediye başkanlığım dönemimde tamamlayamadığım bir proje kaldı. Gaziantep futbolunu canlandıracak, yeni genç yeteneklerin çıkacağı bir projeydi. Kamerun ile yaptığımız işbirliğinin meyvelerini bu göllüce tesislerinde alacaktık. Ama görev sürem bitince oda yarım kaldı. Uzun süre yırt dışına gittim, buraya geldiğimde arkadaşlara projenin ne olduğunu sordum. Onlarda buranın Gençlik ve Spor Bakanlığına devredildiğini söylediler. Olur mu? dedim. Çünkü, belediye kendi elindekini niye Bakanlığa versin. Bakanlık Belediyelere yardım ediyor, burada niye böyle birşey yapıldı dedim ve üzüldüm. Burası hem bakanlığa verilmiş, hemde içerisine halı saha yapılmış. Ne güzel 7 bin 500 kişilik tribün yapılacaktı, Gaziantepli hocalardan futbolcu yetiştirmeleri istenecekti, burası Türkiye’de örnek olacak bir futbol okulu olacaktı ama, böyle düşünerek yalnış yapılmış. O dönem ben Ünsal Göksen’i Kasımpaşa tesislerine gönderdim. Gitti, baktı ve geldi. O Projenin daha iyisini yapmak için çaba gösterdik ama yarım kaldı. Burasi futbol okulu olsaydı, iyi olmazmıydı. Gönül isterdi ki, orası futbol okulu olarak kalsın ve Kamerunla olan işbirliğimiz devam etseydi.KAMERUN’LA İŞBİRLİĞİ YAPTIKO dönem bakanlığın bir organizasyonu vardı. Afrika’ya gidelecekti ve oradaki ülkelerle kardeş şehir ve işbirliği yapılacaktı. Türkiye’den iki belediye başkanı davet edildi. Birisi bendim, diğeri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir Topbaş’tı. Afrika’nın bazı ülkeleri ile Türkiye’deki şehirler arasında işbirliği yapılacaktı. Bende bize ne katkısı olacak diye düşündüm. Ama oraya gittiğimizde karşıma Kamerun’lular çıktı. Ve biz Gaziantep’i çok iyi tanıyoruz. Nasıl dedim? Bizim iki futbolcumuz var sizde, Binya ile Dany oynuyor dediler. Öylece tanıştık. Ve sizinde futbolcu alışverişi yapalım, buradaki gençleri oraya gönderelim, oradakilerini buraya gönderin dediler. Öylece bir işbirliğimiz oldu. Sonra Gaziantep’e geldiler ve burada Seyrantepe tesislerini futbol okulu yapmak için harekete geçtik. Büyük bir adım attık, ve güzel bir tesis ortaya çıktı. Bu tesislerde futbolcu yetişecek ve Binya ile Dany ise ağabeylik yapacaktı. Tabi, hizmet süremiz tamamlanınca bu projede, tesisde yarım kaldı. Bundan sonra tavsiyem, Seyrentepe tesislerini belediyenin alarak yeniden futbol okulu yapması. Burası Gaziantep futboluna yön verecek bir yer.TÜRKİYE’YE ÖRNEK İKİ ŞAMPİYONLUK YAŞADIKGöreve geldiğimizde Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile Gaskispor vardı. Bu iki takımı 5 futbolcu ile alarak zirveye taşıdık. Bu şehre iki şampiyonluk yaşattık. 50 bin ile 60 bin TL arasında fiyatlara futbolcu transfer ederek takım kurduk. Bu genç ve pırıl pırıl futbolcularla Türkiye’ye örnek olacak bir şampiyonluk yaşadık. Türkiye’nin en çok gol atan takımı olduk. Üstelik, hiçbir yabancı oyuncu oynatmadan tamamı yerli futbolcudan oluşan bir takım kurduk. kendi yerli futbolcularımızla bu şampiyonluğu elde ettik. Bizim bütçemiz bu kadardı. Kimseden tek kuruş destek almadan, kimsenin kapısın çalmadan bu takımı şampiyon yaptık. O dönemde başkanımız olan Erol Maraş, Ünsal Göksen ve Fahrettin Uslusoy’a çok teşekkür ediyorum.KİMSEDEN TEK KURUŞ DESTEK GÖRMEDİKŞampiyon olduğumuz yıl, Siirtspor gibi önemli bir takımla çekişiyorduk. Ve kendi bütçemize göre takım kurmuştuk. Az parayla şampiyonluğu elde ettik. Kimsenin kapısına para diye gitmedik. Forma sponsoru olanlara fatura kestik, “Biz bunun KDV’sini ödemeyiz dediler. Muhasebeci geldi, “başkanım bunu ödemiyorlar” dedi. Ben kendi şahsi kredi kartımı verdim ve faturanın KDV’sini ödedim. Ne diyelim, o zamanda bir takım var karşımızda ve şampiyonluk istiyor. Siirtspor o dönem çok güçlüydü. Bizde kendi yağımızla kavrulan bir takımdık. Bizden çok güçlü bir takımdı ama bizde kendi prensiplerimizden taviz vermedik. Nasıl ayakta kaldığımızı, nasıl şampiyon olduğumu gösterdik. Kamil Ocak Stadı’nın tribünlerine 18 bine yakın taraftar geldi. Herkes yıllar sonra şampiyonluk coşkusu yaşadı. İyiki de yapmışız.BİR BAKAN BENİ ARADI, BU MAÇI VERİN DEDİSiirtspor ile şampiyonluk yarışı verdiğimiz yıl, çok büyük anılarımız oldu. Şu sıralarda yaşadıklarımı yazıyorum. Gerçekten futbolda çok şey öğrendim. Hiç unutamam, şampiyonluk yolunda ilerliyoruz, isim vermem doğru değil. Bir bakan o zamanda beni aradı. Bu maçı verin dedi. Nasıl olur, sayın bakanım dedim. Ben futbolculara bu maçı nasıl yenilin diyebilirim dedim. Herkes çıksın oynasın hak eden kazansın dedim. Ve çıktık o maçı biz kazandık. Ve ayrıca, hiç unutmam bir kulüp başkanı geldi yanımıza. Bu maçı niye vermezsiniz diye. Bende o işin sorumlusu Ünsal bey deyip gönderdim. Oda gitti masaya vurdu. Ama sonuçta kazanan Gaziantepti… Biz bunları yaşadık, göğüs gerdik ve şehrimizi şampiyonluğa taşıdık. Biz futbolu şerefimizle oynarız dedik. Ne maç sattık, ne maç tekliflerinde bulunduk. Şerefimizle oynadık ve gidebildiğimiz yere kadar gittik.İZLANDA ÖRNEK ALINSINKoronavirüs sonrasında futbol eskisi gibi olmayacak. Öyle yüksek maliyetli transferler asla olmayacak. Ben takımlarımızın özüne dönmesini istiyorum. Takımlarımızın özüne dönmesi gerektiği inancındayım. Gaziantep’te de futbolcu çıkar. Böyle bir potansiyel var. Herkes kendi futbolcusunu yetirtirmek zorunda. Bunun için alt yapı çok önemli. Buna İzlanda örneğini vermek istiyorum. İzlanda’danın başkenti Reykjavik’te biri çıkıyor ve şakarak ben adayım diyor. Komedyen birisi o dönem seçiliyor ve Başbakan oluyor. Zaten ülke tek bir şehirden oluşuyor. 330 bine yakın bir nüfusa sahip. Tüm ülke bu şehirde toplanmış. Bu adam gelip hem eğitime ve futbola büyük önem vermiş. Peki ne yapmış bu adam, ülkede UEFA B Lisansı olmayanlara takım teslim edilmemiş. En düşük lisans UEFA B olmuş. Ve futbolcu yetiştirmek için devlet destekli futbol okulları açılmış. Paranın 4’te 3’ünü devlet ödemiş. Bakkal ve itfaiyeciden oluşan bir takım oluşturulmuş. Bu takım her geçen gün kendini geliştirerek, bir yerlere geldi. Türkiye’yi 3-0 yenen bu takım, İngiltere’yi eledi. Yani, futbolu taşta toprakta oynarken, biranda dünyaya örnek bir futbol sektörü oldu. İzlanda örneğini herkesin alması gerektiğine inanıyorum.ORDUSPOR MAÇINI UNUTAMAMBizim dönememizde Gaziantep Büyükşehir Belediyespor önce final oynadı, ardından bir yıl sonra şampiyon oldu. Ankara 19 Mayıs Stadı’nda Orduspor ile oynadığımız maçta bizim bine yakın taraftarımız vardı, bin kişiye yakın ise Ankara ve İstanbul’dan gelmişti. Orduspor ile 20 binden fazla taraftara sahipti. O maçta son dakikalarda yediğimiz golle maçı kaybettik. Biz çok iyi oynadık ve kazanabilirdik. O gün takımımızın başında Gaziantepli Erol Azgın vardı. Gaziantepli teknik adamlarla başarılı olduğumu hatırlatmak istiyorum. Bu teknik adamları değerlendirmek lazım. Bu maçta şunu bekledim, şehir olarak kenetlenelim ve şampiyon olalım. Şehrin önde gelenleri bir şampiyonluk primi dahi vermediler. Bizde gidip kimsenin kapısını çalmadık. Kimseden tek kuruş istemedik. Federasyondan gelen parayla bunu gerçekleştirdik. Düşünün kimse dönüpte bakmadı.İKİ TAKIMI TAŞIMAK ZOR OLDUBizim dönemimizde Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile Gaskispor vardı. Belediyelerin asli görevi amatör takımlara destek vermek. Ama biz iki profesyonel takımı ayakta tutmaya çalıştık. 2 tane profesyonel takımı taşımak zor oldu. Kimse destek dahi vermedi. Bir çok ilçeye ve işadamına bu takımı alın dememize rağmen kimse almadı. Düşünün fatura kesiyoruz, KDV’sini cebimden ödüyorum. Üstelik sponsor olmuşlar ve forma reklamı vermişler. Faturamızı iade edenler dahi oldu. Gaski’nin kestiği su faturasından da Gaskispor’a destek veremezdik. İki kulübü taşımak zor oldu. Bunun için öyle bir karar alınmıştı.ADIM HIDIR ELİMDEN GELEN BUDURBenim adım hıdır, elimden gelen budur. Biz dönemimizde iyi işler yaptığımıza inanıyorum. İki şampiyonluk yaşattık bu şehre. Futbolda hiçbir yabancı transfer etmeden kendi evlatlarımızda şampiyon olduk. Tabi bu yolda büyük emek veren Erol Maraş’a, Ünsal Göksen ve Fahrettin Uslusoy’a teşekkür ediyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.