Gaziantep FETÖ ile iç içe devam ediyor... Bir günde nasıl zengin olunur..? Gaziantep Kara Para merkezi mi?

HABERİN VİDEOSU

Kim ne derse desin, Gaziantep öyle bir Metropol şehir ki; nüfus oranı olarak kimine göre 3 Milyon, kimine göre 3,5 Milyon gibi rakamlar söylenip durur. Tabelaya baktık mı, nüfusumuz 2 Milyon dolayında görünüyor. Hiç unutmuyorum bir yerde okudum. Darbeci Kenan Evren, bir konuşmasında 1980 yılında Gaziantep’e geldiğinde söylediği söz “Gaziantep Doğu’nun Paris’i” demişti. Gerçekten de öyle miydi? öyleydi. Her konunun iyisinde ve kötüsünde maşallah birinciliğimizi kimseye kaptırmıyoruz. Polis nerede bir operasyon yapsa mutlaka Gaziantep ayağı ortaya çıkar. Öyle bir ayak ki, nereye gideceği belli olmayan bir ayak. Bu nedenle, Gaziantep’le ilgili son günlerde gelişen “Bataklık” operasyonunun perde arkası, FETÖ’nün ayak izleri, sonradan da para nasıl el değiştirip, yeni zenginleri nasıl yarattı? Bu konuları sizlerle paylaşacağım.

BATAKLIK OPERASYONUNDA GAZİANTEP ARSLANTAŞ’LA GÜNDEME DÜŞTÜ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bataklık operasyonuyla ilgili tüm ayrıntıları anlatınca biz bile hayretler içerisinde kaldık. Ve Gaziantep ayağında da ismini duymadığımız Halil Arslantaş ismi bir anda gündemin birinci maddesi oldu. Halil Arslantaş nereli derseniz? Aslen Bireciklidir. Babasının adı Şevket’tir. Babası çiftçilik yapar. Uzun yıllar Almanyada yaşayan Şevjet Arslantaş, vefat ettikten sonra 7 çocuk babasız kalırlar. Halil Arslantaş’ın da Gaziantep’e geldiği zaman 12 yılı geçmez. Yaptığım araştırmalarda da 12 yıl içerisinde çok büyük zengin olmuş. Üstelik babasının da Birecik’te yaptığı iş çiftçiliktir. Büyük bir arazi sahibide değildir. Bunlar neden doğrudur? Paranın büyük bölümünün FETÖ döneminde kazanıldığını ve uyuşturucuya dayandığı artık bir gerçektir. Yaptığımız araştırmalarda, Gaziantep’te arsa toplamada, belediyenin arsa satım ihalelerinde, inşaat şirketleriyle bağlantılar, Gaziantep’te şehrin önemli yerlerinde kiraya verdiği iş yerlerinde hep ağırlığı vardır. Herkes tarafından da Halil Arslantaş ticaretinde de dürüst olduğunu öne çıkartarak, sinsice Gaziantep piyasasını ele geçirmiş. Bürokraside de çok büyük bir ağırlığı vardır. Paranın herşeye kadir olduğunu da Arslantaş, Gazianteplilere çok iyi anlatmış. Ben bunları neden yazdım? Meselem Halil Arslantaş’ın kişiliğiyle değil. Gaziantep’in büyük bir kara para merkezi olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

NASIL ZENGİN OLDUĞU BELLİ DEĞİL

Bilmediğimiz bir çok isim kısa sürede zengin oluyor, bir anda piyasayı allak bullak ediyor. Bilirsiniz ki, para aklamanın en kolay yolu da rant yapan arsacılıktır. Arsayı alırsın, güzelce üzerine bir bina yaparsın, ondan sonra da yasal yollardan satarak da kara paranı da temize çevirirsin. İşlerin böyle olduğunu da ne zaman görürüz? Bataklık operasyonunda gerçekler ortaya çıkınca herşey ayyuka çıkar. Biz alışmışız. Gaziantep’te 5-6 şirket var. Bu şirketler dışında kimseyi bilmeyiz. Hep aynı şirketlerin haberlerini yapıp dururuz akşama kadar.

FETÖCÜLERLE ESKİSİ GİBİ İÇ İÇE OLDUK

Ben artık anlamıyorum. Fetöyle ismi geçen bir çok şirket sahibi eskiden olduğu gibi yine gündemin birinci maddesi. Adamların çoğu tutuklanmış, serbest kalmış veya itarafçı olmuş vede haklarında davalar devam ediyor, hiç bir şey olmamış gibi gizli kripto fetöcüler ellerinde büyük bir para gücüyle Gaziantep’te yine egemenliğini sürdürmeye devam ediyor. Ben anlamıyorum. Bizler dahil aynı hatayı yapmaya devam ediyoruz.

FETÖCÜ ŞİRKETLER YİNE SAHNEDE

Kendi medyamızda ve bürokraside de 2011-2012’de olduğu gibi Fetöcüler yine Gaziantep’te yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Biz söylüyoruz, biz dinliyoruz. Fetöcü cezaevinden çıktıktan sonra pişmanlıktan faydalanıyor. Tekrar şirketinin başına geçiyor, eskiden olduğu gibi Gaziantep bürokrasisiyle boy gösteriyor. Ben hep şu soruyu merak ediyorum. Yoksa fetöcü biz miyiz? Yoksa onlarla boy boy fotoğraf verenler mi? Fetö bağlantıları alanen belli olan bazı isimler sanki hiç fetö olmamış gibi arsa almaya, satmaya, en büyük bağış ve inşaatları yapmaya ve üst düzey bürokrasiyle fotoğraf paylaşmaya devam ediyorlar. Onuda Bataklık operasyonunda Halil Arslantaş’ın da ne kadar büyük bir fetöcü olduğunu da devam eden mahkemesi sonucunda anlamış olduk. Bence fetöcüler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Allah etmesin başına bir şey geldiğinde, eskisinden daha güçlü olacağını da görmemekte enayilik olur. 12 Eylül’den sonra Darbeci Kenan Evren’in PKK’lıları nasıl yerin altına saklanıp, onlarla nasıl illegal faaliyetler göstererek, ülkenin başına tekrar nasıl bela olduğunu hep birlikte gördük. 15 Temmuz’dan sonrada yine fetöcüler yerin altına saklandı. 5 yıl geçmeden tekrar ortaya çıkıyorlar. Çıkmaya da devam ediyorlar. Merak ediyorum. Bunlara kim dur diyecek..?
Haftaya görüşmek ümidiyle hoşçakalın...