Gaziantep 'te sanayici olmak...!

Dünyanın ve Türkiye'nin en kritik, en jeopolitik ve bir tarafında, Suriye, bir tarafında Irak bataklığına rağmen cesurca yatırım yapmaktır.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Komşu Kilis, Kahramanmaraş, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay gibi iller devletin her türlü teşviği, yardımları, yatırımlarından faydalanırken buradaki sanayiciler aslanlar, kaplanlar diyerek sadece sırtları sıvazlanır.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Burada organize sanayinde bir fabrika arsasının metrekaresi 10 dolardan başlayıp yukarı doğru giderken , üç dönüm arsa ve kapalı alan 5 milyon dolarlık yatırım gerektirirken 100 kilometre ötedeki bir şehirde bu fiat sadece 500 bin dolar.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Ülkenin ihracatının 171 milyara çıktığı bir ortamda bunun 10 milyar dolarını yapan bir şehrin teşvik edilmesi gerekirken her altı ayda bir uçaklarla Ankaradan fabrikalara denetim adı altında baskına uğrayan kenttir.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Dünyada banka faizleri neredeyse sıfırlara kadar düşmüşken burada halen yüksek faiz baskısı, banka müdürlerinin iki dudağı arasına ve keyfine kalmış bir sistem.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Organize sanayinde 300 bin kişiyi istihdam etmesine ve yaklaşık bir milyon kişinin sofrasına ekmek götürmesine rağmen vergi, sgk, iş güvenliği ve bir sürü mevzuatla boğuşan bir sistem.
Gaziantep'te sanayici olmak,;
Binbir emek, çile, zahmetle ürettiğin ürünleri adını sanını bilmediğin, haritada yerini zor bulduğun ülkelere ihracaat yapıp sonra bunlardan parayı nasıl tahsil ederim derdine düşmektir.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Dünya makarnasının başkentine makarna, halıcısına halı, tekstilcisine iplik satmaktır.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Türk, kürt, arap, batılı mafyalar ile cebelleşmektir.
Gaziantep 'te sanayici olmak;
Sendika ağaları, delegeleri, enerji, elektrik, lojistik ile boğuşmak demektir.
Kısaca Gaziantep 'te sanayici olmak zor ;
Ama batıda ve gelişmiş ülkelerde sanayici ve iş adamlarına siyasetçiden, bürokrattan çok daha fazla önem verilir ce adeta bu iş adamlarına zarar gelmesin diye pamuklara sararlar. Onları dizginlemek yerine önlerini açarlar. Çünkü iş demek, aş, eğitim, zenginlik, ev , tatil, refah demek.
Onun için bu şehir şuna karar vermeli ?
Yıllar önce sadece bölgenin değil, Türkiye 'nin gözbebeği olan Adanada Sabancı ve benzeri holdinglere yapılan mafyavari saldırılar, medya kuşatmaları, bürokratik oligarşi, sendikaların, işçilerin baskısı ve kentin bu iş adamlarına uyguladığı mahallî baskısı yada mobbing.
O zaman bu holdingler Istanbul' a kaçar ve biz büyük bir köy haline geliriz.