Öztürkmen: "Birlikte hareket etmeliyiz"

Güneydoğu Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Başkanı Enver Öztürkmen, Türkiye dahil 120'den fazla ülkeye yayılan korona virüs nedeniyle iş dünyasının olumsuz etkilenmemesi için hızla tedbir alınması gerektiğini söyledi. Öztürkmen, "GÜNSİFED olarak hükümetimiz ve kamu kurumları ile ortak aksiyon almaya hazırız. Bu kritik süreçte, kamu-özel sektör birlikte hareket etmeliyiz" dedi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan GÜNSİFED Başkanı Enver Öztürkmen, Gaziantep ve bölgedeki işletmelerin yanı sıra tüm Türkiye'de olumsuz gelişmelere karşı hazırlıklı olunması ve asgari düzeye indirilmesinde dikkate alınacak kısa ve orta vadeli stratejilerin ivedilikle hayata geçirilmesinin kritik önem taşıdığını kaydetti. Öztürkmen, bu noktada, hükümete olduğu kadar iş dünyası örgütlerine, tüm işletmelere ve iş dünyası liderlerine de önemli görevler düştüğünü ifade ederek, "Sosyo-ekonomik tedbirlerin alınması, hükümet ve iş dünyasının ortak hareket etmesi ve örnek uygulamaların paylaşılması, yaşanan krizin etkilerinin en aza indirilmesine yardımcı olacaktır" diye konuştu.

Açıklamasında, halk sağlığına ek olarak, sosyo-ekonomik riskin azaltılmasının anahtarının, doğru bir kriz yönetimi ve yönetişimi olduğuna da vurgu yapan GÜNSİFED Başkanı Öztürkmen, şunları kaydetti:
"Kamu-özel sektör ve iş dünyası ile sivil toplum kuruluşlarının birlikte oluşturacağı doğru ve etkili kriz bir kriz yönetiminin, virüsün ekonomik etkilerinin en aza indirilmesinde çok önemli bir çarpan etkisi yaratacağına inanıyoruz. Çatı kuruluşumuz TÜRKONFED 'in almış olduğu karar doğrultusunda hükümetimiz ve kamu kurumları ile ortak aksiyon almaya ve katkı vermeye hazırız. Bu salgın sürecinde ekonomik etkiler ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle birlikte, 11 Mart 2020 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 'pandemi' ilan edilen COVID-19'un yayılım gösterdiği Avrupa ülkelerinde, hükümet ve iş dünyasının ortak hareket ederek etkinin en aza indirilmesinde ortak bir akıl platformu oluşturdukları da gözlenmektedir. Virüsle sosyo-ekonomik mücadele için Dünya Bankası (12 milyar dolar), Avrupa Birliği (28 milyar dolar) ve Uluslararası Para Fonu -IMF (50 milyar dolar) ilk adım kaynaklarını açıkladı. Bu kaynakların doğru kullanılması açısından, yeni bir iş modeli ve yönetişim biçiminin uygulanması büyük önem taşıyor. Bu yeni iş modelinin Türkiye gerçeklerine uyumlu olmakla birlikte, küresel gelişmelerden de kopuk olmaması gerekiyor. Bu noktada, doğru ve etkili bir kriz yönetimi için kamu- özel sektör ve iş dünyası ile sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmeleri gerekir diye düşünüyoruz. Ancak bu şekilde ekonomik etkilerin en aza indirilebileceği görüşündeyiz. Küresel sorunların bu yoğunlukta arttığı dönemlerde kapsayıcı ve katılımcı yönetişim süreçleri risklerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Küresel düşünürken, yerel / yöresel davranış ve iş ağlarının geliştirilmesi de özel sektörün bu süreçteki dayanıklılığını artıracaktır."