ATIL TARIM ARAZİLERİNİN SEKTÖRE KAZANDIRILMASI

ATIL TARIM ARAZİLERİNİN SEKTÖRE KAZANDIRILMASI
ATIL TARIM ARAZİLERİNİN SEKTÖRE KAZANDIRILMASI

-GTB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET AKINCI:

- "ATIL TARIM ARAZİLERİNİN SEKTÖRE KAZANDIRILARAK ETKİN VE VERİMLİ BİR ŞEKİLDE KULLANILMASI MİLLİ GELİRE KATKI SAĞLAYACAKTIR"

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, tarım sektörünün iktisadi kalkınmanın temelini oluşturduğunu belirterek, sanayi ve teknolojide hedeflenen kalkınma hamlelerinin tarımla yakalanabileceğini söyledi.

Gıda ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal üretimde kullanılmayan, çeşitli nedenlerle ekilemeyen ve boş bırakılan tarım arazilerinin sektöre kazandırılmasına yönelik başlatılan çalışmayı yerinde bir karar olarak gördüklerini kaydeden GTB Başkanı Akıncı," Ülkemizde çeşitli nedenlerle ekilmeyen yaklaşık 2 milyon hektar tarım arazisinin sektöre kazandırılmasına yönelik yapılacak çalışmalar üretimde gelir artışına ve piyasalarda arz-talep dengesinin sağlanmasına katkı sunacaktır" dedi.

Arazi bankacılığı modeli ile âtıl tarım arazilerinin etkin ve verimli kullanımına yönelik geliştirilecek tüm strateji, metot ve politikaların sektörün geleceği adına önem taşıdığına dikkat çeken Akıncı, "Burada göz önünde bulundurulması gereken temel husus sadece işlenebilir araziyi çoğaltmak değil, AR-GE ve teknolojiyi etkin bir biçimde kullanmak suretiyle, verimliliği ve kaliteyiartırmak olmalı" ifadelerini kullandı.

Tarıma kazandırılacak arazilerde yetiştirilecek ürünlerle ilgili bakanlığın ticaret borsalarıyla görüş alışverişinde bulunmasının yararlı olacağına inandıklarını vurgulayan Akıncı, "Tarım alanlarında her şeyden önce ihtiyaca göre ürün yetiştirilmesini istiyoruz. Arz açığı olan ürünlerin havza modeline göre planlanarak üretiminin yapılmasında borsalar, bakanlığımızla işbirliği içerisinde ortak yararlı çalışmalar yürütebilir" dedi.

Türkiye'nin gıda ve tarımda sadece bulunduğu coğrafya ya değil, tüm dünyaya hitap edebilecek bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Akıncı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz karasal büyüklüğünün yaklaşık yüzde 30'luk bir kısmında tarımsal ürün üretimi yapılmakta. Coğrafi konumu ve iklim şartlarının sağladığı avantajlardan dolayı her türlü tahıl, sebze ve meyvenin sağlıklı bir şekilde yetişme imkânı bulduğu Anadolu toprakları, tarımsal çeşitliliktekıtalarla rekabet edebilecek bir zenginlik olarak kabul edilmekte. Balkanlar, Kafkasya, Afrika ve Orta Asya gibi nüfus yoğunluğunun 1 milyarı bulduğu bir coğrafyanın tam ortasında yaşıyoruz ve tarımda en yüksek potansiyele sahip ülkeyiz. Sektörde yaşanan bazı yapısal sorunları aşmamız durumunda bölgenin gıda ambarı olabilecek üretim kapasitesine rahatlıkla ulaşabiliriz. Tüm bunların yanı sıraüretim, istihdam ve ihracatta hedeflediğimiznoktalara ulaşmamızda tarım belirleyici faktör olarak ön plana çıkmakta. Tarım diğer sektörlerin gelişebilmesi için gerekli iş gücü ve sermayeyi sağlayan ana kaynaktır. Bu nedenle sanayi ve teknolojide hedeflenen kalkınma hamleleri ancak tarımla yakalanabilir" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.