FATMA ŞAHİN’LE NEDEN UĞRAŞIYORLAR..? SOSYAL MEDYA BATIYOR MU..? KORONAVİRÜSTE HER KAFADAN BİR SES

FATMA ŞAHİN’LE NEDEN UĞRAŞIYORLAR..? SOSYAL MEDYA BATIYOR MU..? KORONAVİRÜSTE HER KAFADAN BİR SES

HABERİN VİDEOSU

Koronavirüs hayatımıza girdiği günden bu yana “Yaşam biçimimiz” tamamıyla değişti. Değişince de yeni yaşam modelleri bulmaya başladık. Bir de en çok bizi sıkıntıya sokan 65 yaşındaki insanlar 35 günden bu yana evlerde. Hapis gibi olsa bile evde yaşamayı öğrendiler. Ama, gözü açık yaşlılarımız da dışarı çıkmak için kendileri yeni formüller ürettiler. Bu formüllerin başında da hastanelerden randevu alıyorlar. Hastaneye gidiyorum diye dışarıya çıkıyorlar, oradan da hastaneye gitmeyerek parklarda az da olsa dinleniyorlar. Bunları normal karşılamamız lazım. Bu yaşa kadar böyle bir şey görmedikleri için. İnşallah 65 yaş içinde yeni tedbirler alınacağı söyleniyor. Onlarında az da olsa hava almaları gerekiyor. Ayrıca, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le ilgili son iki günden bu yana yürütülen linç etme kampanyasını hep birlikte görüyoruz. Bu kampanyayla ilgili düşüncelerimi yazacağım. Bir de en çok koronavirüsün biteceği ay ve gün konusunda her kafadan bir ses çıkıyor, kime inanacağımızı da şaştık kaldık. Sosyal medya çökerken, gazete, televizyon ve radyo haberciliği tekrar eski günlerine dönüyor mu? Bu konuları gündeme getireceğim.

SAYIN ŞAHİN’İ CUMHURBAŞKANINA DÜŞMAN ETMEKLE ELİNİZE NE GEÇECEK?

Ben hep şunu söylüyorum. Sayın Şahin gerçekten de 2001 yılından bu yana Türk siyasetine adını yazdıran ve geçmişinde siyaset olmayan biridir. Bu kadar siyasette dönen dolaplara rağmen ayakta kalmayı başardığını da söylememiz lazım. Bir bakıyorsun ki, Türkiye’nin gündeminde en çok konuşulan en çok tartışılan isim oluyor. Bu da tabi kendinin özel yeteneğidir. Ama ben sayın başkana buradan bir şey söylemek istiyorum; Siyaset tarlası bir mayın tarlasına benzer. Mayın patladığı zaman yok olursunuz. Onun için sizin gibi ender siyasetçinin daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü sözünüzü cımbızla çekerler, farklı cümleler kurarak sizi sıkıntıya sokarlar. Sizleri tanıdığım kadarıyla her zaman yanınızda dilinizde “Allah” kelimesi olmuştur. Onun sayesinde de kurtulmuşsunuzdur. Bunu da yaptığınız iyiliklere bağlıyorum. Ben sizin programın tamamını izledim. Tanıdığım kadarıyla sol kökenli gazeteci olan ve aynı zamanda da Pencere Gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapan Yavuz Oğhan “Bidebunuizle” YouTube kanalının sahibi olduğunu biliyorum. Genellikle Oğhan, sol köken ile Sosyal Demokratlarla ilgili yayıncılık yapıyor. Tabiki çıkardığı konuklarda ilginç konuklar oluyor. Sayın Şahinin katıldığı programda bir zamanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın danışmanı olan Akif Beki’de yer alıyordu. Şimdide ters düşen bir gazeteci olan Akif Beki, Karar Gazetesi’nde de AK Parti’nin lehine bir düşenceye sahip olmadığını da söyleyebilirim. Sayın Şahinin neden böyle bir programa çıktığını da anlamıyorum. Kendinin yol arkadaşlarının olmadığı muhalif kökenli olan bu yayıncılarla nasıl başa çıkacağını kendisinin çok iyi bilmesi lazım. Çünkü yayıncılık öyle kolay bir iş değildir. Bir yerde sayın Şahin’i tuzağa getirecek sorularda sessiz sedasız sorarak, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la karşı karşıya getiren o kadar uzun bir yayında mutlaka cımbızla çekerek, birilerinin hiç yokken ellerine imkan verdi. Halbuki bunlara hiç gerek yoktu. Kendisi çok iyi bilir. 2007 yılında da AK Parti’nin kapanma davasında evine davet ettiği Hürriyet Gazetesi’nden çok yakından tanıdığı bir Gazeteci tarafından tuzağa düşecek sorular sorularak o dönem davada da adı yer almıştı. Bunu kendisi çok iyi biliyor. Yerel gazeteciler seni seviyor. Ama ulusalda tanımadığın, bilmediğin gazetecilerden uzak durman gerekiyor. Bu nedenle sayın Şahin’i linç etmek isteyenler kim ne derse desin, sayın Cumhurbaşkanım Erdoğan yayını izlediğinde Fatma hanımın yanlış bir şey yapmadığını da görebilir. Siyaset öyle bir sanat ki, her yeri iğne olan bir gül bahçesidir. Onun için sosyal medya yayıncılığına da burada az da olsa biraz eleştirmek istiyorum. Beykoz Üniversitesi’nin Koronavirüs sürecinde yapmış olduğu araştırmada Sosyal Medya mı? yoksa, Gazete, Radyo ve Televizyona mı? inanalım araştırmasında çıkan gerçekleri de bilmenizi istiyorum. Sizce hangisidir?; Bence sosyal medya artık yalan, dolan, hakaretten başka bir şey oluşturmuyor. Yani sosyal medya artık batmaya doğru gidiyor. Gelelim bir gazete, televizyon ve radyoların haberlerine. Bir gazeteci bir haberi araştırır, soruşturur, inceletir ve sonunda da sorumlu olan bir yayıncılığı olduğu için daha çok dikkat eder. Bu nedenle artık her geçen gün gazeteciliğin daha iyi bir noktada olduğunu Koronavirüs günlerinde söyleyebiliriz. Koronavirüsten sosyal medya çökerken, gazetecilikte bana göre “Pik” yapmıştır. Bazılarının da bu sosyal medya sevdası bir süre sonra sonlanacaktır. Ancak, Dijital medya güçlenmeye devam edecektir.

KORONAVİRÜS NE ZAMAN BİTECEK YAYGARASI!

Bana göre 12 Mart’tan bu yana Türkiye’de başlayan Koronavirüsün 3 ay içerisinde biteceği söyleniyordu. Anlı şanlı Profesörler şimdi bu hastalığın 4 ay gibi bir süre içerisinde ve 2020’nin sonuna kadar süreceğini söylüyorlar. Zaman zaman da yaptıkları açıklamalarla da biz bile kime inanacığımızı şaşırıyoruz. Kimileri Koronavirüsün Mayıs’ta biteceğini, kimileri Haziran’da sollanacağını, kimileri de Temmuz’un 15’in de sollanacağını söylüyorlar. Benim gönlümde 15 Temmuz biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıkmak için yapılan darbe gününden kurtuluş günümüz. 15 Temmuz’la birlikte Koronavirüsten kurtuluş günümüzü birleştirdiğimiz zaman iki bayramı inşallah birden yaparız düşüncesi içerisindeyim. İnşallah bu Koronavirüs felaketinden kurtulup, normal hayata dönmeyi umut ediyoruz.
Haftaya görüşmek ümidiyle...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.