Kuvay-İ Milliye bilinci oluştu; HALK TUNCEL'İ BAŞKAN YAPMAK İSTİYOR

Kuvay-İ Milliye bilinci oluştu; HALK TUNCEL'İ BAŞKAN YAPMAK İSTİYOR
Kuvay-İ Milliye bilinci oluştu; HALK TUNCEL'İ BAŞKAN YAPMAK İSTİYOR

CHP Şehitkâmil Belediye Başkan Adayı Avukat Nesrin Tuncel Gaziantep'te yayın yapan bir radyoya canlı yayın konuğu olarak katıldı. Programda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Tuncel, Gaziantep belediyelerinin imar planlarını eleştirirken gençlere yönelik hizmet vaatlerini de anlattı. Tuncel, Yaşanabilir bir Şehitkâmil için Şehitkâmil halkının kendisine umut bağladığını dile getirirken, "Halk bizi zafere taşıyacak, biz de halka hizmet sunacağız. Kimse endişe etmesin, Mart'ın sonu bahar. Halkta adeta Kuvay-i Milliye bilinci oluştu ve tüm kesimler bizim belediye seçimlerini kazanmamız için çalışıyor" dedi.

SAHRA ALANI RANTA KURBAN EDİLDİ

Katıldığı radyo programında kentin yanlış ve ranta yönelik imar planları ile katledildiğini belirten Tuncel, "Yüzüncü Yıl Parkı içindeki sahra hastanesi alanını ticari alana ve konut alanına dönüştürdüler. Buna biz itiraz ettik, mahkeme bizim itirazımıza ilişkin yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen o alanda yürütmeyi durdurma kararı tanınmadı ve inşaatlar başladı. Orada bir nüfus yoğunluğu oluşuyor ve trafik de burada zaman içinde tıkanacak. Yeşil alanın katledilmesi de cabası oldu. Soft Dağı'ndan gelen rüzgarlar da bu alanda yapılan inşaatlarla kesildi" ifadelerinde bulundu.

AKCİĞERİMİZE HANÇER SAPLANDI

Vatandaşa yardım adı altında dağıtılan kömürün kenti nefes alınmaz hale getirdiğine dikkat çeken Tuncel, "Kükürt oranı yüksek olan kömür dağıtımı ile birlikte şehrin havası solunmaz hale geldi. 20 katlı binalarla Gaziantep'in akciğerine hançer saplandı. 6-7 kayıtlı binaların karşısına 20 katlı binalar dikildi. Ranta yönelik imar planları ile şehir katledildi ve Gaziantep Türkiye'nin en kötü havalarından birinin sahibi oldu" şeklinde konuştu.

GENÇLER HİZMETE DOYACAK

Gençlere yönelik projelerini de anlatan Tuncel, "Gençler benim evladım ve gençlerimiz bizim aydınlık geleceğimiz. Gençliği bugünden geleceğe hazırlamak gerekiyor. Şimdiye kadar iyi niyetle bir şeyler yapılmış olabilir. Bunlar yetersiz kaldı. Bizler gençlik meclisleri ile gençlerimizi siyasetin içine sokacağımız gibi yönetimimizde de onları söz sahibi yapacağız. Gaziantep2te uyuşturucu kol geziyor. Gençlerimiz uyuşturucunun kucağına terk edilmiş durumda. Birçok semtte insanlarımız çocuklarının uyuşturucu batağından kurtarılmasını istiyor. Bizler gençlerimizi uyuşturucu batağından kurtaracağız. Şehitkamil Bölgesi'nde 19 yataklı uyuşturucu bağımlılarını tedavi eden bir merkez var. Bu yetersiz kalıyor. Mahkeme salonlarında yüzde 70 uyuşturucu dosyaları yer alıyor. Gençlere el uzatılmadığı için böyle. Her mahalleye çağdaş bir gençlik merkezi açacağız. Eğitimi desteklememiz gerekiyor. Orada gençlere yönelik sinemalar, tiyatrolar ve çeşitli sanatsal, sportif ve kültürel faaliyetlerin yer alacağı bir kompleks yağılacak. Böylelikle gençlerimiz uyuşturucu bağımlısı olmaktan ya da uyuşturucuya başlamaktan kurtulacak. Bu tür faaliyetlerin birleştirici gücüne inanıyoruz ve mahalle kulüplerini de destekleyerek bünyemizde o kulüpleri amatör kulüpler ligine taşıyacağız. İhtiyaç sahibi gençlerimize genç kart hazırladık. Genç Kart'ın içinde ihtiyaç sahibi gençler için bir miktar para yer alacak ve bu kart ile gençlerimiz bazı hizmetleri bedava alabilecek. 2002 yılında Gaziantep'te 2 tane ağır ceza mahkemesi vardı, şimdi 11 tane ağır ceza mahkemesi var. Toplumun psikolojik bir travma içinde olduğunu görüyoruz. Gençlerimiz ulaşımı ücretsiz şekilde sağlayacak, kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayacak. Piknik alanlarına, sinemalara ve tiyatrolara bu kart ile bedava gidebilecek" açıklamalarına yer verdi.

DÜZENSİZ GÖÇ KENT BİLİNCİNİ YOK ETTİ

Düzensiz göçlerle kentin kültür istilasına uğradığını da aktaran Tuncel, "Gaziantep'in kent vizyonunu yeniden canlandıracağız. Gaziantep'in ana arterleri akşam 8'den sonra ışıksız ve insansız hale geliyor. Gaziantep kent ruhunu yitirdi. Düzensiz göçler aldık ve kent şu anda Araplaştırılıyor. Gaziantep'te kaç Suriyeli olduğunu bilen kimse yok. 400 bin kişi olduğu söyleniyor ama kampların kapatılması ile de Suriyeliler kentin içinde. İnsanlar kiminle ve neyle karşılaşacağını bilmiyor. Bu şehirde 57 vatandaşımız düğünde bombalı bir eylemle öldürüldü. Şimdi insanlarımız korkuyor, çünkü neyle karşılaşacağını bilmiyor. Çevreye rahatsızlık verici giyim kuşam, konuşma şekli, davranış modelleri görüyoruz. Kendi vatandaşımız bu durumdan rahatsız. Oysa sınırdan sadece kadınların ve çocukların alınması gerekirdi. Ensarlık, ülkemizde 7 yıl boyunca ne olduğu belli olmayan insanların ticaret dahi yapabilecek kadar kalması ile olmaz. Kontrolsüz, vergisiz, ruhsatsız bir ticaret anlayışı oluştu. Bunu Suriyelilere sununca kendi vatandaşımız bundan rahatsız oluyor. Eski Gaziantep'te insanımız sokaktaydı ve şehrimiz yaşayan bir şehirdi. 2002'den sonra iktidarın politik yapısı dolayısıyla betonlaşma ve kültür değişmesi ile topumun yaşam şekli değiştirildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerleri var. Toplumun hangi kesimi olursa olsun, dayatma kültürü asla kabul etmeyecektir. Arap kültürünü bünyemiz kabul etmez. Türk milleti daha özgürlükçü ve daha hoşgörülü bir millettir. Bizim belediyecilik anlayışımızda da bu dayatma kültürüne karşı kendi kültürümüzü yeniden yeşertme ve Araplaşmaya karşı önlemler alınacak ve daha yaşanabilir bir Şehitkâmil oluşturacağız" diye konuştu.

BİZ KAZANACAĞIZ

AKP çöp kamyonlarına, şehitler anıtına, dağa taşa, cami mahyalarına kadar reklam veriyor. Başınızı nereye çevirseniz onların reklamını görüyorsunuz. Sadece gökyüzüne yazamadılar adlarını. Biz halkın partisiyiz. Bizim partimizin parası yok. Bir mücadeleye halk sahip çıkmazsa o mücadeleyi yürütemezsiniz. Mustafa Kemal Atatürk demişti ki, milletin kaderini yine milletin kendisi belirleyecek. Ulu önderimizin de dediği gibi şimdi halkımız kendi kaderini yine kendi belirleyecek ve içinde bunduğu çıkmazdan kendini yine kendisi kurtaracak. Tıpkı Kurtuluş savaşı gibi her kesimden insanlarla birlikte çalışıyoruz. AKP'nin genel başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanımız. Devlet anadır, devlet babadır, devlet milleti arasında ayrım yapmaz. Biz bu seçimde bunu ön plana alıp bütünleştirmeden ve kardeşlikten yana olacağız. Ben halkı dinliyorum, halk benim dilim oluyor. Halk kendi kendine Kuvay-i Milliye gibi örgütleniyor ve her bir vatandaşımız değişim talebinden dolayı Nesrin Tuncel kadar çalışıyorlar. Kimsenin endişesi olmasın. Halk bizi bu seçimlerde zafere taşıyacak ve biz de bu sorumluluk bilinci ile halka hizmet eden bir belediyecilik anlayışı benimseyeceğiz" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.