MANTIĞIN BİTTİĞİ YERDE KAOS KAÇINILMAZDIR...

MANTIĞIN BİTTİĞİ YERDE KAOS KAÇINILMAZDIR...
MANTIĞIN BİTTİĞİ YERDE KAOS KAÇINILMAZDIR...

İlginç bir dönemden geçiyor insanlık... Salgınlarla beraber, büyük devletlerde ciddi kırılmalara, bazı devletlerin çıkışı, bazı devletlerin inişlerine tanık oluyoruz... Kim bilir belki de post modernçağdan, Yakın Çağ'dan çok değişik bir çağa geçiş yapıyoruz...

İletişim ve teknolojinin hayatımıza damga vuracağını biliyorduk ama değişimin pat diye önümüze düşeceğini, bizim neslin de göreceğinin bu kadar yakın bir zaman diliminde gerçekleşeceğini; düşünememiştik.

Resmen hızlı bir değişimi ve ensemizde ölüm korkusunu duyarak yaşıyoruz...

Bazı şeyler, çok önemli sandığımız, hayatımızın odak noktasına koyduğumuz şeyler çoktan önemini kaybetti...

Bütün bunlarla boğuşurken, insanın ülkesinin güvenlik sorunları ile uğraşmasının zorluklarını da yaşamımızın her alanında duyarak hayatımıza yön vererek devam ediyoruz.

İktidarı ayrı, muhalefeti ayrı telden çalan bir karmaşık orkestraya benziyor, ülkemizin gündemi... Muhalefet yol göstericiliğini yavaş yavaş kaybediyor. Başka ülkenin çıkarlarını savunan ve kendi ülkesini aşağıya çeken açıklamaları duymaya başlıyoruz. Bunlara daha önce tanık olmadık mı? Olduk da şimdi daha çok normalleşerek hayatımıza girmeye başladı. Ne olacak bu durum?

Gerek İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, gerekse CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son açıklamaları kafa karışıklığı yarattı. Eskiden iktidarı ve muhalefeti ile milli ve ülkenin çıkarlarını düşünen ortak demeçlerine tanık olurduk. Şimdi isetıssssyok. Üstelik neredeyseülkesinin uğradığı eşkıyalığı normalleştiren demeç verecekler utanmadan...

Beklersen sadece sana geleni alırsın; ama eğer gidersen istediğini alırsın... Tabi Türkiye zaman zaman ileri gidecek hamleler yapmak zorunda... Bunu anlamayacak ne var?

Vatan için savaş varken kaçanlar, savaşarak yaralananlardan daha çok yara alırlar... Kaçıyorlar çünkü!

Türkiye, tüm yaratılan algı bozukluklarına, yaratılan ekonomik saldırılara rağmen bölgesel güç olmaya ve büyümeye devam ediyor. Şu anda ortalık çok da süt liman değil, azıcık şuradan, azıcık buradan yol alıyoruz. Salgın ise yaşamımıza tuz ruhu gibi çöreklendi.

Şimdiişte tam zamanı... Neyin? Kaosun!

Bu da nasıl olur bir toplumda fay hatlarının geçtiği yere saldırı yapar ve gerçek kaosunu yaratırsın... Şu anda insanlar ekonomik olarak darda ve sıkıntılı, kimse gözünün önünü göremiyor, her şey tepetakla olmuş durumda... Tüm hesaplar şaşmış, şaşılar kör, körler bir de sağırlaşmışken... İşte tam zamanı! Patlat kaosunu, istediğini al o toplumdan... Neden mi bahsediyorum?

İstanbul Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nayapılmak istenen suikasttan... İstihbaratı alan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hemen güvenlik önemleriniarttırıp, suikastınengellenmesini sağlıyor.

Karmaşa kimin işine yarar? Karmaşa ruhundan kimler beslenir?

"Dünyanın bir ucunda bir kelebeğin kanat çırpışı diğer ucuna tufanlara neden olabilir," derKaosKuramı.

Artık dünyayı öyle bir hale getirdiler ki, her şey, her şeylealakalı...

"Bizler artık bir sistemin kurbanlarıyız, çıkarlarımız konusunda bizi aldatıyor ve kendi çıkarlarına kurban ederken onların bizim de çıkarlarımız olduğuna ikna ediyorlar...

Dünya'da böyle çalışan devletler var ve çok organizeler... Bizim çıkarımız imiş gibi gözükerek kendi çıkarlarına hasılat topluyorlar...

Çünkü ;Mantığın bittiği yerdekaoskaçınılmazdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.