Mimar Sinan’ın Binaları Hala Ayakta! Mimar Sinan Binaları Nasıl İnşa Etti?

Mimar Sinan’ın Binaları Hala Ayakta! Mimar Sinan Binaları Nasıl İnşa Etti?
Meydana gelen depremlerde on ilimizde binlerce bina yıkıldı. Bu binalar arasında yeni yapılmış ve bir yılını bile doldurmamış yapılar yer aldı. Binaların yıkılması ülke genelinde tüm vatandaşlarda endişeye neden oldu. İşte detaylar...

Kahramanmaraş merkez üssü olarak 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem 6 Şubat günü meydana geldi. Yaşanan depremler nedeni ile on ilimizde binlerce bina yıkıldı. Yıkılan binalar nedeni ile binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti ve pek çok vatandaşımız ise, hala enkaz altında. Milyonlarca kişi, yaşanan depremler nedeni ile evsiz kaldı. Bu olayların yaşanmasının ardından vatandaşlar, kendi oturduğu evlerin ne kadar güvenli olduğu konusunda endişe duymaya başladı. Peki, yeni yapılan binalar şu şekilde yıkıma uğrarken, yıllar yıllar önce Mimar Sinan tarafından yapılan yapılar nasıl hala ayakta?

JAPON TEKNİKLERİNDEN ÖNCE MİMAR SİNAN’IN TEKNİKLERİNE BAKILMALI

Yaşanan deprem ile meydana gelen bina yıkımları, ciddi bir sorunu gündeme tekrardan getirdi. Sosyal medya hesaplarında, binaların yapılması sırasında kullanılacak teknikler için Japon mühendislerin tekniklerinin incelenmesi söyleniyor. Japon mühendislerin inşa ettiği yapılar, oldukça büyük depremlere karşı yıkılmadan ayakta kalmayı başarıyor evet fakat; günümüzden yıllar önce Mimar Sinan tarafından yapılan yapılar da hala ayakta kalmayı başarıyor. Mimar Sinan’ın ustalık eseri olarak kabul edilen Selimiye Camii, yıllardır sapasağlam ayakta durmayı başarmıştır. Mimar Sinan’ın yapılarındaki küçük detaylar, yapıların uzun yıllar her türlü dış etkene karşı ayakta kalmasını sağlamaktadır.

ZEMİN VE TEMEL EN ÖNEMLİ İKİ FAKTÖR

Webtekno’da yer alan bir içerikte Mimar Sinan’ın yapıları için şu bilgilere yer verildi; ‘’ Sağlamlığın ilk şartı doğru zemin, doğru temeldi. Süleymaniye devasa boyutlarına rağmen yapılışının üzerinden geçen 5 asırda 15'i 5.5 şiddetinin üzerinde olan 89 depremden hiç hasar almadan çıktı ve sadece 4 kez restore edildi. Bugün modern mimaride her binanın bir kullanım ömrü vardır ve genellikle 100-150 yıl arası değişir. Bunun anlamı, 150 yıldan sonra bir binanın sağlamlığı garanti edilemez. Fakat Mimar Sinan, Kanunî Sultan Süleyman'a kıyamete kadar ayakta kalacak bir cami vadetti, üstelik depremleriyle ünlü bir şehirde. Mimar Sinan ilk iş olarak 150 metreye 70 metre ebadında, 6 metre derinliğinde bir temel çukuru kazdırdı. 100.000 tondan fazla toprağın hafriyatı ve geçici iskan duvarlarının kurulması 1,5 yıl sürdü. Süleymaniye zemininin en yukarısında 5-6 metre kalınlığında kumlu toprak tabakası, altında yüzeye yaklaşan grovak kayalıklar mevcuttur. Sinan önce yüzeydeki toprak tabakasını kaldırdı ve kayalara yaklaştı. Daha sonra 30.000'e yakın kazık çaktırarak bu kazıkların üzerine tonlarca ağırlıkta bloklar koydurdu ve iki yılı aşkın bir süre bekledi. Böylece zeminin daha iyi sıkışmasını ve yük taşır hale gelmesini sağladı.’’

KAZIK TEMEL TEKNİĞİ KULLANILDI

Webtekno’da yer alan haberin devamında ise, kazık temel tekniğinin kullanımı vurgulandı. ‘’Bu kazık temel tekniği, dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli Burc el-Arab'ın inşaatında da kullanıldı. 321 metre yüksekliğindeki dev bina, Dubai'nin yumuşak kumlu zeminine temelindeki 230 tane devasa beton kazık sayesinde dikildi. Mimar Sinan aynı tekniği 450 yıl önce kullandı. Dev kazıklar çaktırıp kayalar kullanarak iki yıl boyunca toprağa metrekare başına 10 ila 15 tonluk bir basınca maruz bıraktı. Bu, inşa edeceği caminin zeminine uygulayacağı basıncın tam iki katıdır. İlk olarak zemini 20 cm'lik bir harç tabakasıyla kapladı ve üzerine ahşap ızgaralar yerleştirdi. Bunun üzerine kesme taş ve kayalardan oluşan zemin duvarını ördü. Temel katlarını kademeli olarak daralttı ve piramit şeklinde inşa etmeye başladı. Bu basamaklı temel, sallantı anında binaya hacıyatmaz gibi davranma kabiliyeti veriyordu. Böylece yapı, depremlere karşı ilk direncini temelden gösteriyordu. Binanın temelinin kendi başına güçlü olması yeterli değildir, kuru da kalması gerekir. Mimar Sinan'ın buna da bir çözümü vardı. Binanın, zemin suyundan yalıtımını sağlamak için, suların havalandırma kanallarına toplanarak buradan Haliç'e tahliyesini sağladı. Klasik Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde yapıların temel dolgu malzemesi Horasan harcıdır. Bu, Mısır piramitlerinden beri kullanılmakta olan bir karışımdır. Baskı altında sertleşir, sallantıda esner. Mimar Sinan da Horasan harcını kullandı fakat içeriğini değiştirerek.’’ Mimar Sinan’ın eserlerinde kullandığı tekniklerin günümüzden yıllar önce gerçekleştirmesi ve günümüzde ise, aynı sağlamlıkta binaların olmaması afet anlarında birçok vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden oluyor.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.