İran’da Muhsin Şikari’nin idamı tartışmalara neden oldu

İran’da Muhsin Şikari’nin idamı tartışmalara neden oldu
İran’da geçtiğimiz hafta idam edilen Muhsin Şikari hakkında İran Yargı Erki tarafından verilen "muharebe" suçlaması, İranlı hukukçular arasında tartışma konusu oldu. Bazı İranlı hukukçular Şikari hakkında verilen "muharebe" hükmünün doğru olmadığını ve kendisine idam yerine hapis cezası verilmesi gerektiğini savundu.

İran’da Mahsa Amini protestoları sırasında Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı milis gücü mensubu bir kişiyi yaraladığı gerekçesiyle Muhsin Şikari’nin idam edilmesi, İranlı hukukçular arasında tartışma konusu oldu. Bazı İranlı hukukçular, Şikari hakkında İran Yargı Erki tarafından verilen "muharebe" suçlamasının doğru olmadığını ve kendisine idam yerine hapis cezası verilmesi gerektiğini savundu.

Başkent Tahran’da bulunan İmam Sadık Üniversitesi’nde "Fıkh ve Kanunda Muharebe" konulu panelde konuşan Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ceza Hukukçusu Muhsin Borhani, Şikari için verilen "muharebe" hükmünün doğru olmadığını söyledi. Muharebe suçunu "ateşli veya ateşsiz silah kullanarak toplumda kasten korku ve dehşete neden olmak" şeklinde tanımlayan Borhani, Şikari’nin ateşsiz silah kullanarak bir güvenlik görevlisini yaralamasının muharebe olarak adlandırılamayacağını belirtti. Borhani, "Eğer amacım halkı korkutmak ve dehşete düşürmek ise silahımı halkın göreceği şekilde çekmem ve kullanmam gerekir. Oysa Şikari silahını çekerken halkı değil, kendisine gelen güvenlik görevlisini hedefliyordu" dedi.

Gösteriler sırasında bölgede bulunan mağaza ve dükkanların kapalı olmasına değinen Borhani, "Olay esnasında esnafın kepenk indirmesinin nedeni Şikari’nin halkı korkutması değil, protestolar nedeniyle dükkanlarının zarar görmemesi içindir" ifadelerini kullandı.

“İnsan canı bir ot değildir"

Sosyal medya hesabından Şikari’nin idamı sonrası paylaşım yapan Borhani, idam hükmünü eleştirerek, "Her bıçak çekme ve bıçakla saldırma muharebe değil, her zorbalık ve adam öldürmek yine muharebe değil. Eğer şüpheniz varsa bu konuda muharebe hükmü vuku bulmuyor deyin. Keşke biraz fıkıh ve hukuk bilseydiniz. İnsan canı bir ot değildir" ifadelerini kullandı.

“Bir insana sadece bıçak çekmek ve yol kesmekten idam etmenin sonuçları olur"

İran’da Mahkum Haklarının Savunması Komitesi ve Yaşam Hakkı Muhafızları Derneği’nin kurucusu olan Emadeddin Baghi ise, Şikari’nin idam yerine hapis cezası alması gerektiğini belirterek, "Anayasanın 614’üncü maddesine göre Muhsin Şikari idam yerine hapis cezası alması gerekiyordu. Bir insana sadece bıçak çekmek ve yol kesmekten idam etmenin sonuçları olur" dedi.

Şakiri idamına manşetten tepki

İran’daki son idamları manşetine taşıyan Etemad gazetesi, "Bunlar silah çektiler ama muharebe hükmü almadılar" başlıklı haberinde ülkedeki geçmiş uygulamaları örnek vererek idam kararını eleştirdi. Sosyal medya kullanıcılarının Şikari’nin idamına ilişkin tepkilerine yer verilen haberde, muharebe hükmünü idam mahkumlarına uygulamada aceleci davranıldığı belirtilerek, "Meşhur meddah Mahmud Kerimi’nin 2013 yılında herkesin içerisinde silah çekmesi muharebe hükmü almadı. Davacı şikayetinden vazgeçti ve yargılama sona erdi. Oysa dönemin Başsavcısı Ayetullah Muhsini Gorgani, nerede olursa olsun bir kişinin halkı korkutmak amacıyla silah çekmesinin muharebe hükmü alacağını söylemişti" ifadeleri kullanıldı.

İran’ın İsfahan kentinde 2014 yılında dört kadına yönelik asit saldırısına işaret edilen haberde, asit saldırısı sonucu bir kadının hayatını kaybettiği vurgulanarak, "Henüz bu kadınlara saldıran ve bir kadının ölümüne neden olan bu saldırının muamması çözülmüş değil. Yine Kerman kentinde 6 Besic üyesi genç, şehirdeki fuhuş ve fesada son vermek amacıyla cinayetler işledi. Ancak davacıların şikayetlerini çekmesi ile dava son buldu" ifadeleri kullanıldı.

"Muharebe hükmünün nasıl verileceğinde hakim özgürdür"

İran’da tartışmalara neden olan “muharebe” hükmü hakkında konuşan İran Yargı Erki Başkanı Muhsin Ejei, söz konusu hükümde dört cezanın uygulandığını belirterek, hakimlerin hangi cezaların uygulanacağına karar vermede özgür olduklarını söyledi. Ejei, "İslami Ceza Kanunu’nun 282’inci maddesinde muharebe suçu için dört ceza belirlenmiştir. Yine maddenin devamında her dört cezadan hangisini uygulayacağı hakimin inisiyatifine bırakılmıştır" dedi.

İran İslami Cezalar Kanunu’nda yer alan "muharebe" suçu, "bir kişinin halkta korku, panik ve dehşete neden olacak şekilde ateşli veya ateşsiz silah kullanması" şeklinde tanımlanıyor. Söz konusu suça yönelik ceza kanununda yer alan hükümler ise, "hapis, sürgün, ellerin ve ayakların çapraz kesilmesi ve idam" şeklinde yer alıyor.

Amini protestoları sırasında tutuklanan Şikari, "ateşsiz silah taşımak, yolu kapatmak, araçları durdurmak, güvenliği ihlal etmek, milis güçlerle (Besic) çatışma, bir güvenlik görevlisini yaralama, korku ve dehşet salma gibi eylemlerle devlete karşı savaş açmak" suçlamasıyla 20 Kasım’da idama mahkum edilmişti. Şikari’nin idam hükmü 8 Aralık tarihinde başkent Tahran’da infaz edilmişti.

İran’da bir gösterici daha idam edildi

Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı milis güç 2 Besic üyesini öldürdüğü ve 4 kişiyi yaraladığı gerekçesiyle idama mahkum edilen 23 yaşındaki Mecidrıza Rahnavard’in cezası da bu sabah Meşhed kentinde halka açık bir şekilde infaz edildi. Meşhed Devrim Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianameye göre Rahnavard, "kasten adam öldürmek, devlete karşı savaş açmak ve 4 kişiyi kasten yaralamak" suçlarından idama mahkum edilmişti. 18 Kasım’da tutuklanan ve 29 Kasım’da idam cezası alan Rahnavard, İran’da Amini protestolarıyla bağlantılı idam edilen ikinci gösterici oldu.

İran’da Amini’nin hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde başlayan ve yaklaşık 3 aydır devam eden protestolarda tutuklanan 11 kişiye idam cezası verildi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.