Gaziantep’in Nizip ilçesi hakkında bilinmeyen bir gerçek açıklandı. Tarihte bilinen ilk UFO, Gaziantep'in Nizip ilçesi'nde görülmüş

Gaziantep’in Nizip ilçesi hakkında bilinmeyen bir gerçek açıklandı. Tarihte bilinen ilk UFO, Gaziantep'in Nizip ilçesi'nde görülmüş
AK Parti Gaziantep milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ali Şahin, Gaziantep’in Nizip ilçesi hakkında bilinmeyen bir gerçeği açıkladı. Bugün, tarihte bilinen ilk kayıtlı ve tanıklı UFO’nun görülmesinin 133. yıl dönümü. 19 Ekim 1839 gecesi birçok kişinin tanık olduğu ışıklar, bugün Gaziantep’e bağlı olan Nizip’te görülmüş.

Milletvekili Şahin, tarihte ilk UFO’nun Gaziantep-Nizip ilçesinde görüldüğünü iddia ederek bir belge paylaştı.

Gaziantep’in en büyük ilçelerinden birisi olan Nizip hakkında paylaşım yapan AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, dünyadaki ilk UFO kaydının 1839 yılında Nizip’te , ikinci kaydın ise 1878 yılında ABD Teksas’da tutulduğunu ifade etti.

Genellikle uzaylılar ile ilişkilendirilen ‘UFO’lar çoğunlukla mevkiinin ABD olduğu haberlere konu olsa da tarihteki bilinen ilk UFO vakası aslında bugünkü Türkiye topraklarında kayda geçmiş. 133 yıl önce bugün Nizip’te görülen ışıklar, ortaya çıkarılan Osmanlı arşivleri sayesinde tarihe kanıtlı-tanıklı ilk UFO vakası olarak geçmiş.

#tarih Dergi’nin günlük mail bülteni #tarih’te bugün, bugünkü bülteninde kayda geçen bu vakayı aktardı.

#tarih’te bugün bülteninde yer alan yazıda, şu ifadeler kullanıldı:

133 yıl önce bugün, 19 Ekim 1839 gecesi, günümüzde Gaziantep’e bağlı olan Nizip’te herkesi hayrete ve korkuya düşüren ışıklar görülmüştü. Bu ışıklarla ilgili tanıklıklar Osmanlı arşivlerine de girmiş; belgelerin Sofya Osmanlı Arşivleri'nde Evgeni Raduşev tarafından ortaya çıkarılmasıyla olay, tanıklı-kayıtlı ilk UFO vakası olarak tarihe geçmişti. Üstelik ortaya çıkarılan belgelere göre hadisenin birden çok tanığı vardı. Mardin Kadı Naibi Esseyyid Hacı İsmail Hakkı'nın İstanbul’a gönderdiği ilâm, haberi hayra yoruyordu. Kadı naibine göre bu ancak padişahın muzaffer olacağının işareti olabilirdi. Oysa bu tarihten sekiz ay sonra, 24 Haziran 1839'da Nizip yakınlarındaki savaşta Hafız Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, Mısırlı Kavalalı İbrahim Paşa karşısında ağır bir yenilgiye uğrayacaktı. Batıl inançları kuvvetli Osmanlı komutanı Hafız Ahmet Paşa’nın, parlak ve yetenekli bir asker olan İbrahim Paşa karşısında şansı olmadı. Savaş sadece dört saat sürmüştü. Sultan 2. Mahmud ise savaştan bir hafta sonra, 1 Temmuz 1839’da kahrından öldü.

Sofya Osmanlı arşivinde bulunan belgede, Mardin kadı naibi, gökyüzünde gördüklerini şöyle anlatıyordu: "İşbu mübarek senenin yücelenmiş Receb ayının sonu (19 Ekim 1838) Perşembe gecesi saat dört buçuk sularında hatalardan uzak yüce Allah tarafından şiddetli rüzgâr ve fırtına çıktı. Korkunç bir karanlıkta göz gözü görmez oldu. Hemen o dakikada semada kıble ve şark arasında bir büyük sini kadar bir ulu nûr göründü. Ufuk gündüz gibi aydınlandı ve ışıldadı. Herkesi büyük bir korku sardı ve duaya yalvarışa yönelindi. Sonra o ulu nûr semada parça parça olup yeryüzüne düşmeye başladı. Bu ilâhi gerçeği, gerek Mardin şehri içinde gerek Haram adlı köyde bulunan Asakir-i Muntazama-i Şahane ve diğer kimseler gözlemlediler, gördüler. Adı geçen askerlerin yazısı ve ihbarı üzerine o büyük nûr yere düştüğünde karakol çadırında bulunan neferlerin kılıçlarının ve süngülerinin ucunda mum gibi ışıklar parlamış. Her ne kadar uçlarını silmişlerse de gitmemiş ama birkaç dakika sonra kendiliğinden kaybolmuş. Bu alâmet inşaallah velinimetimiz padişahımızın her yönden başarılı ve muzaffer olacağına delildir."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.