Gaziantep'te sanatla buluşan alzaymır hastaları sahneye çıkmaya hazırlanıyor
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Moral Evi sakinleri, yaklaşık 4 aydır hazırlandıkları tiyatro, şiir okuma, halk oyunları gibi etkinliklere sahneye çıkmaya hazırlanıyor.
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 4 yıldır hizmet veren Moral Evi'nde, yaşlıların alzaymır hastalığının ilerlemesini engellemek için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Yaşları 55-85 arasında değişen alzaymır hastaları, yaklaşık 4 aydır tiyatro, müzik, halk oyunları, şiir okuma gibi aktivitelerde eğitim aldı.
Dünya Alzaymır Günü kapsamında, "Unutanları unutmuyoruz" adlı gösteriyle sahneye çıkacak olan yaşlılar, prova hazırlıklarını neşeyle sürdürüyor.
Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri ve Engelliler Daire Başkanı Serdar Tolay, AA muhabirine, merkezde hizmet alan hastalarla uzun süredir vakit geçirdiklerini ve bu birlikteliği kapsamlı bir etkinlikle taçlandırmak istediklerini söyledi.
Dünya Alzaymır Günü münasebetiyle farkındalığı artırarak bu hastalığa dikkati çekmek istediklerini ifade eden Tolay, şunları kaydetti:
"Çok özel bir program, alzaymırlı olan büyüklerimizin neler yapabileceğini gösteriyoruz. Gaziantep Üniversitesi ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde, hastalığın tam tedavisi olmamakla beraber hastalığın ilerleme sürecinin durdurulmasına yönelik aktiviteleri görsel hale getiriyoruz. Tiyatro, müzik ve şiir okuma, halk oyunları gibi etkinliklerle büyüklerimizin sosyal hayattan kopmamak adına bu etkinlikleri, aileleri ile birlikte gerçekleştiriyoruz."
Alzaymırın yakın geçmişe ait unutkanlık olduğunu hatırlatan Tolay, "Tiyatro, müzik, şiir okuma gibi ezbere dayalı sanatları öğrettiğimiz için yakın geçmişi hatırlamaya yardımcı oluyor. El becerilerini arttırmaya ve ayak hareketleri, vücut koordinasyonunu arttırmaya yönelik de oyunlar oynatıyoruz. Bunlar tamamen yaşam kalitelerini arttırmaya yönelik etkinlikler. Bu eğitimlerle bilinç düzeyleri de iyi oluyor." diye konuştu.
Moral Evi sakini Fatma Öztürk, 76 yaşında olduğunu belirterek, "Moral Evi bana huzur verdi. Her şey var, mutluluk var, neşe var, doyamıyorum. Burada çalışanlar yavrumuz gibi, bizimle kendi çocuğumuz gibi ilgilenmeleri beni çok duygulandırıyor." ifadelerini kullandı.
Eşini ve oğlunu kaybettiğini ve çok zor günler yaşadığını aktaran Öztürk, "Ben burada adeta çocuk oldum. Eğlenmeyi, neşelenmeyi çok seviyorum. Durmadan her zaman şarkı türkü söylemek istiyorum." dedi.
- "Hayat kalitemizi artırdı"
Ebru Bozan, 78 yaşındaki babasını Moral Evi'ne götürdüğünü belirterek, şunları aktardı:
"Babam 4 yıldır geliyor buraya, artık evi gibi oldu, buradaki arkadaşlar da bize aile gibi oldu. Babamdaki ilerlemenin farkındayız. Bu hastalığı geçiremeyiz biliyoruz maalesef tedavisi olmayan bir hastalık. En azından var olanı yerinde saydırabiliyor, oradaki etkinliklerle, el becerileriyle, müzikle, fizik tedavileriyle. Biz çok memnun kaldık. Allah nasip ettiği sürece devam etmeyi düşünüyoruz. Ailesi olarak da nefes alıyoruz, babam için de farklılık oluyor. Hem babam hem bizim için hayat kalitemizi artırdı. Babam normalde çok sosyaldi, bu hastalıkla içine kapandı fakat tekrar sosyalliğine geri döndü. İyi ki varlar."
Filiz Bıçakçı da 72 yaşındaki annesi Emine Büyük'ü merkeze getirdiğini belirterek çok memnun kaldıklarını ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.