Gaziantep'te Hal esnafı, yüksek fiyatlardan dertli... ‘’Sorumlusu biz değiliz!’’
Gaziantep Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hayri Sucu, ülke genelinde gıda ürünlerinin yüzde 65’inin marketlere gittiğini, yüzde 35’lik bölümünün hallerde satıldığını kaydetti. Sucu, ‘’Yüksek fiyatların sorumlusu biz değiliz’’ dedi.
Türkiye’de Covid-19 pandemisi ile başlayan, 2021 yılı sonunda patlak veren döviz krizi ile doruk noktasında ulaşan gıda ürünlerindeki pahalılık sorunu sürüyor. Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de gıda fiyatlarında meydana gelen artışlar, vatandaşı da üreticiyi de mağdur etti. Akaryakıt, gübre, tohum, ilaç gibi bedeller başta olmak üzere artan üretim maliyetleri nedeniyle zararına üretim yapan çiftçi, her geçen gün biraz daha yoksullaşırken, market ve pazarlarda tarladan alınan fiyatların 5 kat fazlasına satılan ürünler ise vatandaşın cebine yansıdı.
PAZAR ARABALARI BİR ZAMANLAR 100 TL’YE DOLUYORDU!
Geçtiğimiz kış, domates, salatalık, patlıcan, yeşillik ürünler başta olmak üzere sebze fiyatlarının 30 lira seviyesinin üzerine çıkması, meyvede ise en uygun ürünün dahi 10 lira seviyelerinde olması, vatandaşın bütçesini sarstı. Bir zamanlar 100 TL’ye dolan Pazar arabaları, 300- 400 TL’ye dolar hale geldi.
FİYATLARIN SORUMLUSU HAL ESNAFI DEĞİL!
Yaz aylarının gelmesiyle nispeten ucuzlayan fiyatlar sonrası vatandaş az da olsa nefes alırken, GATEM Bölgesi’nde faaliyet gösteren Hal esnafı ise zamların sorumlusu olarak görülmekten dertli. Gaziantep Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hayri Sucu, hal esnafının zamların sorumlusu olmadığını kaydetti. Üretilen meyve-sebzelerin önemli bir kısmının direkt olarak marketlere gittiğini söyleyen Sucu, “Zincir marketlerin artık soğuk hava depoları var. Domates, patlıcan, salatalık gibi sebzeleri günlerce saklayabiliyorlar. Bunu yaparken, fiyatlarda değişse bile haberleri olmuyor. Dolayısıyla zincir marketler her zaman kar ederler, zarar etmezler. Bizim ile çalışan marketler ile zincir marketlerdeki fiyatlarını karşılaştırsınlar. Hiç olmazsa fiyatlarsa yarı yarıya fark var.’’
MALİYETLERİ HESAPLAYAMIYORUZ!
“Kış aylarında seradaki girdi maliyetleri yüksek olduğundan fiyatlar yükseliyor. Ama sebze halinde domatesin kilosu 4 lira. Neden fazla olduğu için. Ürün az gelirse fiyat artar, çok gelirse düşer. Bu ülkede yetişen sebze ve meyvenin yüzde 65’i direkt marketlere giderken sadece yüzde 35’i hale geliyor. Dolayısıyla sebze ve meyve halleri fiyatların sadece yüzde 35’i belirleyebiliyor, dışardaki fiyatları ise arz-talep değil, etiket belirliyor. Akaryakıtın yanı sıra, işçilik, gübre ve ilaç fiyatlarının yanı sıra hayvan gübresi bile sadece el cep yakıyor. Hiç kimse bu girdi maliyetlerini hesaplamıyoruz, herkes suçu birbirinin üzerine atıyor. Herkes suçunu kabul etse pahalılık kalmaz. Üretim neden yok. Çünkü çiftçi kazanamıyor. Çiftçi kazanamazsa üretir mi? Domates, patlıcana, bibere destek verilirse kim tarlasını ekmez?” dedi.
‘’GELECEĞİMİZİ GÖREMİYORUZ’’
GATEM’de128 sebze ve meyve komisyoncusu bulunduğunu söyleyen Sucu,
‘’Bizler tedarikçiyiz. Sadece Gaziantep değil, 81 ilin sebze ve meyvesini tedarik ediyoruz. Akaryakıt zamları bizleri çok kötü etkiliyor. Çünkü mazotun zamlanması, giderlerimizin artması anlamına geliyor. Domates koyduğumuz kasa 5 liradan 35 liraya yükseldi. Araç lastikleri 2 bin 500 liradan 10 bin liraya yükselirken, bandroller yüzde 100 zamlandı. Bunlara rağmen kazanırız veya kazanmayın getirdiğimiz ürünü aynı gün satmak zorundayız. Aldığımız ürünleri düşük kazanç ile satıyoruz. Domatesin kilosu 5-7 lira arasında değişiyor. Maliyetler artışlarımız yüzde 100’ü aştı. Mersin’den kentimizde 3 bin liraya gelen araç 8 bin liraya çıktı. Hatta mazota gelen zammı bile gece nakliyeye yansıttılar. Geleceğimizi görmüyoruz’’ diyerek sözlerini noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.