Gaziantep Suriyelilere ŞOK! Bakan Soylu Açıkladı! Gaziantep’te Hangi Mahallelerde Suriyelilere İzin Yok!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göç İdaresi Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "Yabancı sayısının toplam kişi sayısına oranının yüzde 25'i geçtiği toplam 781 mahalle tüm yabancılar için ikamete kapatılmıştı. 1 Temmuz'dan itibaren oranın yüzde 20 olarak uygulanması sağlanacak. Böylelikle bin 200 mahalle ikamete kapatılacak." ifadelerini kullandı. Öte yandan Bakan Soylu, Kurban Bayramı'nda Suriyeliler için bayram izni olmayacağını açıkladı.
GAZİANTEP'TE HANGİ MAHALLERDE SURİYELİLERE İZİN VERİLMEYECEK
Son günlerde tartışılan Suriyelilerin gettolaşmasını engellemek için Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de yüzde 25’ten fazla Suriyelilerin oturmasına izin verilmeyeceğini söyleyen içişleri bakanı Süleyman Soylu Türkiye genelinde 1200 mahallede ve Gaziantep’tede yaklaşık 50 mahallede aynı uygulamanın yapılacağını belirtti. Gaziantep’te yaklaşık kayıtlı ve kayıtsız 1 milyon suriyeli bulunduğu en çok bulundukları mahallelerin başında Şahinbey ilçesinde Perilikaya, Ünaldı, Tepebaşı, Vatan, Güzelvadi, Karataş, Güneykent, Yeditepe, Akkent, Mavikent, Hoşgör, Yukarıbayır, 60. yıl, Cumhuriyet mahallelerinin olduğu öğrenilirken, Şehitkamil’de Hacıbaba , Çağlayan, Karşıyaka, Hürriyet, 29 Ekim, 8 Şubat, Zeytinli, Beykent ve Gazikent mahallerinin olduğu öne sürüldü. Bunun yanı sıra Suriyelilerin oturumuna izin verilmeyecek mahallerin başında 15 Temmuz, İbrahimli 1 ve 2, Emek, Sarıgüllük, Fatih, Fıstıklık, Mücahitler ve Şehirgösteren mahallerinde Suriyelilerin oturumuna izin verilmeyecği öğrenildi…
Şahinbeyde ise Binevler, Şehreküstü, Akyol, Bağlarbaşı, Bahçelievler, Abdülhamit, Bülbülzade, Yamaçtepe, 23 Nisan, Kozanlı, Eyüpoğlu, Fidanlık, İbni Sina ve Şahintepe mahallerinde Suriyeli oturumuna izin verilmecek
“TÜRKİYE, 2011 YILI BAŞINDAN İTİBAREN BİR GÖÇ POLİTİKASI BELİRLEDİ”
Türkiye’nin 10 yılı aşkındır bir göç politikası olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “21. yüzyılda Suriye kaynaklı kitlesel bir göç tek bir olayla başladı ve kısa zamanda büyüdü. Türkiye, bütün bunlara yönelik 2011 yılı başından itibaren bir göç politikası belirledi ve hem sınır dışında, hem sınır içerisinde kamplar oluşturdu. Gelen her kişinin kimlik bilgilerini aldı. Aynı zamanda bütün bunları yaparken, gelenlerle ilgili sağlık tedbirlerini ortaya koydu. Herkesi kayda aldı ve herkesin gıda ve insani ihtiyacını gerek o gün devletin kaynaklarıyla, gerek STK’ların kaynaklarıyla, gerekse uluslararası yardımlarla bunu sağlayabilme yoluna gitti” değerlendirmesinde bulundu.
“KAÇAK GÖÇÜ ENGELLEMEK İÇİN BİR MÜCADELE ORTAYA KOYDUK”
Türkiye’nin kaçak göçle mücadelesindeki stratejilerinden bahseden Bakan Soylu, “Türkiye’de birileri sürekli ‘Suriyeli şu kadar vatandaş oldu, bu kadar vatandaş oldu, Türkiye istila ediliyor’ diye değerlendirme yapıyor. Türkiye’nin ‘Uyum Strateji Belgesi’ ve bir ‘Ulusal Eylem Planı’ var. Türkiye’nin bir ‘Göç Strateji Belgesi’ var, Türkiye’nin ‘Düzensiz Göç Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı’ var. Göç Strateji Belgesi tekrar revize ettik. En nihayetinde Göç Strateji Belgesini tekrar bir şekilde ortaya koymuş olduk. Kaçak göçle temel bir stratejimiz var. Birincisi; kaçak göçün kaynağında durdurulması. Birinci temel felsefemiz hareket etmesini mümkün olduğunca engellemek. İkincisi; etkili sınır tedbirleri almak. Sınır duvarlarımızı yapmaya çalıştık, güvenlik yolları yapmaya çalıştık, optik kuleler yaptık, insan kaynakları getirdik. Ardından bütün bunları yaparken, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma, Polis, Sahil Güvenlikle ortaya attığımız adımlarla kaçak göçü engellemek için bir mücadele ortaya koyduk. Ülke içerisinde etkin yakalama yaptık. Sağlıklı ve seri işleyen bir sınır dışı mekanizması yaptık, milyonlarca insan yakalandı diyelim. Bunları geri göndermezsen nerede tutacaksın?” dedi.
“BİZ SINIRLARDA YAKLAŞIK, 2 MİLYON 626 BİN 170 KİŞİNİN TÜRKİYE’YE GİRMESİNİ, TEŞEBBÜS ETTİĞİ ANDA ENGELLEDİK”
Göçün temel ana başlıkları olduğuna değinen Bakan Soylu, “Göçün kendisine ait uluslararası kuralları var. Bir de kendimize ait oluşturduğumuz mevzuat var. Bu mevzuatla uluslararası kuralların bir biriyle çelişmeyeceği, uluslararası kurallara göre hareket etmek durumda kaldığınız ana başlıklar var. Kaçak göçün mücadelesindeki dört adet temel stratejimiz var. Sağlıklı ve seri işleyen bir geri gönderme mekanizması kuramazsanız, kaçak göçle mücadelenizin en önemli ayaklarından birisinde aksarsınız. Biz sınırlarda yaklaşık, 2 milyon 626 bin 170 kişinin Türkiye’ye girmesini, teşebbüs ettiği anda engelledik. 1 milyon 469 bin 149 göçmeni de son 6 yılda yurt içinde yakalamışız. Bunun 222 bini mükerrer, 1 milyon 246 bin kişiyi Türkiye içerisinde yakalamışız. Bunun 334 bin 696’sını geri göndermişiz. Toplam 27 bin 44 kişiyi de terke davet edip göndermişiz. 361 bin 740 kişiyi bugüne kadar göndermişiz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, DÜNYADA EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEYEN GÖÇLE BİR MÜCADELE ORTAYA KOYUYOR”
Türkiye’nin dünyada eşi benzeri görülmemiş bir göç mücadelesi verdiğini vurgulayan Bakan Soylu, “Türkiye, dünyada eşi benzeri görülmeyen göçle bir mücadele ortaya koyuyor ve göçü yönetmek içinde bütün kurumlarıyla eşgüdüm içerisinde bir politika sergiliyor. Türkiye insanlık vazgeçmiyor, kaçak göçle mücadele ediyor. Suriye iç savaşından ve diğer noktalardan kaynaklanan ve kendisine göç akımı olarak gelenlerle ilgili de politikalarını, belirlediği ölçek içerisinde aynı şekilde devam ettiriyor. Avrupa, göçü sadece Türkiye ve Yunanistan arasındaki bir sınır meselesi olarak görüyor. Göçü; Afganistan ile İran, Pakistan ile İran, Türkiye ile Suriye, Türkiye ile İran arasındaki bir sınır meselesi olarak görüyor” şeklinde konuştu.
“FRONTEX’İ ULUSLARARASI ALANDA ŞİKAYET EDEN BİZİZ”
Yunanistan’ın göçmelere uyguladığı zulme dünyanın sessiz kaldığını söyleyen Bakan Soylu, “Frontex meselesini ilk gündeme getiren biziz. Frontex’i uluslararası alanda şikayet eden biziz. Bunu dillendiren, bütün uluslararası toplantılarda dile getiren biziz. Yunanistan’ı yaptıklarını videolarla beraber tüm dünya kamuoyuna anlatan ve onlara insanlık dışı davranışları konusunda gözlerini açmaya çalışan da biziz. Avrupa kendi vergileriyle vergi verdi. Cinayet işletti Forentex’e, işkence yaptı. Bunu kendi gündeme getiremedi. Bunu biz gündeme getirdik. Bunu Yunanistan işle beraber ortak yaptı. O cinayetin bir fiil sorumlusudurlar” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.