Gaziantep'te maskeler düşünce! Maske Makinaları Hurdaya Gitti

Tekstil ve ham maddeleri sektörü, nisanda geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,4 artışla 995 milyon 49 bin dolarlık bir ihracata ulaştı. Tekstil sektöründe hammaddenin dolar bazında ve vadeli satışa sunulduğunu dile getiren tekstil işletmecisi Ekrem Kaplan, kurdaki oynak durumun sektörü kilitlediğini belirtti.

Gaziantep’te sanayinin ekonomiye ciddi boyutlarda katkısının olduğunu aktaran Ekrem Kaplan, tekstilde markalaşma, işçi sorunu ve ithalat gibi sektörle alakalı yaşanan sıkıntıları değerlendirdi.

KÜÇÜK ESNAF KARŞILAYAMIYOR

Genel itibariyle kumaş ve triko fark etmeksizin, hammadde temininin zorlaştığını dile getiren Tekstil İşletmecisi Ekrem Kaplan, malzemelerin temini için ciddi bir sermaye gerektirdiğini, dolar bazında ve vadeli satışa sunulan ürünlerin maliyetlerini ise küçük çaplı esnafların karşılayamadığını dile getirdi. 

KUR FARKI ÜRETİCİNİN CEBİNDEN ÇIKIYOR

Kaplan, “Hammadde ve malzemeleri ancak esnafın yüzde 10’u peşin alabiliyor. Ürünün üretimi aşamasında mamul ortaya çıkıyor ve yurt içine TL ile satılmaya başlanıyor. Ürününün alındığı tarihte dolar düşük fakat ödeme tarihi geldiğinde dolar yükselebiliyor ve bu yükselme ile beraber aradaki kur farkı üreticinin cebinden çıkıyor. Bu da üreticinin kar yapamamasına neden oluyor.” dedi.

‘DENGESİZLİK VAR’

Sektörde ciddi düzeyde işçi eksikliğinin var olduğunu dile getiren Kaplan, eleman bulamamaktan kaynaklı diğer atölyelerin güçlerini birleştirerek tek bir atölye çatısı altında birleştiklerini belirtti.

Gaziantep’te alt yapı sorununun olduğunu vurgulayan Kaplan, “Firmanın ürün üretebilmesi ve ürünü görebilmesi için gereken ortam çok yok. Sanayi bölgeleri için bu durum söz konusu diyemeyiz ama küçük ölçekli esnaf için bu sorun mevcut. Özellikle tekstil konusunda küçük işletmeler çok istikrarsız, kazanç ve üretim her yıl aynı şekilde gerçekleşmiyor, bir dengesizlik var” diye konuştu.

‘FİRMALARDA KURUMSALLAŞMA GEREKİYOR’

Firmaların merdiven altından çıkıp kurumsallaşmaları gerektiğini kaydeden Kaplan, söz konusu kurumsallaşmanın biraz da devlet desteğine bağlı olduğunu söyledi.

Tekstil Kentte realitenin, markalaşamayan firmaların ‘Fason’ ürün üretimine devam ettiği yönünde olduğunu ifade eden Tekstil İşletmecisi Ekrem Kaplan, “Üretim var ama pazarlama ve markalaşma yok. İstanbul veya daha büyük markalar üzerinden bu sorun giderilmeye çalışılıyor, bu da haliyle üreticinin, ürettiğinin karşılığını alamaması ile sonlanıyor. Çalışılıyor, üretiliyor ancak durum bu olunca kar eden olmuyor” değerlendirmelerinde bulundu.

TEKSTİLCİLERİN MASKE ÜRETİMLERİ ELLERİNDE PATLADI

Pandemi döneminde COVID-19 maskelerinin üretiminin Gaziantep’te gerçekleştiğini aktaran Tekstil İşletmecisi Ekrem Kaplan,  “Üretimin burada olmasına rağmen pastanın büyük dilimini tabii ki Antep yemedi, Türkiye’de büyük firmalar ürünü en uyguna mal etmek için Gaziantep’e yöneldiler. Bu yönelmeden önce Gaziantep’te 2 ya da 3 tane medikal üretimi yapan firma vardı ancak pandemi de tekstilciler de medikal üretime yöneldi fakat ciddi manada zarar ettiler. Tekstil makineleri ile medikal makineler üretimde bir olmadığı için yeni medikal üretim yapan makine almak zorunda kaldılar. Ancak işler kesilince maliyetini çıkaramadığı makineyi hurda niyetine çok ucuza satmak zorunda kalan tekstilciler oldu” ifadelerine yer verdi. 

‘GAZİANTEP GERÇEKTEN BÜYÜK BİR PAZAR’

Gaziantep’in sanayi yönünden gün geçtikçe daha fazla gelişerek ithalatta yeni bir çığır açtığını hatırlatan Ekrem Kaplan, Rusya ve Ortadoğu ülkelerinden Gaziantep’e doğru ciddi bir yöneliş olduğunu kaydetti.

Gaziantep’in büyük bir Pazar olduğunu belirten Kaplan, “Daha önce İstanbul esnafı ürünleri Gaziantep’ten, İthalat yapan ülkeler ise İstanbul’dan alıyordu. İthalat ülkeleri Gaziantep’e artık birinci elden gelmeye başladılar, aracı kalktı bu durum da esnafın elini biraz güçlendirdi. Bir diğer hususta Gaziantep için tekstilde Rusya, Arap ülkeleri gibi ciddi bir pazar. Arap ülkelerine devamlı bir ticaretimiz var ancak Rusya’da ise savaş sebebiyle bir belirsizlik var. Ukrayna’ya gerçekleştirilen ithalat da azımsanacak ölçülerde değil, Türkiye ile ticari ilişkileri de ciddi şekilde gerçekleşiyordu, Ukrayna’nın hemen hemen yüzde 80’inin tekstil ihtiyacı Türkiye’den karşılanıyordu. Şuan bu savaş belirsizliği ihracatımızı da etkiledi” açıklamalarında bulundu.