Fay hatları 50'den 500'e çıkarken, Gaziantep dahil 45 il ile 110 ilçe aktif fay hatları üzerinde yer aldı!

Fay hatları 50'den 500'e çıkarken, Gaziantep dahil 45 il ile 110 ilçe aktif fay hatları üzerinde yer aldı!
Gaziantep dahil 45 il ile 110 ilçe aktif fay hatları üzerinde yer aldı. 6 Şubat depremlerinden sonra yenilenen deprem diri fay hattı haritası güncellendi. Önceki haritada 150 olan diri fay hattı sayısı yeni haritada 500'e çıktı.

MTA'nın diri fay hattı haritasının güncellenmesi, Türkiye'nin deprem riskini ortaya koyması açısından önemli bir gelişmedir. Haritanın güncellenmesiyle, Türkiye'de aktif fay hattı sayısı 150'den 500'e çıkarken, 45 il ile 110 ilçe aktif fay hatları üzerinde yer aldığı tespit edilmiştir.

Prof. Dr. Süleyman Pampal'ın değerlendirmeleri, bu gelişmenin önemini daha da vurgulamaktadır. Pampal, yeni fayların keşfinin yanı sıra yeni fayların da oluşabileceğini belirterek, Türkiye'nin jeolojik olarak aktif bir bölge olduğunu vurguladı.

"YENİ FAYLAR TESPİT EDİLECEK"

MTA'nın 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatı ile kurulan çok önemli bir kuruluş olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, şunları söyledi:

"Sadece kendi çalışanları ile değil, ama Türkiye'de yapılan her türlü jeolojik, tektonik çalışmayı takip eden onları bir araya getiren bu çerçevede de haritasını güncelleyen bir kurum. Ama tabii bütçesi sınırlıdır. Yani 'diri fay hattı 100'den 500'e çıktı bu büyük ses getirdi' demek yanlış. Bunlar bugün tespit edilmiş faylar değil. Bu faylar zaten tarafımızdan bilinen, meslektaşlarımızın haritaladığı, bilim camiasında tartıştığımız, bildiğimiz faylar.

MTA, 2013'te en son güncellemişti haritasını, şimdi tekrar 6 Şubat depremlerinin de etkisiyle yeniden güncelledi. Önemli ana faylardan ziyade bu güncellemelerde daha çok Türkiye'nin levha sınırı da olan Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu, Ölü Deniz, Kıbrıs yayı, Batı Anadolu'daki Ege Graben sistemini oluşturan ana fayların çevresindeki tali faylarda daha ayrıntılı çalışmalar yapılır.

Özellikle de yerleşim bölgesinde bu çalışmalar üzerine yoğunlaşıldı ve çok sayıda ilin, ilçenin, köyün yani yerleşim alanının aktif faylar üzerinde yer aldığı gerçeği ile yüz yüze gelindi. Bunları da MTA ve bilim camiası kamuoyu ile paylaşıyor. Bundan sonra da bu türden çalışmalar yapılmaya devam edecek. Haritamız da güncellenecek, yönetmeliğimiz de yenilenecek. Yeni yeni faylar tespit edilecek."

"TÜRKİYE, JEOLOJİK OLARAK AKTİF BİR BÖLGE"

Prof. Dr. Süleyman Pampal, yeni fayların keşfinin yanı sıra yeni fayların da oluşabileceğini belirterek şöyle konuştu:

"Bunlar da mümkün; çünkü jeolojik anlamda oluşumunu tamamlamamış bölgede yer alıyoruz. Henüz keşfedilmemiş fayların olması da mümkün. Bizim ülkemizin de olabileceği gibi dünyada da örnekler var. Amerika'da Cascadia dalma batma zonu diye bir zon var. Burada hiç deprem olmamış. Tarihsel dönemde de, güncel dönemde de tespit edilmemiş.

Son 20 yıl içinde yapılan paleosismolojik çalışmalar sonucunda, kazılarda büyük deprem izlerine, tsunami izlerine rastlandı. Onun dışında Loma Prieta depremi var. Çok sayıda can kaybına yol açmış. O güne kadar hiç fay olduğu bilinmiyor, fay olmadığı düşünülüyor. Hiçbir iz yok; ama deprem oldu ve yapılan araştırmalarda görüldü ki 'kör bindirme' denilen, yüzey kırığı vermeyen; ancak fayın oluştuğu bölgede dağın yamacında 1 metrelik yükselmeler sonradan tespit edildi.

Bunlar mümkün, bu bölge jeolojik olarak aktif çok sayıda levhanın kesişme noktasında ve oluşumunu sürdürüyor. Bu çerçevede yeni fayların oluşması da mümkün. Bu tabii mevcut belirlediğimiz faylar ve tali faylara göre çok daha düşük bir ihtimal. Ama olabilir, mümkündür."

Bu gelişmeler, Türkiye'de deprem riskinin yüksek olduğunu ve bu riske karşı hazırlıklı olunması gerektiğini göstermektedir. Bu kapsamda, diri fay hattı haritasının güncellenmesi ve bu haritadaki bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması önemli bir adımdır.

Ayrıca, yeni fayların keşfi ve yeni fayların oluşma olasılığı, Türkiye'de deprem riskini artırmaktadır. Bu nedenle, deprem riskini azaltmak için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemler arasında, depreme dayanıklı binalar inşa etmek, deprem eğitimi vermek ve deprem anında yapılması gerekenleri halka öğretmek yer almaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.