Kare...Kare...Gaziantep dahil Tüm Türkiye'deki Sağlık Çalışanlarının Korona Mücadelesi...Koronavirüs salgınından inanılmaz kareler... O fotoğrafın hikayesini anlattı
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Gaziantep ve Türkiye'de kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştirdi.
KORONA VİRÜS EN ÇOK ONLARI ETKİLEDİ
2020 yılının Mart ayında Türkiye'de görülen ilk korana virüs vakasının ardında Gaziantep dahil birçok ilde vakalar görünmeye başladı.Yapılan uyarılar sonucu hastalığın ne kadar bulaşıcı ve öldürücü olduğu anlaşıldı, ardından 'DSÖ' Dünya Sağlık Örgütü 'PANDEMİ' ilan etti, bu da hastalığın küresel boyutta olduğu ve insan ölümlerinde yüksek risk anlamına geldiğiydi ve bu hastalıkta benzetme olarak da 3. Dünya Savaşı anlamına geliyordu...
GAZİANTEP'TE VE TÜRKİYE'DE SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÖN CEPHEDE!
Türkiye'de ve Gaziantep'te uygulanan tüm yasaklara rağmen vaka ve vefat sayışları zaman zaman yükseldi.Her yükseliş sağlık çalışanlarına büyük yük oldu...Herkesin korktuğu hastalıkla yakın derecede Covid-19'a yakalanmış ve entübe olmuş hastalarla canları pahasına ilgilendiler...
BAZEN HAYATLARINDAN OLDULAR!
Türkiye ve Gaziantep'te Korona Virüsle mücadele eden ve 1. safta yer alan sağlıkçılardan çoğu Covid-19'a sırf baktıkları hastaları korumak için yakalanıp hayatlarını kaybettiler ama yılmadan mücadeleye devam ettiler...
MÜCADELENİN TÜM RESİMLERİ AYŞEGÜL AKSOY'DAN
Kimi ter içinde kaldı yoğun bakım nöbetini sırılsıklam bitirdi, kimi koruyucu ekipmanları içinde, saatler süren ameliyatlarda bitkin düştü ama ameliyat bitmeden paydos demedi. Salgının başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanlarının bir hayat daha kurtarmak için gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez yine bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü. Tam 14 aydır hem hastalara şifa veren hem de fırsat bulduğu her an deklanşörüne basarak meslektaşlarının yaşadığı inanılmaz anları ölümsüzleştiren Ümraniye Eğitim Araştırma ve Hastanesi'nde 14 yıldır anestezi teknikeri olarak görev yapan fotoğraf sanatçısı Ayşegül Aksoy, 13 yıldır da profesyonel fotoğrafçılık yaptığını söyleyerek "Hem sağlık personeliyim hem fotoğrafçıyım. Perdenin arkasında neler yaşanıyor, bu insanlar ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, bunları fotoğraflamak, belgelemek istedim. Sonuçta güzel bir iş çıktı ortaya. Hastane yönetimi ve destek olan tüm arkadaşlarıma, aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
"HER KARENİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR"
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.
"VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZA ŞAHİT OLSUN İSTEDİK"
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak "Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik" dedi.
ÇİZMELERİNDEN BOŞALTTIĞI SU, SAATLER SÜREN EMEĞİN TERİYDİ
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı: "Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül'e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı."
DEĞİŞİM YAPMADAN SÜREN 6 SAATLİK AMELİYATTA BİTKİN DÜŞTÜ
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı: "O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4'üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.