TARTIŞMA 20. YÜZYILIN İLK YARISINDA BAŞLADI
Gökbilimciler, herhangi bir sondanın Ay’a inişinden çok önce Ay’ın yapısı üzerine kafa yormaya başlamışlardı. Gökbilimciler, Ay’ın Mars’ın uyduları Phobos ve Deimos gibi ilkel kayalık bir dünya mı olduğu yoksa zengin bir iç jeolojide mi sahip olduğu konusunda 20. yüzyılın ilk yarısında tartışmalara başlamıştı. Ay’ın Dünya Benzeri bir iç mekana sahip olduğuna dair ilk ipuçları ise NASA’nın Apollo görevinden gelmişti. Ay’a iniş yapan araçların topladığı veriler, gökcisminin baştan sona tek tip kaya yerine farklılaşmış ya da merkezde daha yoğun, yüzeye yakın yerlerde ise daha az yoğun malzemeden oluşan katmanlı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyordu. NASA’ya göre Apollo astronotları Ay’a sismometreler bile bıraktı ve bu da daha sonra Ay’da depremler yaşandığını ortaya çıkarttı.
İÇ ÇEKİRDEĞİN VARLIĞI DOĞRULANDI
Yapılan yeni çalışmalarda yoğun iç çekirdeğini var olduğu doğrulandı. Apollo programından ve NASA’nın GRAIL görevinden elde edilen jeolojik veriler üzerine inşa edilen ayrıntılı bir bilgisayar modeli kullanan araştırmacılar (Ay’ın yer çekimi alanını bir yıldan fazla bir süre boyunca izlemek için çift son da kullanan) iç çekirdeğin yaklaşık 310 mil çapında veya Ay’ın genişliğinin sadece yüzde 15’i olduğunu be
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.