‘OLDUKÇA YOĞUN OLDUĞU İÇİN ÜZÜLMEYE VE AĞLAMAYA VAKİT YOK!’
Güzel Günler dizisinde canlandırdığı Füsun karakteri ile ilgili seyircisine önemli ipuçları veren Ecem Erkek; “Füsun’u ben değil de bir başka meslektaşım canlandırmış olsaydı emin olun onu çok kıskanırdım. “Keşke ben canlandırsaydım” derdim. Çünkü Binnur’un oynadığı ve Selin’in yazdığı ‘Aramızda Kalsın’ diye bir dizi vardı. Orada bu düşüncelere sahiptim. “Keşke ben de o aileden biri olsaydım” demiştim. Orada rol alanları çok kıskanmıştım. ‘Füsun’ çok eğlenceli bir kız, canım benim. Aslında hikâyesi çok hüzünlü ama kendisinin üzülmeye vakti yok. Çünkü ev çok kalabalık. Teyzesi, kuzeni ağabeyi, kardeşi, annesi… Bir de dükkânları var. Ayrıca kardeşi de bir kahveci dükkânına sahip. Oldukça yoğun olduğu için üzülmeye ve ağlamaya vakit yok. ‘Füsun’ çalışmak zorunda, evi çekip çevirmek zorunda. Hüzünlü bir hikâyesi var ama kendisi çok eğlenceli, lafını sakınmayan, azıcık patavatsız, birazcık da saf olabilir. Ben her defasında çok çok eğleniyorum” diye konuştu.
Röportajında kendi ailesi ile Güzel Günler dizisindeki ailesi arasındaki benzerlik ve farklılıklara değinen Ecem Erken, “Biz çekirdek aileyiz. 4 kişilik bir ailede doğdum, büyüdüm, okudum. Füsun'un ailesi ise çok kalabalık. Ev nüfusu olarak, teyzesiyle kuzeniyle ağabeyiyle, kardeşiyle annesiyle birlikte 6 – 7 kişilik bir aile. ‘Füsun’, öyle bir aileye mensup. Bu nedenle benim aileme çok benzemiyor. Çünkü bu ailenin meselesi kalabalık yemek sofraları, akşam yemeği sofraları, her zaman beraber yenen akşam yemekleri, her zaman beraber yapılan kahvaltılar var. Benim ailem kadar sıcak ve samimiler. Bir tek o yönden benzetebilirim” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.