Gaziantep'te Büyük Soygun! Yüzbinlerce lira borçlandı

Gaziantepli D. Ö.'nün hayatını karartan olay geçen yıl sosyal medyada gezinirken bir devlet büyüğü ve ünlü bir şahsiyetin resimlerinin de olduğu büyük bir firmaya aitmiş gibi görünen yatırım reklamının yönlendirildiği internet sitesini ziyaret etmesiyle başladı. Kısa bir süre sonra Ankara’dan aradığını söyleyen ve adının Yusuf Kandemir olduğunu söyleyen bir kişinin, "Helal yatırım, faiz yok. Şirketten kar payı alacaksınız. Burası büyük bir devlet şirketi, arkamızda devlet büyükleri var. Ünlü sanatçılar da burada" şeklindeki ısrarları sonucu D. Ö., belirtilen adrese üye olup 1000 TL yatırarak sisteme dahil oldu.

Varını yoğunu kaybedip üstüne bir de bankalara yüklü miktarda borçlanan D.Ö., yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Geçen yıl mart ayına kadar sadece 1000 lira vardı hesabımda herhangi bir işlem yapmadım. Ancak daha sonra bana atanan uzman olduğunu söyleyen kişi yatırımlarımı artırmam halinde devlet teşviklerinden de yararlanabileceğimi söyleyerek beni ikna etti. Bunun üzerine önce kendi sistemlerine sonra da döviz çevirici bir site üzerinden bir hesap açtırdılar. Buraya yatırdığım paraları dolara çevirip kendi sistemlerine dahil ediyorlardı. Çok etkili konuşuyorlardı, kendilerine olan güvenim arttıkça önce birikmiş nakdimi ve dövizimi yatırdım, ardından altınlarımı da satarak sisteme dahil ettim."

Dolandırıcılık şebekesinin ağına kapılan D. Ö., kendisi için görevlendirilen sözde brokerların yönlendirmeleri ile yatırımlarını altın, gümüş ve değerli madenlere yönlendiriyordu. Bir süre sonra parasının teşviklerle birlikte iyice arttığını gören D. Ö., ayrılmak istediğinde, "Sistem 100.000 doların altında çıkışa müsaade etmiyor. Paranı yüz bin dolara tamamlaman halinde devletin verdiği teşvikleri de alabilirsin" yanıtı aldı. D. Ö., babadan kalan arsasını ve arabasını da satarak sistemdeki parasını 100 bin dolara tamamladı.

Parasını isteyen kadının önüne bu kez de vergi bahanesi çıkaran şebekenin başka bir üyesi çıkarak, "Para Avrupa'da olduğu için Avrupa Merkez Bankası vergi çıkarıyor. 40 bin dolarlık vergiyi ödemen halinde paranı alabilirsin" yanıtı veriyordu. D. Ö., kredi çekerek ancak 23 bin dolar ödeyince şirketin sözde yöneticisi bir kadın devreye girerek, "Bankalara çok borçlandın. Kalan kısmı ben kendi portföyümden tamamlarım" diyerek duygusal baskı da kurdu. Parasını bekleyen Dilek Ö., bu kez de Avrupa Merkez Bankası'ndaki paranın karşı ülkede Merkez Bankasına aktarılacağını cevabını aldı. Sözde hesap açılması ve diğer işlemler için de kredi çekip 10 bin dolar daha yatıran kadın parasının akıbetinin sorduğu uzman tarafından birkaç gün farklı bahanelerle oyalanan kadın borsa hesabına girildiğinde 285 bin dolar olan toplam parasından 120 bin doların çekildiğini gördü.

Birkaç gün üst üste sözde uzmana ulaşamayınca üst yönetici konumundaki kadını aradığını söyleyen D.Ö. “O da bana 'Avrupa Merkez Bankasına baskın olmuş, orada polis var, soruşturma sürüyor. Senin paranı e-döviz olarak göndereyim' diyerek 2 bin dolar istedi. Onu da gönderdim ama 15-20 gün geçmesine rağmen bir şey gelmedi. Sonra 4 bin dolar da avukat parası istedi. Onu da gönderdim. Bir daha da kendisine ulaşamadım. Bu kez borsa şirketi olan crossgroup'a ulaştım. Üst yönetici Morgan’a ulaşamadığımı söyleyerek paramı istedim. Onlar da avukat parası istediler. Dolandırıldığımı anlayınca emniyete gidip şikayetçi oldum. Ardından benim cross grup ve binance tr hesaplarım kapandı. Kendilerinin işlem yapmam verdikleri linkler çalışmaz oldu. Sonra başkaları aradı, sistemdeki 165 bin dolarımı göndermek için avukat parası istediler, polise gittim. 'Sakın ödeme yapma' dediler. Konuyu yargıya intikal ettirdik. Bu insanlar devlet kurumları ve büyüklerinin isimleriyle dolandırıcılık yaptılar. Kendileri o kadar etkileyici konuşuyorlardı ki inanmamak mümkün değildi. Bir de çok verime erişmişlerdi. Benimle ilgili her şey biliyorlardı. Morgan denilen kişi sürekli beni arıyordu. Tatile geleceğini benimle ve eşimle tanışıp ortak iş yapmak istediğini söylüyordu."