Narin Güran Davasından Flaş Gelişme! Mahkeme Başkanı Ambulans ve Yoğun Güvenlik İstedi

Narin Güran Davasından Flaş Gelişme! Mahkeme Başkanı Ambulans ve Yoğun Güvenlik İstedi
Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşması, 3'üncü gününde de devam etti. mahkeme başkanı, kararın açıklanması için duruşma saatini 21.00'a kadar ertelediğini, ambulans ve sağlık ekiplerinin hazır bulunmalarını istediği belirtildi.

Müebbet Hapis Talebiyle Yargılanan Anne

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin yargılanan anne Yüksel Güran'ın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı davanın ikinci duruşması, sürükleyici ve duygusal anlara sahne oldu. Duruşmada yapılan savunmaların ardından mahkeme başkanı, kararın açıklanması için duruşma saatini 21.00'a kadar ertelediğini, ve sağlık ekiplerinin hazır bulunmalarını istediği belirtildi.

"KIZIMIN MEZARINI BİLE GÖRMEDİM"

Yüksel Güran: (Narin'in kaybolduğu günü anlatıyor) Bütün çocuklar damda yatıyordu. En mutlu günümdü. Bahçeden domates topladım. Çok güzel bir kahvaltı hazırladım. O kadar mutluydum ki, çocuklarım etrafımda, Arif, Batman'a gitti. Narin benden topuz tokası istedi, bir bana bir abisi Enes'e sarıldı. O gün ne istediler Bırakmadılar kızıma kefen bile giydireyim. Ben mezarını bile görmedim. O gün son defa banyo yaptırdım. Benden patates istedi, cezaevinde patates geldiğinde ağlıyorum. Kızımı kuran kursuna gönderdim ve bir daha Narin'i görmedim, yemin ederim bir daha eve gelmedi.

Yüksel Güran: (Nevzat Bahtiyar'ın avukatına) Sen dün Rojin'in babası için ağladın. Bir adam, 8 yaşındaki Narin'i çuvala koyuyor, dere kenarına götürüyor. Hani diyor ya '30 dakika ip aradım' diye. Suyun içine koyuyor, üzerine taş koyuyor. Sonra gelip namaz kılıyor. Ben Rojin'in babası için gözyaşı dökerim, sen dökme. Eminim, onlar da Narin için, bizim için ağlıyordur. Biz birbirimizi anlarız, sen değil.

ANNE GÜRAN MAHKEME SALONUNDA BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARDI

Anne Yüksel Güran, büyük amcasından özür dileyerek başörtüsünü çıkardı. Saçları omzundan aşağı kadar uzun ve dip boyası gelmiş şekilde sarıydı. Narin'in elinde saç teli bulunmuştu. Saç kılları siyah renk denmişti. Yüksel Güran'ın saçı sarı.

"BİZ O KÖPEĞİ HİÇ TANIYAMADIK"

Anne Yüksel Güran'ın ardından avukatları söz alarak savunmalarını yaptı. Anne Yüksel Güran'ın avukatı Doğuşcan Kurucu şu ifadeleri kullandı.

Bu dosyadan prim yapan bazı gazetecilerden birinin en büyük haberi, 'Ramazan, kız öldü mü yaşıyor mu?' gibi bir ses kaydıydı. Ancak böyle bir haberin olmadığı da anlaşıldı. Bendoç isimli bir YouTube kullanıcısı da 'Narin için fidan dikilecek' diyerek insanları dolandırmış. Ayrıca, imamın telefonunda uygunsuz içerikler bulunduğu söylendi. Savcılıktaki görüşmede, telefonun yeni alınmış gibi olması nedeniyle bu kanaate varılmış. Bu dosyayla ilgili en çılgın şeylerden biri de bir dizide bu konuyla ilgili bir bölüm çekilmiş olması. Sanki buranın Türkiye olduğu unutuluyor. Kızını kaybetmiş bir annenin acısı yetmezmiş gibi, iffetiyle oynandı. Dosyada, Yüksel Hanım ile Salim Güran'ın hiç birbirini aramadığı açıkça mevcut. Yalan haberlerden biri de halı meselesidir. Tutanakta, halıların yıkanmadığı açıkça belirtiliyor. Buna rağmen, hâlâ müvekkilimin halı yıkadığına inanıp 'yansın, gebersin' diyenler var. Yine, Narin'in bir köpeği olduğu belirtiliyor. Adının Prenses olduğu söyleniyor. Ancak köpekle ilgili mide bulandırıcı şekilde algı yapıldı. Dosyada böyle bir köpek yok. Arif Güran'ın beyanı da bunu doğruluyor; böyle bir köpeğin olmadığını söylüyor. Biz o köpeği hiç tanıyamadık.

"MÜVEKKİLİMİZ BU SUÇU İŞLEMEDİ"

Anne Yüksel Güran'ın avukatı Furkan Çakır ise anne Yüksel Güran'ın suçsuz olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

Müvekkilimizin bu suçu işlemediği açıktır. Kendisi, Narin kızımız bulunduğu gün gözaltına alındı. Hani diyorsunuz ya, 'O senin kızın değil, benim kızımız' diye. Hadsizliği bırak. Sen sadece acısını anlayabilirsin. Sosyal medyacıların çok iyi bildiği bir ilke var: Masumiyet karinesi. Ben bu dosyada bu şekilde yargılansaydım, gerçekten üzülürdüm. Çünkü Yüksel Hanım'ı içeride tutabilecek gerçek anlamda bir delil yok. Herkes soruyor, 'Yüksel Güran neden tutuklu?' diye. Yüksel Güran, 21.09.2024 tarihinde Nevzat Bahtiyar'ın iffetsiz iddiasıyla suçlanıyor. Nevzat diyor ki, 'Aldım, araca koydum, Yüksel Güran iki elini böyle yapmış ağlıyordu.' Cinayet mahallesi ev olarak gösterildi, 'Bunlar beraber hareket ediyor' dediler. Biz, baz raporunun gerçek anlamda bilirkişi raporu olmadığını söylüyoruz. Bilirkişi olarak dosyaya sunulan kişilerin uzmanlık alanlarının ne olduğunu bilmiyorum, bana bunun izahatı yapılmadı. Ancak Bakanlık vekilleri, 'Baz verileri doğrudur' dedi. Biz kimseye 'katil' demiyoruz, hukuki nitelendirmesi bellidir. Bir parmak sallama konusu bu aralar çok popüler. Dün bir avukat parmak salladı, sanıkların olduğu tarafa. O parmak bir gün gelir seni gösterir. Yüksel Güran, 'Ne dedi bana? Parmak gösterdi.' Jandarma personeli de burada mı bilmiyorum, yarın öbür gün sen de savunulmaya muhtaç kalabilirsin. Umarım sana sesim geliyordur.

"İYİ NİYETİM SUİSTİMAL EDİLİRSE MİLLETVEKİLLERİ DAHİ OLSA SALONU BOŞALTACAĞIM"

Diyarbakır Barosu dün yaşanan gelişmeler üzerine duruşmada kayıt açıldığında usule göre itirazda bulunacağını ifade etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı söz vermeyeceğini söyledi. Kayda geçmek istediğini ifade eden Av. Nahit Eren'e mahkeme başkanı söz verdi. Eren, "Savunma özgürlüğüne sahip çıkan bir baroyuz. Bizim sizden bu davanın bugün ya da yarın çıkacak kararın vicdanen hukuk açısından toplumun sizden beklentisi konusunda vicdanen karar çıkacağından şüphe duymuyorum. Bu duruşma salonunda sanıklar, izleyiciler oturduğu yerden bağırdı. Bir baba savunma yaparken masaya vura vura savunma yaptı. Vicdanındaki sıkışmışlığı hissederek siz de ses çıkarmadınız. Dün Diyarbakır Barosunun 15 avukatı duruşmayı takip etti. Bir avukata yapılan bu tutumu kabul etmiyoruz. Hiç kimsenin Diyarbakır Barosunun hafıza ve adalet anlayışına söyleyecek söz hakkı yok" dedi.

Bunun üzerine Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar, " PKK, DEAŞ terör örgütlerini burada yargıladım. Kasten öldürme yaralama suçlarını da yargıladım. Nerede müdahale edeceğimi gayet iyi bilirim. Dün hakim, başkan olan biri değilim. Enes'in Kalaşnikof söylemine de bilerek müdahale etmedim. Bıraktım ki konuşsun. Mahkeme başkanı olarak belki ben bir şey bulacağım, anlayacağım. Benim de kendime has tarzım var. Biz artık dinleme makamındayız. İlk etapta sorgu makamındaydık. Burada benim şahsıma küfür edebilir. Suç unsuruna kanaat getirirsem müdahalede bulunacağım. Dün duruşma salonundan attığım kişi avukat değildi. Cübbesi yoktu, konuşunca söz hakkı vermedim. Seyircisiniz konuşmayın dedim. Konuşmaya devam edince çıkın dışarı dedim. Üçüncü defa yaka paça çıkarın dedim. Öyle bir söz söyleyeceğim ki suç unsuru varsa onu da söyleyeceğim. Baba Arif Güran herkesin kendini hür ifade edebildiği mahkeme oldu diye teşekkür etti. Siz de geldiniz aynı şeyleri söylediniz. İyi niyetim suistimal edilirse milletvekilleri dahi olsa salonu boşaltacağım" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.