ve polis ekipleri olay yerine gelmişti. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk incelemede Eda Nur’un vefat ettiği belirlenmişti. Daha sonra 18 yaşındaki Eda Nur’un cansız bedeni olay yerinde yapılan ilk incelemenin ardından Adli Tıp Kurumuna kaldırılmıştı. Eda Nur’un ölmeden önce suç duyurunda bulunduğu şüphelilerden Mehmet A.’nın yakalanıp serbest bırakıldığı, Yusuf. G.’nin ise hala arandığı öğrenilmişti.
“Alkolün etkisiyle kabul ettim”
31 Temmuz’da Eda Nur’un karakolda cinsel saldırıya uğradığı gerekçesiyle verdiği ifadede Yusuf G. ile bir eğlence mekanında buluştuklarını belirterek, “Yusuf, kendisini ’Tayfur’ olarak tanıtan bir erkek şahısla geldi. Yusuf, Tayfur, ben ve ablam burada oturduk. Ablamın dışında ben, Yusuf ve Tayfur alkol içtik. Bu mekanda biraz içtikten sonra bir araçla, Tunalı Hilmi Caddesi’nde faaliyet gösteren ismini hatırlamadığım bir eğlence mekanına gittik. Burada da bir süre alkol aldık. Burada ablam Güler, mekanın lavabosuna girmişti. Bu esnada Yusuf bana ’iyi değilsin, gel seni eve bırakayım’ dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf’un aracına bindik, Yusuf araçtayken, ‘çok alkollüsün, bu şekilde eve gitmen uygun olmaz, gel seni otele götüreyim, bir gece orada kal, sabah kendine gelince, evine gidersin’ dedi. Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim" dediği belirlendi.
“Odaya girer girmez hiçbir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı”
Polise verdiği ifadede cinsel saldırıya, yarı baygın olduğu için karşı koyamadığını söylediği ortaya çıkan Eda Nur’un "Otelin giriş katında bulunan bir odaya gittik. Odaya girer girmez Yusuf bana hiçbir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benim rızam olmadan benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ben alkolün etkisiyle çok fazla tepki gösteremedim. Ardından Yusuf üstünü giyinerek ‘kredi kartını unutmuşum alıp geleceğim’ diyerek odadan ayrıldı. Sonra ben uyuyakalmışım. 1 saat sonra Tayfur odaya girmiş, benim haberim yoktu. Bir anda rızam ve isteğim olmadan Tayfur benimle ilişkiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söyledim. ’Ne yapıyorsun’ diye sordum. ’Bir şey yapmıyorum’ diyerek ‘ilişkiye devam etti’. Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, sadece kendimi kasabildim. Daha sonra bana kendi telefonunu vererek ’al ablanı ara, taksiye bin ve git’ dedi. Bende kendi telefonumu yanıma almamıştım, telefonum çantanın içinde ablamın yanında bulunuyordu. Bunun üzerine ablamı arayıp eve geleceğimi söyledim. Beni taksiye bindirdi ve 05.00 sıralarında evime döndüm. Sonra ablama anlattım ve şikayetçi olduk" ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Eda Nur’u en son otelden alarak ablasının evine götüren taksi şoförünün verdiği ifadede ise Eda Nur’un sürekli uyuduğunu ve ona inanmayacaklarını söyleyerek sürekli ağladığını belirttiği öğrenildi.