Biz hak kelamla geçip giderken bozkırlardan Batı Kalelerine kimse kalmadı bizden gayrıda. Yer ve yurtlar dahi kaymıştır bizimle Garbi ellere ve hatta Tevhid-i Ala istikamete kabildir.
Ön hattımız ceddimizdi ve vuracak olan kuvvet neslimizdir. En büyük nimetse bize inmiştir, Efendimiz Hazretlerimiz. Görüp sevenler Rumi Şarkını fetheyledi, görmeyip sevenlerse Roma ve Nova Roma gazalarıyla ödüllendirildi.
Ve gene Efendimiz Hazretlerimizin yüzü suyu hürmetine ve ölüm döşeğinde bile aklına gelen biz talihli ümmet nimetlere ve hayırlara boğulmuşuzdur. Akıbet makûs talihimiz değildir, duaları şerefine.
Ebedi zaferin kitabı da yaşamın en güzel hali de bize nasiptir. Rahatlık ve dinginlik bizedir, Allah adıyla gazaplanmak bizedir. Şahlanan kılıcın hayırla ve amanla kınına girmesi emirdir bize. Cihanın sözde savaş hukuku bizedir, kati suretle uygulana diye.
Beytullah ve Mahşerin provası bizedir, açıla gözlerimiz. Tabirden affola, Cennet’ten Dünya’ya inişin anlatımı da bizedir, rücusu da. Amin diyen melekler de bizedir, muhafaza eyleyenler de.
Rıdvan’ın da Malik’in de sahih bilgisi bizedir, Ahir yaşam bize edebiyatta değil Efendimiz Hazretlerimizin gözlerinde aransın diye vardır.
Bizedir alametler ve vaatler ve yine bize yapılan şeytani hakaretin öcünü abdest ışığıyla almak bizedir. İbrahim misal, şeytanı taşlayarak mağlup etmek bizedir.
Ne mutlu ki, sürgün edilirken sırra vakıf olan Adem’in sırrına mazhar olmuşuz. Adı güzel Efendimiz Hazretlerimizin adının namına var olmuşuz, evvel anamız babamız onun adına buluşturulmuşlar. Adı namına arşta kapılar açıla, adı aşkına varlıkların haddinin ırağına seyahat ede.
Bize çalışınca ebedi zafer, okuyunca tarihin bilgisi verilmiştir ve yine bize en zorlu sınav omuzlandırılmıştır. Cahil insana irade ve ötesinde bize, iradeyi fıtrata kabil eyleme yüklenmiştir. Bizim cahilliğimiz bu cihanda değil, sorulunca iradenin emanetçisi olmak isteyenler kimdir diye öne atılışımızdadır ve yine bu cahilliğe gösterilen rahmet ve merhamet de bizedir.
Mahlukata tevhidi zikirlemek, bize tevhidi gazalamak düşmüştür. Ne mutlu ki Fahri Kainat bizdendir diye Eşrefi Mahlukat diye duyurulmuşuz. Bitince bu mühim mesel bekler bizi saf saf melekler, Sancak-ı Şerif’in dibindeki sürüye katmak için. Yaptığımız belalar ve hıyanetler ve fenalıklar fazladır kalan mahlukların külli suçundan, lakin sınavın zorluğundan mütevellit aflar ve kolaylık da bizedir.
Onlara düzenbaz şeytanın ebedi azabı düşmüştür, bize hakikatler. Bize verilen bilgi de diğer ümmetlerin aksine ilahi muhafazadadır. Bilgiye önem verme, ona kelimetullah diye sahip çıkma ve uğrunda verilen cana şehitlik deme bize müstesna.
Bize söz verilmiştir zafer, bize bayram edinilmiştir Cuma ki hayrola namazlar. Bize uygun görülmüştür cihat, hatta kılıcına mücahit kalemine alim denile.