Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (A.S.M)’ın kırk hadisini (yani; sözü, emri ve hareketi) ezberlemek ve yazmak İslam tarihi boyunca çok benimsenmiştir. "Kırk Hadis", çeşitli konulara dair kırk hadisi ihtiva eden eserlerin ortak adıdır. Bunlara Sünnet-i Nebeviyye de denir.
Bazı âlimler Müslümanların bilmesinde fayda gördükleri konuları, pratik buldukları bu yolla halka ulaştırmayı düşünmüşlerdir. Bu düşünceyle kırk veya kırktan fazla hadis rivayetini farklı metotlarla bir araya getirmişlerdir. Kimi itikad, âhiret, kimi fıkıh ve ahkâm, kimi zühd, ahlâk ve nefis terbiyesi, zikir ve dua, kimileri de Kur'an sûrelerinin ve ibadetlerin fazileti konularındaki kırk hadisleri derlemişlerdir. Bu güzel çalışmalarını asırlar sonra gelen Müslümanlara armağan bırakmışlardır.
Bunların her birisi çok güzel gayelerle yazılmıştır. Müslümanlar bu eserlerden istifade ederek ilgili hadisleri hayatlarına uygulamışlar, hayatlarına hayat yapmışlardır. Bu şekilde iki dünya saadetini kazanmışlardır. Şimdi kısa kısa kırk hadis:
Başında Bismillahirrahmanirrahim’in zikredilmeyen her mühim ve hayırlı ve mübarek işler kesiktir, kısırdır.
Alimler Peygamberlerin varisleridirler.
Cennet annelerin ayakları altındadır.
Herşeyin iyisine bak.
Namaz dinin direğidir.
Sabır üçtür. Birisi: Musibetler üzerine, ikincisi taat (emirleri yerine getirme) üzerine, üçüncüsü masiyetten (günahlardan) kendini çekip çevirmede olan sabırlardır.
Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.
Kadere iman eden, kederden emin olur.
Dünya muhabbeti bütün hataların başıdır.
Allah için muhabbet ve Allah için buğz etmek imandandır.
İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fethedecek kumandan ne güzel bir kumandan ve onun ordusu ne güzel bir ordudur.
Ey Allah’ım! Yaşamak ve hayat, ancak ahiretin yaşayışıdır.
Cenab-ı Hak bir kulunu severse, dünyayı ona küstürür, çirkin gösterir.
Nefsini beğenen ve nefsine itimad eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören bahtiyardır.
İmanınızı Lailhe İllallah sözü ile (daima) yenileyiniz.
Zalim Allah’ın kılıncıdır, yahut Allah’ın adaletidir. Onunla intikam aldırır, sonra da ondan da intikamı alır.
Oruç, sabrın yarısıdır.
Kader gelince göz kör olur.
Müminin mümine bağlılığı, parçaları birbirine tutan bina gibidir.
Kanaat tükenmez bir hazinedir.
Sabır; ferahlık ve genişliğin anahtarıdır.
Gençlerinizin hayırlısı ihtiyarlara benzemeye çalışanlar; ihtiyarlarınızın kötüsü de gençlerinize benzemeye çalışanlardır.
Altmış yetmiş yaşlarında ihtiyar bir mümin dergah-ı İlahiyeye elini kaldırıp dua ederken, rahmet-i ilahiye onun elini boş döndürmeye hicap ediyor.
Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belalar sel gibi üzerinize dökülecekti.
Allah bir topluluk için hayır murat ettiğinde, onlara nefislerinin ayıplarını gösterir.
Her bid’at dalalettir ve her dalalet Cehennem ateşindedir.
Her gelecek olan yakındır.
İşlerin en hayırlısı zorlu olanıdır.
“Benden bilerek yalan bir şey haber veren, Cehennem ateşinden yerini hazırlasın.”
Kim nefsini tanırsa Rabbini de tanır.
Ümmetimin alimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibidir.
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.
En zayıfınızın durumuna göre yürüyün (hareket edin).
Zulüm devam etmez, küfür devam eder.
Mümin musibete çok maruz kalır.
Fitne kapılarını kapatmak şeriatin güzelliklerindendir.
Milletin efendisi onlara hizmet ederlerdir.
“Onun (Peygamberimizin (A.S.M) ahlakı, Kur’an’dır.”
Bid’aların ve dalaletlerin istilası zamanında Sünnet-i Seniyye ve hakikat-i Kur’aniyeye temessük edip (uyup) hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir.
Tevazu göstereni Allah yüceltir.