Ben bilmiyorum, yaşım 66 oldu. Bu akaryakıt ve margarin yağı kuyruklarını 1977 yılında görmüştüm. Bakıyorum 45 yıl aradan sonra aynı kuyruklar tekrar geldi. Birde millette aç gözlülük var. Evinde yağıda olsa, arabasında yakıtıda olsa her nedense ülkede sanki bir kriz olacakmış gibi depoyu dolduruyorlar. Ayrıca ben neye üzülüyorum, milyonluk araçlar bile akaryakıtta sıra bekliyor. Halbuki, Şahin, Murat 131 ve eski Renaut gibi arabalar hiç sırada yok. Aç gözlülüğü sanki fakirler değilde zenginler yapıyor diye görüyorum.
Benim üzüldüğüm, tekrar bu hale nasıl geldik onu anlamadım. Hem akaryakıt, hemde ayçiçek yağındaki zamlar sonrasında gerçekten de insanların bu duruma düşmesini kim yapıyorsa, ona birşey söylememiz artık mümkün değil.
Şimdi gelelim ilk önce akaryakıt zamlarıyla ilgili konuya. Bir yılda artık 60. zammı, 100. zammı onu bilemiyorum. Tabloya baktığımda benzin ve mazotta eskiden kuruş kuruş zamlar yapılırken, şimdilerde Lira Lira zamlar yapılıyor. Bu zamlar gerçekten insanların alım gücünün düşük olduğu bir dönemde deliye çeviriyor. Aynı şekilde, ayçiçek yağındaki son günlerdeki kuyruklar gerçekten de çok iyi bir görüntü olmadığını söylemek istiyorum. Birde buna ek olarak vatandaş, 5 kiloluğu 85 TL’ye aldığı ayçiçek yağı stokçuların ve vurguncuların yüzünden 200 TL’ye kadar yükseldi. Birde bazı açık gözlüler, marketlerden ayçiçek yağlarını topluyor ve internette uyduruk bir site kurarak taksitle satmaya çalışıyorlar. Bu açık gözlere ve internetteki gözü doymaz kişilere kim ne yapacak merak ediyorum. Benim burada en çok dikkat çektiğim akaryakıt ve ayçiçek yağındaki kuyruklar, merhum Bülent Ecevit döneminde yaşanmıştı.
Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, 2001’de ekonomik krizin olması nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde bir çok partiyi baraj altında bırarak 363 milletvekili ile adeta rekor kırdı. Aynı şekilde 2007 seçimlerinde de % 47 oy alarak 341 milletvekili çıkardı. Sayın Erdoğan’ın 2011 seçimlerinde de büyük bir başarı göstererek % 50’ye yakın oy aldı. Ve Milletvekili sayısıda 327’ye ulaştı. 2015’te iki seçim yapıldı. Haziran seçiminde soğuk duş yaşadı. Milletvekili sayısı 258 olurken oy sayısı da % 42’lere geriledi. Sayın Erdoğan hemen fazla beklemeden kendinin her zaman uğurlu gördüğü Kasım ayında erken seçime gitti. Bu kezde oyunu % 42’den 49’a çıkararak 317 vekil elde etti. 2018 seçimlerinde % 42 ile tekrar düşüşe geçti ve 298 milletvekiliyle yetindi. Bu tabloya baktığımız zaman sayın Erdoğan, 2002, 2007, 2011, 2015 Kasım seçimi yükselişleri hep sürdürmüş. 2015 Haziran seçiminde de oyu % 42’ye aynı şekilde 2018 seçimlerin de % 42 gibi bir oy potansiyelini düşmüş olarak gördük. Şimdi bu tabloya bakıldığında sayın Erdoğan, FETÖ-PYD ve yasa dışı PKK tarafından seçimlerde darbe aldığını söylemişti. Ama ne varki Türk seçmenleri her zaman Tayyip beye % 42’den üstte oy vermişti ve her zaman birinci parti yapmıştır. Sayın Erdoğan her zaman bir söz söyler, “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır, İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” sözlerini kamuoyunun gündemine getirmiştir. Yerel seçimlerde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u kaybetmesinden dolayı da daha dikkatli adımlar atması gerektiğini Türk seçmeni kendisine bir uyarı yapmıştı. Şimdi buradan söylüyorum, sayın Erdoğan son günlerde “Yoğun zamlardan dolayı” bu seçimleri nasıl kazanacağını merak ediyorum. Her dönemde sayın Erdoğan, “One Munite” gibi bir söz bularak sihirli bir şekilde her seçimde başarılı olmuştur. Şunu inkar etmek mümkün değil. Sayın Erdoğan’ın yol, sağlık, alt yapı, eğitim ve bir çok konuda Türkiye’ye çağ altlattığına inanıyorum. Ama bu son günlerdeki zam tablolarını sanki birileri engelleyerek “Duymuyor mu” gibi bir hissim var. Çünkü sayın Erdoğan, bile bile lades demez. Benim kendisine tek tavsiyem insanların cebine el atılmaması ve birde benim kendisinden en büyük isteğim benim gazetecilikten dostum olan Ak Parti’de iki dönem milletvekilliği görevlerinde bulunan ve şu anda Ak Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olan Şamil Tayyar’ın sesine kulak vermesini de tavsiye ediyorum. Sayın Tayyar’ı da gerçekleri söyledikleri için alkışlıyorum. Birileri sayın Recep Tayyip Erdoğan’a doğruları söyleyip, gerçekleri anlatıp her krizi çözen bir lider olarak halkın sesine ve sayın Tayyar’ın söylediklerini dikkate almasını tavsiye ediyorum. Yoksa 6 güce karşı seçimi kazanmayı bırak, bir çok yalan ve dedikoduyla Ak Parti’nin birinci parti olduğunu söyleyenlerde 2015 Haziran seçimlerinde olduğu gibi büyük bir soğuk duş daha yaşayacaktır. Bizden söylemesi…