Naim Hoca (Gölleroğlu) Zeynel Camii imamıydı. Ama o sadece ezan okuyan, namaz kıldıran ya da vaaz verip sonra da evine giden bir din görevlisi değildi. Sosyal yönü çok kuvvetli, dışa dönük ve renkli bir simaydı. Öncelikle nüktedandı, şairdi, sözünü esirgemeyen bir yapısı vardı. Bilgili, kültürlü, gösterişten uzak yaşar, mütevazılığı ile dikkat çekerdi. Namazı seri kıldırır, vaazları ile gönüllere hitap ederdi.
Sohbetleri sırasında en çok üç kağıtçılığa v e sahtekarlığa taviz vermeyen aşağıdaki üç kelimeyi söylerdi: Ellem gullem yok.
Naim Hoca, tabir caizse, bir bakıma Erzurum’un Nasrettin Hoca’sıdır. Erzurum’un önderiydi.
Ülke onu nasıl tanıdı?
En yakın arkadaşı ise o dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz idi.
Erzurumluların yerel dinamiklerindendi ve de en önemlisiydi. Naim Hoca, ülke genelinde şöhreti ise 30 Ekim 1993 gecesi yakaladı. PKK terör örgütü, 25 Ekim 1993 günü Erzurum’un Çat ilçesine Yavi beldesinde 32 masum insanı katletmişti. 30 Ekim 1993 günü ise caniler Pasinler’in Çiçekli köyünde 6 masum vatandaşı öldürdü.
Yavi ve Çiçekli katliamları, Erzurumlunun sabrını taşırdı. Son olayın duyulmasının ardından bayrağını alan Cumhuriyet Caddesine koştu.
Vali çaresiz kaldı, Naim Hoca imdada yetişti
Vali Mehmet Ağar’dan sonra göreve getirilen Oğuz Berberoğlu resmen çaresizleri oynuyordu. Kolordu Komutanı Korgeneral Doğu Aktulga halkı durdurmak için askeri kışladan çıkarmıştı. ‘Hükümet istifa’ diye bağıran halkı sakinleştirecek bir öndere ihtiyaç vardı. İşte o sırada Mehmet Ağar, Valiyi arayarak halkın önüne Naim Hocayı çıkarmasını öğütlüyor.
Görevliler koşuyor, Naim Hoca‘yı evinden alıp Havuzbaşına getiriyorlar. Öfkeli kalabalığın önüne çıkan Naim Hoca’nın yaptığı şu konuşma etkili oluyor: “Ula müslüman hele dikkat buyur. Siz ne yapır, nereye gidirsiz? Casusların oyununa alet olirsiz. Oyuna gelmeyen evinize gidin.” Büyük sözü dinleyen Erzurumlular topluca İstiklal Marşı okuyup dağılıyor. 1995 yılında Naim Hoca, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin önerisiyle Litvanya’da ‘Fair Play’ ödülü alan ilk din adamı oldu. Kardeş kavgasının önüne geçen Naim Hoca, bu kez medyanın manşetine çıkıyor.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in makamına davet edilen Naim Hoca şu ders gibi konuşmayı yapar: “Bu millet vatansız ve devletsiz yaşayamaz. Bu devlet, bu millet hepimizin. Bizi bir birbirimize kırdırmak isteyenlerin oyununa alet olmayacağız.”
1925’de dünyaya gelen Naim Hoca, 13 Ekim 1999 günü, 74 yaşında yaşama veda etti. ‘Erzurumlu Naim Hoca’ olarak Türkiye’de ‘unutulmayanlar’ listesine girdi, hoş bir sada bıraktı. Nur içinde yatsın Naim Hoca, bu topraklarda yaşadı, derin bir iz bıraktı ve göçüp gitti. Erzurum, sadece Naim Hocayı değil Nasrettin Hoca’sını da kaybetmiş oldu.Allah Naim hoca’ya ve bütün geçmişlerimize rahmet eylesin. Amin.