Azim ve irade, yüksek kanaat ve üstün insan vasfı, hepimiz için örnek teşkil eder. Bütün büyük seyahatler bir adım ile başlar. Örnek işte Akın Yeniceli. Hedefi olanın karşısında tüm engeller ve dağlar dize gelir. Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar. Azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz. Her durumda kişide sağlam fikir ve niyet önemlidir. Sonrasında da sabırla çalışmak gerekir. Azimli kişi bu davranışlarda bulunuyorsa o kişinin başarısız olacağı iş, üstesinden gelemeyeceği bir durum, zorluk olamaz. Bir işte ne kadar azimli ve istekli olursak hayatımızda da o kadar çok başarı gösteririz. Farz-ı muhal başarısız da olsan başarının yolu başarısızlıktan geçer. Bu bana tecrübe oldu deyip devam ederiz. Akın Yeniceli’ye 1994 yapımı “Forrest Gump” filminden esinlenerek yerli veya Uşaklı “Forest Gump” diyorlar.
17 yılda yaklaşık 170 bin kilometrelik yolu koşarak kat eden Akın Yeniceli, “ Türkiye’nin dört bir yanına koştum. Araba kullanmıyorum. İlçeye (Banaz) gidecek olursam koşarak gidiyorum. Ben 24 dakikada ilçede olurken köyden kalkan minibüs ise 17 dakikada ilçeye varıyor. Böyle bakıldığında zaman olarak çok da fark eden bir şey yok. Her yere koşarak gittiğim için artık kendimi araba gibi hissediyorum" diye konuştu. Köyde yaşamasının kendisine önemli avantajlar sağladığını ifade eden Yeniceli, "Köyde temiz bir hava var. Doğal bir beslenmeyle kendime dikkat ediyorum. Doğal yaşam ve dengeli beslenme spor hayatıma önemli katkı sağlıyor. Bu avantajlarımı kullanarak antrenmanlarımı köyde sürdürmeye devam ediyorum.
Koşmayı çok seviyorum. Başarılı olmamdaki en büyük etkenlerden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de birçok kentte koştum.
Şu an tek hedefim Mekke'ye koşmak. Umarım bunu da ilerleyen dönemlerde gerçekleştirebilirim" dedi.
İnsanları koşarken görmek beni çok mutlu etti. Beni örnek almalarından dolayı çok mutluyum. Bu vatandaşlarımızı gördükçe daha da güçlü oluyorum. Onlara layık bir birey ve ülkemize nice başarılar getiren bir sporcu olmak için durmadan çalışmaya devam edeceğim" şeklinde konuştu. https://www.yeniasir.com.tr/cumartesi/2020/04/18/kendini-araba-gibi-hissediyor
Akın Yeniceli’nin hayatı bir hayli renkli ve hareketli geçiyor. Başarılı maratoncunun programı şöyle: Her sabah saat 06.00’da kaldığı Uşak Öğretmen Evi’nden çıkıp Atapark’ta bulunan koşu pistinde 45 tur atarak, yaklaşık 40 kilometre koşan Yeniceli, sabah antrenmanı tamamlıyor. Haftada en az üç defa ailesinin yaşadığı Uşak merkeze 43 kilometre mesafede Banaza’a bağlı Corum köyüne koşarak giden Yeniceli, burada Uşak - Ankara karayolu üzerinde köylerinin dönüş yolunda, yoldan geçen yolculara katmer ve gözleme satarak hayatını idame ediyor. Ailesine yardım ediyor.
Akın Yeniceli, halası, annesi ve babasının hazırladığı organik köy kahvaltısını yaptıktan sonra babası ile kısa antrenmana çıkıyor. Koşu sırasında köylülerde Yeniceli'ye eşlik ediyor. Yeterli imkan olmamasından dolayı riskli de olsa uzun mesafeli antrenmanlarını şehirler arası karayolu üzerinde yapan Yeniceli, hayallerinden vazgeçmiyor.
Maratoncunun bu yoldaki en büyük manevi destekçisi ise babası Şakir Yeniceli. 65 yaşında olmasına rağmen çoğu yarışa Akın ile birlikte katılarak ona destek veriyor. Hayatı neredeyse koşarak geçen Akın Yeniceli’nin en büyük hayali; büyük sponsor firmalar ve kulüp bularak, yurtdışında düzenlenen ultra maratonlara katılıp ülkesine ve memleketine altın madalyalar kazandırarak Ay Yıldızlı bayrağı göndere çektirmek. Yani: Bayrağı direğin en üst noktasına çıkarmak.
https://www.mynet.com/usakli-maratoncu-butun-koyu-kosturuyor-180100979944