“Kontrolsüz güç güç değildir.” “İnterneti tadında kullan” Kendimizi veya yakınlarımızı bilmedik, tanımadık, karanlık, her türlü saldırıya açık yerlerde; yani bilgisayar, tablet, cep telefonu ortamlarında kılavuzsuz bırakamayız. Bilgisayarda/internette biliyoruz alışkanlıklar kolay bırakılmıyor. Ama hiç olmazsa sınırlandırabilmeliyiz. Bu şekilde tabiatta cereyan eden olayları ve çevremizdeki canlıları keşfedebiliriz. İnsanlar arası iletişim artar. Daha az internette kalırsak, daha çok muhabbet yapma imkanı olur. Yeni hobiler edinilebilir. Var olan hobilere daha fazla zaman ayrılabilir. İnsan işine daha iyi odaklanabilir. Araştırmalar yapabilir. İstediği kitapları okuyabilir. İzlemek istediğim belgeseller ve filmler için daha çok vakti olabilir.Her şeyi ideal ölçüde kullanmak azı karar, ortası yarar, çoğu zarar kaidesince çok önemlidir. İşin sırrı dengede bazen bozulursa da sağlık olsun. (Özdemir Erdoğan) Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren teknolojik alet kullanımı ile ilgili sınırlar getirmelidir. Onları sosyal aktivitelere yönlendirmelidir. Arkadaşları ile dışarıda vakit geçirmeleri sağlanmalıdır.Gençler internette çok fazla zaman geçiriyorsa, elinden telefon düşmüyorsa ve bu yüzden hayatı kaçırıyorsa ne yapmalıdır? Tahayyül etmesi zor bir durum olsa da internetsiz bir dünyada da yaşanılabilir. Nitekim yıllar önce biz böyle bir dünyada yaşıyorduk. Evde internet kesilince ne oluyor? Twitter’a, Facebook’a giremiyorsunuz, YouTube yok, Spotify yok, müzik sustu, ekranlar sessiz, panik havası oluşuyor.İnternet eğlenceden, bilgi edinmeye; sosyal hayatı zenginleştirmeden, ekonomik çevrede yeni iş fırsatlarının doğmasına kadar birçok fırsat sunmasının yanı sıra başta gizlilik ve güvenlik kaygıları olmak üzere çeşitli risk ve zararların da oluşmasına sebep olmuştur. Görüldüğü üzere internet hayatımıza getirdiği pek çok yenilik yansıra bir o kadar da riski beraberinde getirmiştir. Şüphesiz bu risklerle mücadeleyi sadece internete yasal çerçevede getirilecek kısıtlamalar ile başarabilmek mümkün değildir. Bunun için başta kullanıcıların bilinçlendirilmesi ve iyi birer dijital olur-yazar olmaları gerekmektedir. https://internet.btk.gov.tr/internetin-riskleri-ve-zararlariTeknolojik gelişim, iletişim olanaklarını alabildiğine arttırmasına rağmen insanlar arasındaki iletişim aynı paralelde gelişmemiştir. Dünyanın öte yanındaki bir dostunuza, bir arkadaşınıza internet aracılığı ile anında ulaşabiliyor, iletişim kurabiliyorsunuz. Oysa aynı apartmanda yaşadığınız insanlarla en küçük bir iletişiminiz yok. Bu sorunu gidermenin öncelikli yolu bilinç edinmek yani kitap okumaktır" denildi.
Sonuç olarak; ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde, birbirinin içine girmiş vaziyette daireler gibidir. Her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve yerküre ve insanlar dairesinden tut, ta canlılar ve dünya dairesine kadar, birbiri içinde daireler var. Her bir dairede, her bir insanın bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dairede en büyük ve ehemmiyetli ve daimi vazife var. Ve en büyük dairede en küçük ve geçici arasıra vazife bulunabilir. Bu kıyasla, küçüklük ve büyüklük ters orantılı vazifeler bulunabilir. Fakat büyük dairenin çekiciliği yönüyle küçük dairedeki lüzumlu ve ehemmiyetli hizmeti bıraktırıp lüzumsuz, malayani (kişinin kendisine yararı olmayan) ve kıymetsiz işlerle meşgul eder. Hayat sermayesini boş yerde imha eder. O kıymetli ömrünü kıymetsiz şeylerde öldürür (4. Mesele’den).