Yıllar öncesine bir gidelim… Gaziantepspor’un kapısında büyük kulüplerin hatta Avrupa kulüplerinin temsilcileri ve menejerlerin yattığını hatırlayalım. Gaziantepspor bir ara bırakın dediğimiz Gaziantep FK bulunuyor. Son üç yıla bakıyorum sezon başında ve devre arası transfer döneminde 15 gidiyor, 16 geliyor… Bu sürkülasyonla başarılı olma şansın sıfır… Zaten öylede oluyor. Son üç yılda ilk 10’e girerse büyük başarı. Ve bu sezon 12 hafta geride kalmış sezon başında alınan 15 oyuncu “FOS” çıkınca Erol Bulut, devre arasında transfer yapmaları gerektiğini söyüyor. Peki sorarlar adama; “Bu transferleri kim yaptı diye. Başkan, yönetici ve sevgili Erol Bulut’un imzasıyla gelmedi mi? Geldi. O zaman bu kadar para neden harcandı ve nereye gitti? Yazık değil mi? bu kentin parasına. Yazık ve günah… Hadi alın 3-5 yabancı daha görelim. Bu kadar transfer yapıyorsunuz hiçbiri meydanda yok. Oynayan yine bizim eski bildiklerimiz oynuyor.
Hadi geçtik bunları, bu kulübün bir yerlerinde yanlış yapılıyor. Şu anda hiçbir futbolcuya bir tek telefon var mı? Olmaz. Çünkü, istikrarsız olan bir kulübün futbolcusuna neden talip olunsun ki. Hazır elindeki oyuncularda kaybolup gidiyor. Alt yapı desen zaten yok. Ulema biri gelmiş, sadece sağlık ekibinde görev aldığı için alt yapının başında ve 5 yıldır bir tek futbolcu bile çıkmamış. Eh.. Gaziantepspor’daki gibi sistemi de kuramamışsın o zaman hazırcılığa devam. Sezon başı al 15 tane, devre arasında al 15 tane. Oh.. Şu değirmenin suyuna bak. Ve bir gün gelir, “Yetiş Adil Konukoğlu” deriz.. Yazık değil mi bu adamın parasına ve emeğine… Yanlış işlerin faturası bu şehre kesiliyor. Onun için bırakın Gaziantep FK’nın kapısını bir kişinin çalmasına, ayakta dursa yeter…