TFF'nin başındaki Çimentocu başkan Nihat Özdemir ve rantiyeci yöneticileri..
Milli takımın başında filozof ünvanı verdiğiniz Şenol Güneş ve gittiği hiç bir kulüpte altı aydan fazla kalamayan yardımcısı Bayram Bektaş'ı.
Sahi Şenol Güneş filozof ise Kloop, Guardiola, Gaal'ın ünvanı nedir.
Estonya, Karadağ önünde iki farklı öne geçip puan verenleri, altı fark yiyip bizler ekranda, onlar sahada Mempis De Pay ve arkadaşlarını hayranlıkla izlerken maç sonunda saha içini değil saha dışında kurtlar vadisi polat alemdar ve mematilik yapan futbolcularınızı alın gidin.
Avrupa Şampiyonasındaki rezillik sonrası pastadan pay alıp, futbolcu, yönetici, teknik direktörden maaşlı, istifa bile soramayan basın mensuplarınızı alın gidin.
Türkiye 'de dört büyük kulübün düdüklüğünü yapan, Çakır, Aydınus ve benzerleri çekin gidin.
20 süper lig kulübünü 20 milyar borçlandıran , UEFA, FIFA ve CASS' ta binlerce haciz ve alacak dosyası yaratan, iki yılda bir kulüpte sekiz teknik direktör değiştirmiş, ülkeyi yabancı futbolcu çöplüğüne çevirenler, asırlık kulüpleri fıstık gibi soyup kapılarına kilit vuranlar,
Çekin ve bir daha gelmemek üzere gidin.
Ve menejerler;
Türk futbolunun esas kan emicileri ve baş aktörleri. Çoğu İş bilmez, kimileride birlikte Kulüp başkanları ve yöneticileri ile ortaklık yapıp asırlık kulüpleri bitirenler.
Kısaca Türk Futbolunda liyakat, bilgi, beceri, tecrübe, özveri, milli duygu, Kulüp aidiyeti yerine euro, dolar arasında gidip gelen kim varsa, Çekin gidin artık yeter.
Hollanda takımının yedek kulübesi ile bizim takımın yedek kulübesi ve isimlere bakarsanız anlarsınız.
Saha içi futbol felsefesi, farkı ve sonucun ne olduğunu.
Birisi Apple, Samsung icra komitesi, bizimki ayıp olur, içimdekini yazmayayım...!