Gaziantep ile Halep arasındaki mesafe sadece 120 kilometre, yani savaş ortamı olmasa, ver pasaportu geç dense bir saatte oradasınız.
Haliyle Suriyelilerin ilk durağı ve tercih nedeni Gaziantep. Ayrıca bu şehirde dev bir sanayi ve buna bağlı olarak yan, ara, orta ölçekte çok gelişmiş imalat sektörleri var.
Suriye'de iç savaş 15 Mart 2011'de başladı ve ilk göç dalgası da arkasından geldi.
Tabi ki Türkiye'de, Gaziantep'te bu göç dalgasına, tarihsel bağları, din kardeşliği, ensar ve muhacir diyerek bağrına bastı.
Önceleri misafir kavramında, kısa sürede savaş bitecek, ülkelerine dönecek duygusu ile iş, aş, erzak, maddi, manevi destekler yapıldı. Sonra devreye hükümet, kamu ve özel organizasyonlar ile gerçekten büyük devletlerin 20, 25 bin mülteci karşısında paniklediği dönemde sadece Gaziantep 500 bin Suriyeliye kapısını, gönlünü, evini, işini, yolunu, elektriğini, suyunu açtı.
Bunu hiç bir ülke ve şehir Gaziantep dışında başaramazdı.
Peki Gaziantep nasıl başardı ?
Çünkü iş var, para var, sanayi var, bu ülkelerden gelen müthiş kayıt dışı bir para organizasyonu var.
Emin olun Gaziantep sanayisi Allah korusun
şalteri indirse bırakın Suriye ve Irak'ı, İran aç kalır, aç...!
Gaziantep'te gelinen 10 yıllık nokta...!
Suriyeliler kendi mahallerini ve gettolarını oluşturdular, tıpkı 40 yıl önce PKK zulmünden kaçan Kürt vatandaşlarımızın şehrin varoşlarında oluşturduğu gettolar gibi.
Yalnız Doğu ve Güneydoğudan gelen 40 yıl önceki dalgada Organize Sanayi ve şehir içinde, Küsget, Gatem, Hal, İnşaat, Galeri sektöründe çok sayıda Zengin iş adamı mevcuttu. Ayrıca buraya göç eden bu insanların büyük çoğunluğunun tek amacı vardı.
Çalışmak, para kazanmak, huzur içinde çocuklarını okutmak. Farklı düşüncede olanlar zaten büyük metropollere gittiler. Ayrıca burada İslami ve muhafazakar Kürt kesimde siyasilerle, bürokrasiyle, kamuyla, halk arasında köprü oldular.
Ve onun içindir ki ;
HDP Gaziantep'te çok asılmasına ve en son Celal Doğan'a rağmen başarılı olamadı.
Birde zaten aynı bayrak, aynı ülkü altında askerlik, iş, evlilik yapmış Çanakkale geçilmez demişiz.
Peki Suriyeliler konusu ne olacak ?
Bakın organize sanayisindeki iş adamları kışın Villarından, yazın bağ evlerinden organize sanayisindeki devasa fabrikalarına gidip ithalat, ihracat rakamlarına, banka dekontlarına bakarken haliyle İnönü caddesini, Şehreküstü bulvarı, Ünaldı, Perilikaya, Saçaklıyı görmüyorlar.
Keza bizim bürokraside bizler kadar halkın içinde, sokakta, caddede bu yaşananları anlayamaz ve kendilerine anlatmazlar.
Çünkü bunlardan ziyade gelen bakanlara da, siyasetçilere de sanayi anlatılıyor, ihracat rakamları gösteriliyor.
Rakamlar doğru olabilir ama ileriyi görmek, sıkıntıları anlatmak , yazmak gerekir.
Bakın size kalem, kalem yazayım.
Çünkü söz uçar yazı kalır.
1 - Gaziantep'teki insanlar ve dışarıdan gelen bürokrat, memur kesimi 3 + 1 ev fiyatlarının 1 trilyona dayanmasını, oturulacak ev kiralarının 2 bin liradan başlayıp, 3, 4, 5 binlere çıkmasının sebebini bunlardan biliyor.
2 - Suriyelilerin her ayın başında isterse Unicef, ABD ve Avrupa fonlarından gelen paraları alsalar da ATM'lerin önünde para çekmelerinden sanki kendilerinin parasını almış gibi rahatsız oluyor.
3 - Trafikte Suriye plakalı araç görünce veya sesini az bir şey açsalar gıcık oluyorlar.
4 - Suriyelilerin oluşturduğu mahallelerden, açtıkları dükkanlardan kendi şehirlerinin adeta Halebin bir mahallesine dönüşmesinden rahatsız oluyorlar.
5 - Bir Cafe'de Suriyelilerin oturmasından, eğlenmesinden, hani savaş var, burada oturuyorlar diyerek rahatsız oluyorlar.
6 - 2011 yılında 1 yaşında Gaziantep'e gelen çocuk şimdi 10 yaşında. O zamanlar 10 yaşında olan şimdi 20'li yaşlarda bunlarında hayalleri var, gelecek kaygıları var, iş, aş, barınma problemleri var.
7 - Ailelerin bir çoğu parçalanmış, kimisi burada evlenmiş, kimisi Türk ile evlenmiş. Bunların problemleri ne olacak.
8 - Gaziantep'te çok sayıda Suriyeli iş adamı gerek organize sanayisinde, gerek Küsget'te, gerek küçük işletmeler açarak ciddi bir iş istihdamı yarattılar. Bunun yanında Gaziantepli çok sayıda iş adamı da ucuz ve vasıfsız iş gücü diyerek bunlardan faydalanıyor. Bunları yarın savaş bittiğinde nasıl göndereceksiniz, yada içinizde nasıl absorde edeceksiniz.
9 - Suriyelilerin askerlik, güvenlik, eğitim ve benzeri problemlerine karşı planlarımız nedir ?
10 - Gaziantep'in ileride yaşanacak olan krizlerde bir tarafında PYD-YPG, bir tarafında ÖSO ve Esad'lı Suriye ve kendi içerisindeki bu demografik yapıda sadece Gaziantep'in değil, sınırlar ve ülkenin güvenlik sorunu ne olacak ?
Bakın uyarıyorum bu ülke kendi kardeşlerimiz dediğimiz Kürt sorununu 40 yıldır zaman güvenlik, çözüm süreci ve benzeri formüllerle çözemezken bu Suriye problemini 100 yılda çözemeyiz ve torunlarımıza devrederiz. Onların gençliğini, hayallerini ıskalarız.
Biraz karamsar bir bayram yazısı oldu ama yine de iyi bayramlar.