Gaziantep Milli Eğitim Camiası iyi oku ;
Tuncelili Müdür Mehmet Ali Demir....!
1950'li yıllar daha o zamanlar sanat okullarının adı Erkek Sanat Enstitüsü, ikinci dünya savaşı yeni bitmiş, Türkiye gibi Gaziantep'te derin bir yoksulluğun ve sefaletin içerisinde.
Ekmek savaşı her şeyin önünde. Okul hele lise düşlerde, hayallerde yok.
Tek lise Gaziantep Lisesi, bu okula gitmek ise o yıllarda sadece üst sosyetenin tekelinde.
Bunun yanında Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsü adıyla Amerikan Hastanesi çaprazında iki katlı antep evinde eğitim vermeye çalışan bir okul.
Okulun adıda, makus talihide Tuncelili Mehmet Ali Demir adında idealist, çağdaş, Atatürkçü birisinin gelmesiyle değişiyor.
Öncelikle böyle okul binası olmaz, burada nasıl eğitim veririz diyerek kolları sıvıyor ve şimdiki sanat okulunun yerini keşfedip oldukça geniş bir araziyi aldırıyor. Herkes hocam burası çok büyük derken o aslında küçük buraya atölyeler, ders alanları, spor , derslikler, yemekhane, yatakhane diyerek adeta bir teknik üniversiteyi hayal edip yaptırıyor.
Sonra tek tek Gaziantep'teki esnafları, demirci, kaynakçı, tekstil, torna, tamircileri ziyaret edip oğullarını bu okullara kayıt ettirmenin kendilerine faydasını anlatıyor.
Yetmedi Gaziantep Lisesi'nin önünde kayıt dönemi kamp kurup gelen veli ve öğrencileri iş, burs, yemek vaadiyle kendi okuluna kaydettirmeye çalışıyor.
Gaziantep'te o zamanlar çocuk yuvası yok. Vali, Belediye, Milli Eğitimle görüşerek şimdi savaş müzesi olan yere çocuk yuvasını yaptırıyor ve oradan liseye çocukları alıp, diplomasını veriyor, sonra askeri okullara, fabrikalara kayıt ettirip bu çocukların hayatlarını kurtarıyor. Onlara baba, anne, dede, nine, teyze, amca, hala oluyor.
Çocuk yuvasından sonra yaşlılarımız için Düşkünler evi projesini hayata geçirip, her bayramda, özel günlerde öğrencileri ile birlikte onları ziyaret edip ellerini öptürüyor, hediyeler veriyor.
Yetmedi Gaziantep'te Kızılay binasıda onun eseri.
Ve bakıyor ki ;
Sadece kendi okulundaki öğretmenler değil, başka okullarda görev yapan öğretmenlerde ev konusunda oldukça sıkıntılı. Bunun üzerine şimdiki orduevi bulvarı üzerindeki çoğu yıkılıp rezidans hale getirilen öğretmenevleri mahellesinin temelini atıyor. Kooperatif eliyle yapılan yüzlerce binadan bir tanesini bile dedikodu ve şaibe olur diye almıyor.
O zamanlar sanat okulunda sadece tek saat cebir var. Gaziantep Lisesinde ise altı saat. Bunun üzerine başta kendisi olmak üzere normal ders saatleri dışında ve hafta sonları özel ders vererek açığı kapatıyorlar. Bu nedenle o tarihte Gaziantep için hayal olan Yıldız Teknik Üniversitesine onlarca öğrenci sokup, Gaziantep'e çok önemli mühendisler kazandırıyor.
Yoklama notlarına bakıp devamsızlığı olan öğrencilerin kimisini sinemadan, kimisini futbol sahasından, kimisini kahvelerden topluyor.
O dönemin şartlarında dışarıdaki tornacı, marangoz, kaynakçı gibi işyerlerine para karşılığı iş yaptırıp onu döner sermayede biriktirip tüm okula her gün sıcak öğlen yemeği çıkartıyor.
Yetmiyor fakir öğrencilerin elbise, kırtasiye, ayakkabı gibi ihtiyaçlarını karşılıyor.
Yıl 2021 Gaziantep Milli Eğitim Camiası sanayide zirve yapıp, eğitimde diplerde sürünen müdürler, yardımcıları, öğretmenler lütfen 70 yıl önce Gaziantepli olmayan Tuncelili Mehmet Ali Demir'in hayatını değil, yaptıklarını okuyun, bu şehre şimdi de, Mehmet Ali Demir gibi 70 yıl sonra da hikaye yazdıracak eserler bırakın.
Önce siz ayağa kalkın, yoksa bırakıp gidin, istifa edin....!
Bu arada 1985 yılında yani 36 yıl önce vefat eden Mehmet Ali Demir müdürümün mekanı cennet olsun, inşallah.