Ben Gaziantep Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek’i çok yakından tanıyorum. Zaman zaman bir araya geliriz, Gaziantep’in ve ülkenin sorunlarını hukuk kuralları içerisinde konuşuruz. Sayın Emniyet Müdürü Zeybek, 37 yıldır Emniyet birimlerinin çoğunda merdivenleri hak ederek yükselmiştir. Bu süre içerisinde ilk emniyet müdürlüğü Kars, daha sonra Adana, Balıkesir ve son olarakta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevler yapmıştır.
Benim anladığım kadarıyla sayın Emniyet Müdürü Zeybek, 37 yıl boyunca gerçekten de bu teşkilata iyi hizmetler vermiştir. Bundan da kimsenin şüphesi yoktur. Kars, Adana ve Balıkesir’deki gazeteci arkadaşlarım sayın Zeybek’in vatandaş diyalogundan, uyuşturucu savaşından ve FETÖ mücadelesinde her zaman gittiği ilde adı öne çıkmış bir bürokrattır. Hatta Adana Emniyet Müdürü olduğu dönemlerde MİT tırı krizinde bütün gücünü kullanarak, mücadelesini vermiştir. FETÖ’cular Zeybek’i yok etmek için ellerinden ne gelen varsa yaptılarsa da buna rağmen, “Korkmadan direniş yaparak” gereğini yapmıştır. Bundan sonra sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeybek’i Rize’de çalıştığı dönemlerde de çok iyi tanır. Bu nedenle Zeybek’e güveni tamdır. Gaziantep’e göndermesi sebebide Türkiye’de en çok FETÖ’cuların yuvalandığı şehir olmasından dolayı atamasını yapmıştır. Zeybek’te Gaziantep’te zor olduğunu bile bile suç örgütleriyle gece gündüz demeden ve girilmeyen mahallelere bizzat kendisi giderek uyuşturucu tacirleriyle gece gündüz demeden savaşmıştır. Büyük operasyonlar yapmıştır. Bunda da Gaziantep halkı, uyuşturucu kullananlarının yaşının düşük olduğunu da bilirler. Zeybek sağolsun, uyuşturucu satıcılarıyla mücadele edince Gaziantep’teki uyuşturucu satıcılarının korkulu rüyası olmuştur.
Kim ne derse desin, böyle bir Emniyet Müdürüne Gaziantep’in ve başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahip çıkması gerekiyor. Benim bildiğim kadarıyla dünkü olaylarla kesinlikle Emniyet Müdürü’nün yanlış yaptığı bir işte yoktur. Üst düzeyin kendisine verilen talimatlarını uygulamıştır. Camii içinde bulunan bir provakatör ekibine bile bile gidipte ne polisini, ne bekçisini, nede başka bir görevliyi göndermez. Burada zaten yaptığı yalnış bir iş yoktur. Eğer bir suçlu aranıyorsa kesinlikle ne Emniyet Müdürü Zeybek, ne Polis, nede Gaziantep Valisi Davut Gül’dür. Bana göre suçlu Diyanet İşleri Başkanlığının sokağa çıkma yasağına rağmen Camilerde “itikafa” izin vermesidir. İzin verildiysede 30 kişiyi geçmemesi gerekirken Alpaslan Kuytul’un müritleri camiden çıkmayıp ikna olmayınca burada yapacak birşey kalmamıştır. Hem Müslüman’ız, hemde İslamcıyız diyorsa bir insan, ilk önce devlete karşı zor kullanmaz, camiden de çıkma talimatı güvenlik güçleri tarafından uyarılmışsa çıkmaları gerekirdi. Çıkmayınca da provaktör Alpaslan Kuytul, Türkiye’de Mübarek Ramazan gününde ülkeyi böyle tartışmalı bir hale getirmelerini yapmamaları gerektirken provakatör hareketleriyle Türkiye’yi rahatsız etmişlerdir. Benim son sözüm sayın Cumhurbaşkanım Erdoğan, “Sayın Zeybek’in 6 ay boyunca devam etmesine ve dilekçisini de kabul etmemesini” arzu ve istirham ediyorum. Takdir büyüklerimindir.