Hazret-i Süleyman Aleyhisselâmla ilgili olarak uzak mesafeden görüntü ve ses naklinden başka mucizeler de vardır. Bu konuda cin ve şeytanları ve kötü ruhları boyun eğdirip kötülüklerini yasak etme ve faydalı işlerde çalıştırmayı ifade eden şu ayetlerdir:
"Âsi şeytanları zincirlerle bağlı olarak ona boyun eğdirdik." Sâd Sûresi, 37:38. Sonuna kadar.
"Denize dalarak onun için cevherler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik." Enbiyâ Sûresi, 21:82 Sonuna kadar.
âyetleriyle diyor ki: Yerin, insandan sonra şuurlu olarak en mühim sakinleri (oturanları) olan cin, insana hizmetkâr olabilir. Onlarla temas edilebilir.
Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup ister istemez hizmet edebilirler.
Bu konuda Cenâb-ı Hakkın emirlerine boyun eğen bir kuluna onları boyun eğdirmiştir.
Cenâb-ı Hak, manen şu ayetin işaret diliyle der ki: "Ey insan! Bana itaat eden bir kuluma cin ve şeytanları ve kötülerini itaat ettiriyorum. Sen de Benim emrime boyun eğen olsan, çok varlıklar, hatta cin ve şeytan dahi sana boyun eğebilirler."
İşte, beşerin, sanat ve fennin birleşiminden süzülen, maddî ve manevi fevkalâde hassasiyetinden ortaya çıkan eden ispritizma gibi ruhları çağırma ve cinlerle haberleşmeyi, şu âyet en son sınırını çiziyor. En faydalı suretlerini tayin ediyor. Ona yolu dahi açıyor. İspritizma: Ölülerin ruhlarıyla bazı şartlar altında haberleşmenin mümkün olduğuna inanan görüş ve bu maksatla yapılan deneyler.
Fakat şimdiki gibi, bazen kendine ölüler namını veren cinlere ve şeytanlara ve kötü ruhlara boyun eğen ve maskara (gülünç, eğlendirici) olup oyuncak olmak değil, belki Kur'ân’da bulunan sırlar, gizli gerçekler ile onları boyun eğdirmektir, kötülüklerinden kurtulmaktır.
Hem ruhların görünmesine işaret eden, Hazret-i Süleyman Aleyhisselâmın ifritleri (korkunç ve zararlı cinleri) kendi tarafına çekmek ve boyun eğdirmesine ait ayetler,
hem "Meryem'e Cebrâil'i gönderdik; o da aynen bir beşer suretinde ona görünüverdi." Meryem Sûresi, 19:17. benzeri bazı âyetler, ruhanîlerin suret olarak görünmelerine işaret etmektedir. Ayrıca ruhları çağırmaya dahi işaret ediyorlar.
Fakat işaret olunan iyi ruhları çağırma ise, medenîlerin yaptığı gibi saçmalamalar suretinde bazı oyuncaklara o pek ciddî ve ciddî bir âlemde olan ruhlara hürmetsizlik edip, kendi yerine ve oyuncaklara çekmek değildir. Ciddî olarak ve ciddî bir maksat için, Muhyiddin-i Arabî gibi zatların yaptığı gibi olur. Muhyiddin-i Arabî ve istediği vakit ruhlar ile görüşen bir kısım veliler gibi onlara celp edilmek, çekilmek şeklinde olur.
Onlarla ilgi kurmak ve onların yerine gidip âlemlerine bir derece yaklaşmakla ruhaniyetlerinden manevi istifade etmektir. Ayetler ona işaret eder ve işaret içinde bir teşviki hissettiriyorlar ve bu nevi sanat ve gizli ilimlerin en ileri hududunu çiziyor ve en güzel şeklini gösteriyorlar.